İki grup insan vardır.
Birinci gruptaki bekler ki bir kahraman çıksın gelsin, dertleri çözsün, kurak toprakları çiçek bahçelerine dönüştürsün.
İkinci gruptaki ise beklemeyi değil, o beklenen kahraman olmayı tercih eder. Ayağa kalkar, adım atar, önce küçük küçük sonra daha büyük dertleri çözer, sonra kurak toprakları sular, tohum eker, yavaş yavaş büyür çiçekler.
Hep bir yerlere baktık, hep birilerinden bekledik.
Peki ya gençler, kendi sorunlarını kendileri çözmeye başlarsa?
Peki ya gençler, birbirinin elinden tutmaya başlarsa?
Bursa’da kurulan bir dernek. Adı Çay House İlim ve Kültür Derneği
Kurucuları 27 yaşındaki Harun Serkan Aktaş, 22 yaşındaki Ahmet Furkan Çakır ve arkadaşları.
Alabildiğine gösterişsiz, alabildiğine sade. Yüz binlerce gençle youtube üzerinden, yüzlerce gençle de Bursa’daki derneklerinde sohbet ediyorlar. Dertleşiyorlar, milli ve manevi değerleri onların anlayabileceği bir üslup, esprili bir yaklaşım ve çay eşliğinde veriyorlar.
Harun Serkan’a “Siz de zaten çok gençsiniz, nasıl bu kadar genci peşinize takabildiniz?” diye sorduğumda şok edici bir cevap verdi. “Ağabey, gençler akıl veren, üstten bakan, öğüt veren değil kanka arıyor.”
Gerçekten insanın bütün ezberlerini bozan bir cümle.
Ya gençlerin aradığı sadece bir kanka ise?
Uyuşturucuya başlayan, sigaraya başlayan, evden kaçan çocukların sorunları da buldukları yanlış kankaları değil miydi zaten?
Genç, evde kendisini bir odaya çekip azarlayan babasının söylediklerini duyuyor ama sokaktaki kankasını dinliyor.
Formül ne kadar da basitleşti değil mi?
Doğru kankalar üretebilirsek, doğru rol modellerin sayısını arttırabilirsek o zaman gençleri hem maddi, hem manevi hem de milli değerlerle donatabiliriz.
İşte bu noktada ikinci gruptaki gençlere, iyi kankalara çok iş düşüyor.
Genç arkadaşlar, dünyada da Türkiye’de de gündem o kadar yoğun, o kadar üst perdeden ki, gençlere düşen birbirlerine el uzatmak, onu düştüğü kuyudan çekip çıkarmak.
Haydi kankalar, var mısınız birbirinize el uzatmaya?
Anne-babalar; artık kuşak çatışması anne-baba ile çocuk arasında değil, ağabey ile kardeş arasına kadar indi. Çocuğunuzla iyi iletişim kurmaya çalışın elbette. Ama onu anlayamama ihtimaliniz çok yüksek. Onu kurtarmak istiyorsanız ona öğüt vermeyi bırakın. Ya iyi bir kanka bulmasını, ya da iyi bir kanka olmasını sağlayın, yeter. Ya doğru bir eli tutsun, ya da başkalarına el uzatacak bir kanka olsun.
Bu vesileyle Mübarek Ramazan ayının ülkemize, İslam dünyasına ve tüm dünyamıza hayırlar getirmesini diliyorum.