İster siyah olsun, ister yeşil, çayın beyazı da oolong’u da kalp sağlığının koruyucusu. Geçen yıl yapılan araştırmalar özellikle siyah ve yeşil çayın kalp krizini önleyerek, felç riskini azalttığını ortaya koydu.
Çay, 5 bin yılı aşkın süredir sudan sonra en çok tüketilen sıvı olarak karşımıza çıkıyor. Camellia Sinensis bitkisinin yapraklarından elde edilen çayın; beyaz, siyah, yeşil ve oolong olmak üzere 4 farklı çeşidi bulunuyor. Bütün çaylar aynı bitkiden elde ediliyor fakat hasattan sonra yaprakların işlenme metodu, elde edilen çayın cinsinin belirlenmesine yol açıyor. Beyaz çay üretim aşamasında çok az işlem görür, sadece soldurma, kurutma denilen 2 aşamadan geçer. Yeşil çay fermente edilmemiş, siyah çay fermente edilmiş, oolong çayı ise yarı fermente edilmiş özelliktedir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, özellikle siyah ve yeşil çayın kalp sağlığına iyi geldiğini belirtiyor. 2012 yılında yapılan çalışmalarda, siyah ve yeşil çayın kalp krizi risklerini önleyerek, felç riskini yüzde10-20 arasında azalttığı bildirilmiştir.
Kolesterole karşı 3 bardak için
Yeşil çay: Çay yaprakların toplanır toplanmaz, kavrulup hızla kurutulması ile elde edilir. Yüksek sıcaklık ve buharla kurutulduğu için, çay yapraklarının rengi kaybolmaz ve yeşil kalır. Çok fazla işlem görmediği için de içerdiği polifenoller (bitkilerde bulunan doğal kimyasallardır, hücrenin yaşlanmasını, bozulmasını önlerler) korunur. Bu yüzden antioksidan etkisi diğer çaylara göre daha fazladır. Az işleme uğramış olması, kateşin denilen antioksidan maddenin yeşil çayda fazlaca bulunmasını sağlar. 2012 yılında yapılan araştırmalar, yeşil çaydaki ‘EGCG’ denilen antioksidan maddenin, damar sertleşmesinden koruduğunu ortaya çıkardı. Amerikan Diyetisyenler Birliği’nin 2011 yılında yaptığı çalışmalar ise; yeşil çay tüketenerin kanında kötü kolesterol olarak bilinen ve damar tıkanmalarına yol açan LDL kolesterolünü azalttığı belirtilmiştir. Böylece, kalp krizi riski de azalmış olur.
SİYAH ÇAY
Yeşil çaya oranla daha fazla işlem gördüğü için içerdiği antioksidan miktarı daha azdır. Buna karşılık gördüğü fermente ve kurutma işlemleri, siyah çaya aromatik bir özellik ve güzel bir tat vermektedir. 2012 yılında yapılan çalışmalarda; 12 hafta boyunca günde 3 bardak siyah çay içen bireylerin, kan şekeri ve trigliserid değerlerinde ciddi düşüş, iyi kolesterol denilen HDL kolesterollerinde ise eskiye oranla artış görülmüştür. Bu çalışmalar sonucunda; siyah çay içen bireylerin, kardiyovasküler hastalıklara yakalanma risklerinin azaldığı vurgulanmıştır.
BİTKİSELİN ANTİOKSİDAN ORANI DÜŞÜK
Yeşil, siyah, beyaz ve oolong çayları kadar olmasa da, bitkisel çaylar da antioksidan madde içerirler. Güney Afrika’da yetişen ve kırmızı çay olarak bilinen Rooibos bitkisi üzerinde yapılan çalışmalar; 6 hafta boyunca günde 6 bardak kırmızı çay içiminin orta dereceli tansiyon hastalarında kan basıncını düşürerek, kalp sağlığına iyi geldiğini belirtmiştir.