Dokunulmazlıklarla ilgili kurulan komisyon çalışamıyor.. Son oturumda yaşanan yumruklaşmaların ardından görüşmeler yarına ertelendi..
Yarın da, size söyleyeyim, farklı bir tablo görmeyeceğiz..
Bu bir temenni değil, öngörü..
Neden?.
Star Gazetesi’nin dünkü manşeti herşeyi açıklıyor..
Bakın, HDP’lilerin ‘danışman’ diye komisyon oturumunun yapıldığı salona soktuğu adamlar PKK’lı..
Bunun gibi, bir ayağı legalitede olan terör örgütlerinin çalışma prensiplerini bilenler o tabloyu daha kolay analiz edebilecektir..
Demem o ki..
Kandil, TBMM’ye, HDP’ye katkı yapsın diye birini göndermiş değil..
HDP’liler, kontrolden çıkmasın, bir yol kazası yaşanmasın diye atanan saha komiserleri onlar..
Çünkü HDP’ye gelen talimat, her ne pahasına olursa olsun
bu işin bitmemesi yönünde..
Bunun için sayısal olarak yapabilecekleri bir şey olmadığının farkındalar.
O yüzden oturumları terörize edecekler.
Dün yaptıkları gibi, yarın da yapacaklar..
Sözcü’nün Satılık Yazarı!
Mülakatı yapan kişinin hatırına izledim..
Yoksa sözün sahibi muteber bir adam değil.
Diyor ki o şahıs;
“... Sözcü gazetesinde bir yazarın Tayyip Bey’e haber gönderdiğini,
‘beni alsınlar istihdam etsinler ben hepsinden daha çok mücadele ederim paralelle’
dediğini biliyorum...”
Ne yalan söyleyeyim, Hadi Özışık İnternethaber’deki yazısında doğrulayana kadar ‘palavra’ olduğunu düşündüm..
Demek ki doğruymuş..
Şimdi sıra Sözcü’de..
Gazetenizin yazarlarından birinin satılık olduğuna dair,
bir adet Ruşen Çakır mülakatı ve bir adet Hadi Özışık yazısı var..
Şimdi söz sırası Sözcü’de..
Kim bu satılık yazarınız?..
Kaç paraya saldırtıyorsunuz?.
Eğer bu adamı (ya da artık her kimse) tasfiye etmezseniz, bütün yazarlarınız töhmet altında..
Sarıgül Şişli’ye Döner mi?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olmak için Şişli’yi bıraktı..
Politik hedeflerini herkes biliyor.
İstanbul’u sıçrama tahtası olarak kullanacaktı aslında.
Asıl hedefi Başbakanlık..
Ama ne CHP’de önü açıldı ne de kurduğu Değişim Hareketi tuttu..
Hâlâ aynı noktada mı bilmiyorum.
Tek bildiğim bir şey var ki, Şişli Sarıgül’den sonra öksüz kaldı..
İstanbul’un Champs Elysees’i Nişantaşı’nda dolaşırken çöken kasvetten bile anlaşılıyor yalnız bırakılmışlık..
Belediyecilik sadece çöp toplamak kaldırım onarmak değil.
Şehri markalaştırmak da seçilmiş Belediye başkanının asli görevlerindendir..
Sarıgül sonrası dönemin en ciddi sorunu bu.
Kim bilir belki Mustafa Sarıgül, Ankara sevdasından vazgeçip yeniden Şişli’ye döner..