Dün bir toplantıyı izlerken nedense çekirdek çitleyen eşek heykeli ile övünenleri hatırladım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün "HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı Tanıtım Toplantısı"nda, karamsarlık fitnesi yayan muhalefete inat, Türkiye Yüzyılı'nın ufukları hakkında yeni bilgiler verdi.
Program öncesinde ekonomik yatırımlar içerisinde en büyük ölçeğe sahip 40 yatırımcıya teşekkür belgeleri takdim edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan; Savunma sanayinden otomotive, havacılıktan insansız sistemlere, kimyadan güneş enerjisi hücrelerine, oldukça geniş bir yelpazede kendi sektörlerinin lideri olan şirketlere bizzat teşekkür etti.
HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı; yüksek teknoloji yatırımlarında Türkiye'nin, küresel bir cazibe merkezi haline gelmesine öncülük edecek.
Programla; yarı iletkenler, mobilite, yeşil enerjisi, ileri imalat, sağlıklı yaşam, dijital teknolojiler, haberleşme, uzay ve bu alandaki değer zincirlerini geliştirecek 30'un üzerindeki başlıkta yatırımlara nitelikli destekler sağlanacak.
Elektrikli araçlar alanında üretim kapasitesini yıllık en az 1 milyon adede çıkarmayı öngören 5 milyar dolarlık teşvik paketi var.
Güncel üretim teknolojilerine dayalı en az bir endüstriyel ölçekli çip fabrikasını ülkemize kazandırmak için 5 milyar dolarlık bir teşvik paketi devreye alınıyor.
HIT-30 programında güneş ve rüzgâr teknolojilerine yönelik iki ayrı çağrı tasarlandı.
Güneş enerjisinde paketin toplamı 2,5 milyar doları buluyor.
Rüzgâr enerjisinde ise kritik bileşenlerin ve deniz üstü türbinler gibi ürünlerin imalatını desteklemek ve yerli bir rüzgâr enerjisi markası inşa etmek hedefleniyor. Bu yatırımlar için ise toplamda 1,7 milyar dolarlık kaynak ayrılıyor.
AR-GE faaliyetleri bakımından dünyanın en büyük ilk 1000 firmasının, ülkemizde kuracağı yeni merkezlerin personel giderlerinin yarısını 5 yıl süreyle Türkiye karşılayacak.
Özetle; dün ilan edilen altı çağrı ile önemi gittikçe artan teknoloji alanlarında kalkınma yolculuğumuza büyük katkı sağlayacak en az 20 milyar dolarlık özel sektör yatırımının ülkemize kazandırılması hedefleniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Yüksek Teknoloji yatırımları konusunda dün açıklanan çağrılara ilaveten; "hiper ölçekli veri merkezleri, biyoteknolojik ilaçlar, yeşil hidrojen ve endüstriyel robotik sistemler olmak üzere dört başlıkta daha çağrılarımızı çok kısa süre içinde kamuoyuyla paylaşacağız" dedi.
Bilim ve teknolojide özel sektörü bu çapta devreye sokmak, Cumhuriyet tarihinin en büyük adımlarından biridir. Atın nalına mıh yapamayan Türkiye'den, yüksek teknoloji sahibi, savunma sanayinde dünyanın ileri ülkeleri ile yarışan bir Türkiye'ye gelindi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının bir yerinde çok anlamlı bir bağlantı kurdu:
"Küresel sistemin kökten sarsıldığı kaostan ancak; güçlü durabilen, ayakta kalabilen, var olanın üstüne koyabilen, kendi göbeğini kendi kesebilen ülkeler başarıyla çıkma şansına sahiptir.
"Türkiye olarak insanlığın gündeminde yer alan meselelere bu zaviyeden bakıyoruz. Onun için tam bağımsız Türkiye hedefi ile Türkiye Yüzyılını inşa etmek için her alanda yoğun bir çabanın içindeyiz. Ne etrafımızda yaşanan çatışmalar ne de 6 Şubat depremlerinin 104 milyar doları bulan faturası bizi yolumuzdan alıkoymadı."
İsrail'in vahşetinden, soykırımından, Netanyahu'yu ABD Kongresinde 50 defa ayakta alkışlayan zalimlerden şikâyetçiyiz.
Ama onlarla nasıl baş edeceğiz?
Güçlenen, Türkiye Yüzyılı ile çağına mühür basan, söz kesen Türkiye ile baş edeceğiz...
Bunun için de bilim, fen, teknolojide binlerce ilim adamı, on binlerce mühendis, teknisyen ve çalışanla, "kalkın ey ehl-i vatan" diyen yeni sesi dinleyeceğiz.
İkide bir, "hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir" diyen ama çekirdek çitleyen eşek heykeli ile hatırladığımız zaman tünelindeki Tek Parti hasreti çekenlerin sesine kulak vermeyeceğiz...