Salı günkü basın toplantısında "Tartışılmam" diyen Ersun Yanal, 3'er gol yenilen Torku Konya ve Arsenal maçlarının "Tartışılan" skorlarından sonra dün geniş çaplı bir revizyona gitti. Eskişehir maçında Egemen, Gökhan Gönül, Caner, Alper Potuk, Selçuk Şahin, Webo, Emenike sahaya çıktı. Cristian, Kadlec, Mehmet Topal tribündeydi, sakat Emre yoktu. Hasan Ali, Bekir, Mehmet Topuz ve Sow kulübedeydi.
Şimdi burada şunu sorgulamak gerekir.. Yanal "Benim kadrom geniş, her maça ayrı bir 11 ile çıkarım" diye mi düşündü.. Yoksa "Yanlış futbolcuları oynatmışım. Doğruları şimdi buldum" diye mi!.
İlk 20 dakika Fener biraz baskın gözüktü, Eskişehir sahasından fazla çıkmadı.. Arsenal yorgunu Sarı-Lacivertli ekibin, maçı yarı sahaya yığacak, rakibi boğacak, oyunu kanatlara yığacak, şut atacak bir görüntüsü yoktu. Ertuğrul Sağlam'ın talebeleri ise kontrataklarla gol bulma planı içindeydi.
Koskoca ilk 45 dakikada Fener'in elle tutulur bir pozisyonu yoktu. Bin kere söyledik, bir kere daha söylüyoruz. Bu takıma Alex'ten sonra bir 10 numara şart dedik. Ama bulamadılar.. Dünkü maçta orta sahada pozisyon üretmesi gerkeken kimdi! Selçuk mu, Alper mi, Meireles mi!. Ortada oynayan üçlü, ilk yarı Emenike ve Webo'ya iki gollük pozisyon yaratamadı. Böyle bir tabloda Fener'in sonuca gitmesi çok zordu.
Yanal golsüzlüğe rağmen ikinci yarıya da aynı kadroyla çıktı.. Emenike baktı ki, pozisyon bulamıyor, sol kanada geçti. Kuyt'a öyle bir gollük orta yaptı ki, "Siz beceremediniz, bari ben orta yapayım" der gibi Hollandalı'ya nefis bir kafa golü golü attırdı..
Süper Kupa'da G.Saray, ligde Torku Konya ve Devler Ligi'nde Arsenal maçlarında galibiyete hasret giden Yanal'ın ekranlara yansıyan gol sevinci içinde bulunduğu durumu gözler önüne seriyordu..
Gecenin yıldızı kuşkusuz kaleci Mert'ti.. Es-Es ataklarına geçit vermeyip duvar örerken, Necati Ateş'in penaltı atışını kurtarıp formayı ne kadar hak ettiğini gözler önüne serdi.. Mert o penaltıyı ve gollük vuruşları çıkarmayıp skor 1-1 olsa Fener'in halini siz düşünün.
Son söz.. Yönetim, şike süreci nedeniyle UEFA'da ve CAS davasında efor sarfetti, takımla ilgilenemedi. Taraftarlarda bir bezginlik var, tezahüratlarıyla rakibi sindiremedi. Arsenal hezimeti sonrası futbolcularda da mental yorgunluk.
Fenerbahçe, kazanmasına rağmen gelecek için ışık vermedi, sadece üç puanı kurtardı, o kadar..