55 bin metrekarelik alana kurulu 4 bin dükkanın bulunduğu Kapalıçarşı’da dolaşmak, attığımız her adımda, zamanda biraz daha geriye gitmek gibi...
Giyilmemiş çamaşırlar nasıl kokar bilirsin,
Sandık odalarında;
Senin de dükkanın öyle kokar işte.
Ablamı tanımazsın,
Hürriyette gelin olacaktı, yaşasaydı;
Bu teller onun telleri,
Bu duvak onun duvağı işte.
Ya bu camekandaki kadınlar?
Bu mavi mavi,
Bu yeşil yeşil fistanlı...
Geceleri de ayakta mı dururlar böyle?
Ya bu pembezar gömlek?
Onun da bir hikayesi yok mu?
Kapalıçarşı deyip geçme;
Kapalıçarşı, kapalı kutu.
Orhan Veli’nin on yıllarca öncesine ait bu dizeleri “Kapalıçarşı’nın yaşanmışlık ve gizem kokan sokakları, dükkanları daha güzel anlatılamazdı” dedirtiyor... Öyle bir kapalı kutu ki, ne yanından açmaya çalışsanız size farklı güzelliklerini gösteriyor. Biz de iki hafta önce Fatih Belediyesi’nin yürüttüğü Kapalıçarşı restorasyonuyla ilgili olarak bu kapalı kutuyu açmaya gittik. Üstelik bize yol gösteren tüm dünyadan sayısız ünlüyü (Oprah Winfrey, Robert Redford, Madeline Albright ilk aklıma gelenler) bu sokaklarda gezdirmiş olan Saffet Emre Tonguç olunca, bu gezinin heyecanı daha da arttı. Benim için her seferinde ayrı bir keşif mecrası olsa da bu geziyi unutulmaz kılan daha ilk dakikadan itibaren Kerem ve Elvan’ın hayranlıkla Tonguç’a kulak vermeleri oldu. Öyle ki Elvan bir ara akşamüstü davetli olduğu doğum gününe gitmemeyi bile düşündü...
Dünyanın en güzel yeri
Time dergisi tarafından “Dünyanın en çok ziyaret edilen noktası” seçilen bu tarihi çarşının yıllık ziyaretçi sayısı 91 milyona ulaşıyormuş. Tonguç, kışın 200 bin olan günlük ziyaretçi sayısının yazın 450 binlere tırmandığını belirtiyor. 1755’te yapılan ve Osmanlı’nın ilk barok camii olan Nuruosmaniye Camii’nden başladığımız turda, bizi nerelere götürmedi ki... ABD Dışişleri eski bakanı Albright’ın yakın arkadaşı Robert Redford ile bu çarşıyı gezerken “Sana söylemiştim İstanbul dünyanın en güzel yeri” dediğini de anlattı, Oprah Winfrey’e çanta satmaya çalışan bir gencin “Abla abla, this is not çakma! (Abla abla, bu çakma değil)” sözleriyle şaşırttığını da. 55 bin metrekarelik alana kurulu 4 bin dükkanın bulunduğu Kapalıçarşı’da dolaşmak attığımız her adımda, zamanda biraz daha geriye gitmek gibiydi. Dile kolay tam 554 yaşında ve ayakta. (Yeri gelmişken bu tarihi çarşının restorasyon sürecinde olduğunu, işe en büyük problemler sayılan altyapı ve çatıdan başlanacağını da belirteyim.)
Henüz 8 yaşındayken buraya adımını atan ustalardan gençlere, değerli taşlarla bezeli takılardan dokunduğunuzda yumuşaklığıyla şaşırtan paşminalara, adını o zaman öğrenip şimdi unuttuğum dokuma çeşitlerine, antika dükkanlarına kadar her şey ve herkes, farklı bir öyküyle kucaklıyor sizi... Çocuklarınızla geziyorsunuzdur muhakkak ama bir rehber eşliğinde dolaşmak, tarihe fener ışığı tutmak gibi oluyor... Oğlumun ve kızımın yüzündeki yorgun ama tatminkar, huzurlu ifade bana o günden kalan en kıymetli armağan... Neydi? “Kapalıçarşı, kapalı kutu!” Tam da öyle..
ANNEMİN AJANDASI
Adım adım büyüyorlar
9-48 ay arası minikler için hazırlanan gelişim seti ‘Adım Adım’ ile bebekler eğlenceli vakit geçiriyor. Set, bebeklerin zihinsel gelişimlerinin yanı sıra dil, motor, duygusal ve sosyal becerilerine de destek oluyor. Sette, anne-babaları endişeden kurtaracak birbirinden ilgi çekici aktiviteler yer alıyor.
Kazağın mı küçüldü?
Mapfre Vakfı yeni nesillerin, sağlıklı beslenmenin ve günlük egzersizin önemini benimsemeleri ve bunu bir hayat pratiği haline getirmeleri amacıyla başlattığı Sağlıklı Yaşam Projesi’ni, İstanbul geneline yayıyor. Öğrencilere çocuk oyunu ile ulaşılıyor. Ayrıca hem çocuklara hem de öğretmenlere yönelik Kazağın mı Küçüldü? isimli etkinlik kitapları da proje kapsamında.
Süt hediye
Nesquik kahvaltılık gevrekler ve SEK Süt işbirliğiyle gerçekleştirilen, yalnızca Migros’larda geçerli kampanya, süt tüketimini artırmayı hedefliyor. Kampanyaya katılanlar bir yıllık süt ihtiyacını karşılama şansı yakalayabiliyor.