GINSENG pahalı bir ürün olduğundan mutlaka kaliteli, güvenilir marka ürünlerin kullanılması gerekir. Ayrıca ürünün özüt içerdiğinden emin olmak şart. Aksi takdirde yarar görebilmeniz mümkün değil.
anser hastalarında gerek iyileşme süreci ve gerekse uygulanan ilaç tedavisi sırasında görülen yorgunluk şikayetleri, hastaların yaşam kalitesinde önemli bir sorun teşkil ediyor. Ancak bu amaçla uygulanan bazı uyarıcı ilaç tedavilerinin etkinliğinin sınırlı kaldığı bildiriliyor. Kanser hastalarında yorgunluk şikayetlerinin giderilmesine yönelik araştırmalarda, özellikle hücre enerji metabolizmasında rol oynadığı bilinen koenzim-Q10, L-karnitin gibi besin destekleri üzerinde yürütülen klinik çalışmalarda boş ilaç verilen (plasebo) grubuna göre belirgin bir üstünlük sağlanamadığı gözlemlenmiş. Bir başka çalışmada ise meme kanseri hastalarında ilaç tedavisinin yol açtığı yorgunluğun giderilmesinde yüksek kafein içeriğine sahip olan guarana uygulamasının etkili olabileceği bildiriliyor.
Bilimsel çalışmalar ginseng kökleri bileşiminde bulunan ‘ginsenozitlerin’ (özellikle Rb1 ve Rg1 kodlu olanlar) vücutta kansere bağlı yorgunluk şikayetlerine yol açan etkenler olarak bilinen yangı ve kortizol düzeyi üzerinde etkili olduğunu ortaya koyuyor. Etkili bileşikler olan ginsenozitler sadece Asya ginsengi (Panax ginseng) ve Amerikan ginsengi (Panax quinquefolius) köklerinde yeterli miktarlarda bulunuyor. Nitekim kemoterapi tedavisi gören kanser hastaları üzerinde yürütülen klinik bir çalışmada (randomize, çift-körlü, plasebo kontrollü) Asya ginsengi köklerinin kanser hastalarında yorgunluk sorununun giderilmesinde yararlı olabileceği gözlemlenmiş.
Ginsenozit taşıyan bir diğer ginseng türü olan Amerikan ginsengi (yüzde 5 ginsenozit içeriği) üzerinde yürütülen bilimsel tasarımda bir ön klinik çalışmada sekiz hafta süresince günde 750, bin ve 2 bin miligram uygulanan kanser hastalarında dört ve sekizinci haftalarda yapılan değerlendirmelerde özellikle yüksek miktar (bin ve 2 bin miligram) uygulamaların boş ilaç verilen gruba oranla belirgin bir derecede etkili olduğu gözlemlenmiş. Aynı araştırmacılar ön çalışmada en belirgin etkinin gözlemlendiği yüksek miktar (2 bin miligram) Amerikan ginsengi (yüzde 3 ginsenozit içerikli) uygulamasının etkinliği ve güvenilirliğini araştırdıkları kapsamlı çalışmanın sonuçları ise kısa süre önce yayımlandı. Bu çalışma çok merkezli olarak (40 farklı hastane) ve daha yüksek hasta sayısı ile (360 hasta) yürütülmüş.
YÜZDE 40-50 OLUMLU SONUÇ ALINDI
Söz konusu çalışmada halen ilaç tedavisi gören kanser hastalarından deney grubuna (147 hasta) günlük 2 bin miligram Amerikan ginsengi özütü verilirken, plasebo grubuna (153 hasta) ise eşit miktarda pirinç unu taşıyan kapsüller iki eşit miktara bölünerek (sabah ve öğlen) uygulanmış. Kanser hastalarının seçimi de belirli kriterlere göre yapılmış; aşırı yorgunluk şikayeti bulunanlar; beyin tümörü ve merkezi sinir sistemi lenfoması olanlar; yorgunluk şikayetine karşı halen ilaç kullananlar (steroidler, opioidler, ginseng vd.) çalışma dışında tutulmuş. Çalışma sonuçları dördüncü ve sekizinci haftalarda hastalara uygulanan çeşitli yorgunluk değerlendirmesi anketlerinin bilimsel puanlama sonuçlarına dayanılarak yorumlanmış.
Dördüncü hafta yapılan değerlendirmede Amerikan ginsengi ve boş ilaç verilen gruplarda bulunan hastalarda istatiksel olarak dikkat çekici bir farklılık gözlenememiş. Ancak sekizinci hafta sonuçlarına göre boş ilaç verilen gruba göre yüzde 40-50 oranında olumlu gelişme gözlemlenmiş. Hastaların kendi beyanlarıyla yapılan risk ve yan etki değerlendirmelerinde Amerikan ginsengi uygulamasının iyi tolere edilebildiği bildiriliyor.
Peki Amerikan ginsengi uygulanması kanser hastalarının tedavisinde kullanılan ilaçların üzerinde olumsuz etki yapabilir mi? Preklinik araştırmalar Amerikan ginsenginin kanser ilaçlarının (tamoksifen, 5-fluorourasil, doksorubisin, metotreksat, paklitaksel, siklofosfamid) etkisini olumsuz etkilemediği, aksine bu ilaçların etkinliğini (sinerjistik) artırdığını gösteriyor. Ancak bu konuda insan klinik çalışmalarına ihtiyaç duyuluyor.