İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kanal İstanbul Projesi’ni, düzenlediği bir çalıştayla masaya yatırdı. Bu çalıştayda, konu; depremselliğe etkisinden, su havzalarından, antik kentin göreceği zarardan, ekonomisinden falan çıkıp başka başka yerlere geldi.. Oturumda konuşan Hacettepe Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Saydam; “… Kanal, iki barajın üzerinden geçiyor. Burada yıllarca biriken organik atığı da Marmara'ya getirir. Bu gelince oksijen de gelmeyeceği için etraf çürük yumurta gibi kokar, bu koku erkeklik üreme hormonu üzerinde olumsuz etkiye sahiptir.. Yani; “Erkekliği öldürür” dedi.. Ve de ekledi; "Eğer referandum yapacaksanız soracağınız soru, kısırlaşalım mı, kısırlaşmayalım mı" olsun.. Değerli dostlar, normal şartlar altında gönül ister ki; size ciddi ciddi kanal istanbul anlatayım. Ama adamlar işi getirip öyle bir yere dayandırdı ki artık bu konuyu ciddiyetle konuşabilmenin zemini ortadan kalktı. Bu bir şaka olsaydı da hep beraber gülseydik keşke... Fakat değil ne yazık ki.. Koca koca profesörler anlı şanlı milletvekilleri çıkıp "Kanal İstanbul sizi erkekliğinizden edecek!" deyince, daha da söyleyecek söz bırakmadılar.. Bu saatten sonra bizim yapabileceğimiz tek şey, naçizane önerilerdir. Yarın bir başka çalıştay yaparlarsa tepe tepe kullanabilirler telif istemez.. Mesela; ‘Kanal İstanbul obeziteye yol açacak’.. ‘Kanal İstanbul’dan sonra saçlar daha erken yaşta dökülecek’… ‘Kanal çevresinde doğan çocuklar boğaz kıyısında doğan çocuklara göre daha kısa boylu olacak’.. ‘Mevcutta kanal yakınlarında arsa alanların zamanla boyları kısalacak’…. ‘Kadınların adet düzeni bozulacak’.. ‘Erkekler daha erken yaşta prostat olacak’.. ‘Eğer kanal yapımı planlanandan daha uzun sürerse kabızlık, beklenenden erken biterse ishal yapacak’.. ‘Kanal çevresine çekilen çitlere asma kilit asanlar evde kalacak’…vs.. Maddeleri arttırabilirim.. Ama, yok bunlardan başka çıkıp da; "…depremi tetikler, su kaynaklarını bitirir, antik kenti yok eder…" gibi argümanlar sunmaya kalkarlar ise hiç de inandırıcı olmayacalar. "..Kanal istanbul saç dökülmesine yol açar.." yeteri kadar güçlü bir argüman zaten.. Bence buna bir an evvel çalışmalılar.. Kampanyasını da ‘kellik mağarası’nda Sadettin Teksoy’la yapsınlar.. "..Kelim benim, kelim benim.."
CENK EREN KONSERİ MUHTEŞEMDİ
Bostancı gösteri merkezinde harika bir Cenk Eren konseri izledik. Gecenin süprizi Selda Bağcan'dı. Bembeyaz kıyafetler içinde sahneye geldi.. Nesimi’nin "Minnet Eylemem" türküsüyle herkesi ağlattı. Cenk Eren proje albümünün hikayesini sahnede anlatırken Selda Bağcan’la yaşadığı ilginç anılarını da paylaştı.. Meğer Selda Bağcan’a sorumuşlar; "Neden şarkılarını bir başka sanatçıya değil de okuması için Cenk Eren’e verdin?" diye.. Usta sanatçı da demiş ki; "ben de Kılıçdaroğlu gibi risk almak istedim. O da Ekrem İmamoğlu’nu aday gösterirken risk almamış mıydı"..Normalde cover projelere mesafeliyimdir ama Cenk Eren’in bundan öncekilerde olduğu gibi Selda Bağcan şarkıları projesi de muazzam bir iş. Dinlemeye doyamıyosunuz.