Kamera önünde olanla kamera arkasında olanların uyumu ve birbirlerini doğru beslemesi önemlidir. Bu eksikliğin son kurbanı CNN Türk’te Saynur Varışlı oldu.Salı günü önce KCK Davası için 3G kamerayla Van’a bağlanmayı denedi, muhabirin “Karşımda kim var” sorusu yayına çıktı. Ardından aynı muhabirin telefonla yayına bağlanmasını istedi. Bir haber sonra muhabir hatta diye uzun bir sunuş konuşmasının ardından KCK Davası beklentisiyle topu telefona attı ama yayına bağlanan muhabir erkek değil kadındı ve KCK Davası’nı değil Bayram Oteli davasını izleyen muhabirdi.Haliyle araya girildi, Bayram Oteli davası da kısaca özetlendi, vesaire... Canlı yayınlarda aksaklıklar olur ama bu tarz aksaklıklar daha can sıkıcı oluyor. Ekran önündeki kişinin adını bağlantı yapılacak muhabire önceden söylemek ya da kamera önündekinin kiminle telefon bağlantısı istediğini iyi takip etmek gerekir. Yoksa durduk yerde hem kanal hem de ekran önündeki gol yemiş olur...
Sahne ve mantık
Öyle Bir Geçer Zaman Ki’de dizideki olaylarla alakalı sahne sayısı giderek azalıyor.Yani bölümden çıkarsanız da seyirci açısından fark etmeyecek sahnelerden bahsediyorum.Tamam dizilerin süresi uzun ve zaman geçirmek lazım ama bunun da bir ölçüsü olmalı...
Deprem Dede...
Bu aralar bir haller oldu, köşe ölüm ilanları sayfasına döndü. Birand, Ateş ve ardından da Işıkara’nın ölüm haberi geldi.Işıkara’a da ekranların en iyi bildiği isimlerden biriydi, onun adı da bir dönem garantili reyting demekti.“Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz” ve “Deprem değil çürük bina öldürür” lafını onlarca kanalda binlerce kez tekrar etti.Özellikle 1999 yılında yaşanan deprem acılarının ardından sakinleşmemizi sağladı.Deprem fırtınası uyarısıyla halkı evlerine girmeye çağırdığı gece Türkiye’de bir daha kolay kolay yaşanmayacaktır.