Azerbaycan ordusunun Dağlık Karabağ'ı Türk SİHA ve İHA'ları ile yıllarca süren işgalden kurtarmasının ardından bölge denklemleri yerle bir olan güçler çeşitli tasarruflarda bulunmuşlardı hatırlayın.. Ermenistan'ı kurtarmak için, kim elinden ne geliyorsa onu yaptı. Kimin gücü neye yetiyorsa.. Biz dost ve kardeş Azerbaycan'ın maruz kaldığı haksız işgali sona erdirmek o toprakların asıl sahiplerine dönmesini sağlamak için uğraşırken birileri de işgalin devam etmesi için ellerinden gelen ne varsa yaptılar.. Bugüne geleceğim ama çok az düne gidelim istiyorum..
**
ABD Azerbaycan'ı Ermenistan'a saldırmakla suçlayarak Azerbaycan'a yönelik her türlü ABD yardımını engelleyen "Özgürlükleri Destekleme Yasası'na 907 Sayılı Ek" maddeyi uygulamaya soktu. Bakın dikkat buyurunuz, 'saldırmak' diyor.. Oysa bağımsızlık mücadelesi veren Azerbaycan, Ermenistan ateşi altında o vakitler.. 'Saldırıyor' diyerek açıkça Amerikan ambargosu başlatıldı bu ülkeye.. Neden peki?.. Ambargo öncesine dönersek sebebini görürüz.. Tasarının ABD Kongresi'nde kabul edilmesinden önce Ermenistan, Azerbaycan'ın Hocalı kasabasında insanlık tarihinin gördüğü en vahşi katliamlardan birine imza atmıştı.. Orada sivilleri katletmiş, Şuşa ve Laçin'i işgal etmişti. Peşinden Hocavend.. Amerikan Kongresi bu işgale karşı koyan direnen Azerbaycan'ın gücünü kırmak için açıkça izolasyon uyguladı.. Neticede bu desteği sonuç verdi ki, kongre kararı sonrası Ermenistan işgali derinleştirerek, sırasıyla; Kelbecer, Ağdere, Ağdam, Cebrail, Fuzuli, Gubadlı ve Zengilan'a da yerleşti.. Kardeşlerim buna karşı çıkamasınlar diye Amerika ve onu takip eden güçler Azerbaycan'ın nefes borularını kesti.. Ne zaman ki 11 Eylül saldırıları yaşandı ve ABD kalbinden vuruldu, işte o zaman burası yeniden önem kazandı.. ABD, kendi evine ateş eden güçleri vurabilmek için Azerbaycan'a ihtiyaç duydu.. Özbekistan ve Pakistan'daki üslere destek sağlamak ve bazı operasyonlarda kullanmak üzere Azerbaycan'daki bir hava üssünü aktive etmesi gerekiyordu. Bu nedenle izolasyonları gevşettiler..
Diyeceksiniz ki 'nereden geldi şimdi aklına bu olay?'.. Ya hu hiç çıkmıyor ki!.. Bakın geçen sene bugünler.. Azerbaycan ordusu, işgalci Ermenistan'ı Karabağ'dan kovarken, Bir şey oldu.. Kanada hükümeti, Ermenileri kurtarmak için, SİHA'larda kullanılan Wescam'in elektro-optik ve kızılötesi kamera sistemlerinin satışını askıya aldı. Biz özellikle ANKA ve Bayraktar TB2 gibi platformlarda Kanada üretimi bu gözleri kullanıyorduk.. Azerbaycan'ın bağımsızlık mücadelesinde etkin bir unsur olan İHA ve SİHA'lar çalışamasın diye ticari kısıtlama uygulayan aynı Kanada, dünyanın gözü önünde bir gazeteciyi öldüren cesedini yok eden Suudi Arabistan'a yönelik silah ihracatını durdurmayı aklından bile geçirmedi.. Hatta Bu vahşi cinayet sonrası en yüksek savunma ihracatı sözleşmesini Suudi Arabistan'la imzaladı..
**
Peki Kanada bu ürünün satışını durdurdu da ne oldu?.. Vallahi çok iyi oldu.. Sayesinde savunma sanayi alanında bir büyük hamle daha yaptık.. Aselsan tarafından yerli ve milli imkanlarla geliştirilen cats elektro optik keşif Gözetleme ve hedefleme sistemi, Türk Ordusunun havadaki yerli ve milli keskin gözü artık semalarımızda.. Dün Baykar ile bir anlaşma daha imzalandı.. İlk olarak TEKNOFEST 2021'de görmüştük.. Hem statik alanda hem de gösteri uçuşu yapan ANKA, Bayraktar TB2, ve AKINCI insansız hava araçlarında artık bu sistem var.. Üstelik de ASELSAN tarafından yapılan geliştirmeler ile performans konusunda rakiplerinin çok çok üstüne çıkmış durumda.. Hem kızılötesi hem de görünür dalga boyundaki görüntülerde en yakın takipçisinin fersah fersah önünde.. Ayrıca CATS içerisinde yer alan "Lazer İşaretleme Modülü'nde" de iyileştirmeler yapıldı. Bu iyileştirmeler sayesinde CATS 20 kilometreden işaretlenen bir hedefi başarı ile vurabilecek performansa ulaştı. Bu gelişme özellikle insansız sistemlerin CATS ile çok daha uzak mesafelerden hem kendi taşıdıkları mühimmatlar (MAM-T vb.) hem de diğer platformlardan ateşlenebilecek mühimmatlar (TRG-230 vb.) için işaretleme yapılabilmesini sağlıyor.
**
Anlayacağınız yine bir 'Kötü komşu adamı ev sahibi yapar' durumu ile karşı karşıyayız. Emeğinize sağlık..
