Bölücü terör örgütü PKK bayram günü kalleş saldırılarına devam etti. AK Parti Hakkari milletvekili adayı Ahmet Budak’ı evinin önünde şehit etti. Hain örgüt her bayram ortalığı kana bulamayı adet edindi.
Bir insan, katil ve teröristse ondan gelenek, örf, insani veya dini değer beklemek abesle iştigaldir. Canavar hayvanlardan şefkat beklemenin beyhude bir çaba olduğu gibi...
Terörist, aklını ve vicdanını devre bırakmış kişidir. Vicdanı kuruyan kişi ise hiçbir erdem ve kutsal sahibi olamaz.
DAİŞ nasıl Gaziantep’te çoğunluğu çocuk olan masumları katlederken her türlü kutsaldan azade olduğunu gösterdiyse, bebek katili sıfatına sahip olan PKK da her eylemiyle insaniyetle ilişkisi olmadığını göstermektedir.
Bu kalleşlerin fıtratı bozulmuş, her türlü güzelliğe ve iyiliğe düşman olmuşlar. Bediüzzaman hazretlerinin ifadesiyle ‘şemsin ziyasıyla, pis maddeler taaffün eder, kokar, berbat olur’. Fıtratı bozuk olanlar güneşin güzelliğiyle daha da çürürler.
Çukur stratejiyle bozguna uğrayan Kandil, cuntacı terör örgütü FETÖ’nün yardakçığına soyunmasıyla iyice sarsıntı geçiriyor.
Darbelere ve küresel sistemin dayatmalarına her zaman karşı olan bölge halkı, darbenin ikinci ayağı olarak harekete geçirilen PKK’nın küresel güçlerin oyuncağı olduğunu çok iyi gördü.
FETÖ’den sonra PKK da aynı güçlerin kiralık katili olarak damgalandı.
15 Temmuz’dan sonra tüm bölge illeri darbeye karşı yek vücut oldu, çok güçlü bir tepki verdi. Hakkari halkı da darbeye hayır diye sokağa döküldü. PKK önce bu duyarlılıktan, sonra da PKK terörüne karşı da benzer gösteriler yapılmasından çok rahatsız oldu.
HDP’nin yüksek oy aldığı yerleri kendi tapulu malı, oradaki insanları da kölesi gibi gören PKK kendi kontrolün dışında bir gelişme yaşandığında çılgına dönüyor, kendince bedel ödettirmeye soyunuyor.
Şehir savaşları çıkarma stratejisinde kaybeden Kandil darbecilere tetikçilik yaparken de kaybetti. Suriye fırsatçılığı da darbe fırsatçılığı da tutmadı.
HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını kullanmak istediler olmadı...
Belediyelere kayyum atanmasını köpürtmeye çalıştılar olmadı...
Terörle bağlantılı memurların ihracını istismar ettiler olmadı...
Yani neye el attılarsa halkta bekledikleri karşılık oluşmadı.
Motivasyon kaynağı bulamıyorlar çünkü halk bunların kanlı oyunlarından, kirli hesaplarından, adi fırsatçılıklarından bıktı usandı.
Geçen yıl namlunun ucunu göstererek HDP için oy topluyorlar, oy tehdidi savuruyorlardı. Şimdi akıllarınca HDP’nin rakiplerini ekarte ediyorlar. Kullandıkları yöntem cinayet...
Tüm milletvekillerini, siyasetçileri ve kayyumları tehdit ediyorlar. HDP’lilerin bu katliamlara ve siyasi cinayetlere karşı tepki vermesi gerekir.
Devlet, hukuksuzluklara karşı anayasal düzen içinde bir kısım uygulamalara giderse bunları eleştirecek, tepki gösterecek olan siyasetçidir, hak arama zemini de hukuk ve siyasettir.
Terör örgütü marifetiyle bunlara müdahale etmeye çalışmak, sadece devletin attığı adımların ne kadar doğru ve gerekli olduğunu gösterir.
HDP ve PKK birbirinin hamisi gibi davrandığı sürece siyaset kanlı terör saldırılarıyla zehirlenmeye devam edecek ve HDP de hukuki zeminde bunu sonucuna katlanacaktır.