Günlük yaşam tarzı, tükettiğimiz besinler, pişirme yöntemleri kanserle savaşta doğrudan etkili. Aslında formül kolay: Alkol ve sigaradan uzak durun, sebze ve meyve ağırlıklı beslenin.
Kanser oluşumunda beslenme alışkanlıklarının etkisi, tartışılmaz bir gerçek. Yapılan araştırmalar; kanser oluşumuna beslenmenin etkisinin yüzde 30 ile yüzde 70 arasında olduğunu gösteriyor. Kanser oluşumuna destek veren faktörler arasında birkaçına değinmekte yarar var.
-Şişmanlık; özellikle meme, kalın barsak ve kan kanserleri ile ilişkilidir. Yağlı besinlerin aşırı alınması, beraberinde kanserojen etki gösteren maddelerin alınmasını getirir. Tam tersine sebze ve meyve tüketiminin az olması da, beraberinde daha az miktarda antioksidan (kansere karşı koyana maddeler) madde alınımını engeller.
-Pişirme yöntemleri; kızartma, kavurma ve tütsüleme gibi pişirme yöntemleri kanserojen maddelerin oluşumuna destek sağladığından dolayı, kanser oluşumunda etkilidir. Bu nedenle, fırında pişirme, ızgara yapma ve haşlama gibi pişirme yöntemleri en sağlıklı yöntemlerdir.
-Katkı maddeleri; Besinlerin raf ömürlerini arttırmak ve renklendirmek amacıyla kullanılan katkı maddelerinin aşırı alımı vücutta kanser hücrelerinin oluşumunu tetiklemektedir. Örneğin, sucuk, salam ve sosislerde renk koruyucu olarak kullanılan nitrit ve nitratın aşırı alımı kanser oluşumuna destek sağlamaktadır.
-Alkol ve sigara; özellikle karaciğer, ağız ve gırtlak kanseri oluşumunda etkisi var.
Vitaminlerden destek alın
kanserojen maddelerle savaşan birçok vitamin var. Antioksidan A vitamini (karatenoidler), C ve E vitaminlerinin yetersiz miktarlarda alınması kanser hücrelerinin oluşmasında bir etkendir. Bunların yanında; B1 vitamini, B2 vitamini ve pantotenik asit vitaminleri de kanserin önlenmesi için gerekli diğer yardımcı vitaminlerdir. Yeşil yapraklı sebzeler; karatenoidler, E vitamini, C vitamini, demir, folik asit ve posalı maddeler açısından zengindirler. Kurubaklagiller ise; B vitaminleri, bakır, molibden, demir ve posalı maddeler açısından zengin besinlerdir. Kanserin önlenmesinde; kükürtlü maddeler yönünden zengin olan karnabahar, pırasa, lahana, sarımsak, soğan ve enginarın ayrı bir yeri bulunmaktadır. Ayrıca lahana, karnabahar, pırasa ve yeşil soğan, E ve C vitaminleri açısından da zengin besinlerdir.