Durup bir soluklanmak gerek hatta bazen bir iki adım gerilemek... Aldığın nefesin, taşıdığın yüreğin, insan olmanın şerefinin hakkını bir ömür verebilmek için. Soluksuzca kendinden kaçıp, daha da yalnızlaşmadan hakikati ve huzuru bulmak için. Kendi kişisel düzenini oluşturmadan, engellerini yıkmadan, karmaşalarını rafa kaldırmadan yer açamazsın sendeki sana. Hayatı doğru anlayıp yaşamak; her şeyden önce düşüncelerimizdeki kalabalıklığı bir düzene sokmamızla mümkündür. Hayatını anlamlı kılacak değerleri; ahlak ve fazileti ortaya çıkarmak, kendinde kaybolduğunu zannettiğin her şeyi bulmak insanoğlunun iç huzuruna kavuşmasını sağlar. Huzurda içeriden dışarıya doğru yansır, kendinde yolunu kaybetmiş bir insan dışarıda da huzur bulamaz. Akıntıya kapılan balıklar gibi hayat aldatmacalarına kapılır gider...
İnsan dışındaki mahlukat ALLAH’a itaat etmektedir. Oysa ALLAH isyan edebileceği halde itaat ettiği için insanı kullukla ödüllendirmiştir, kölelikle değil. Ne yazık ki insanoğlu ALLAH’ın kulluna verdiği değeri çoğu zaman kendine vermemektedir. Kendini bilmeyen, irfana kavuşmayan, içindeki karmaşayı çözmeden hayat karmaşasını çözmeye çalışan birçok insan hayatta putlaştırdıkları birçok aldatmacanın kölesi olmaktadır, farkına bile varmadan. Her ne ad altında olursa olsun kurtuluşu bu aldatmacalarda bulmaktadır...
Herbert George Wells, “İlerlemeyi, şikâyet edenlere borçluyuz. Memnun [statükoyu seven] insanlar hiçbir değişiklik istemezler” demiştir. Para gibi, güç gibi, makam veya mevki gibi hayatta putlaştırdıkları birçok aldatmacanın kölesi olmuşlardır ve rahatlarının bozulmasını istemezler. Akıntıya kapılmışlardır bir kere. Yeni bir düzen oluşturmak veya yanlışı düzeltmek pekte harçları değildir statükocu insanların. Sistem onları ele geçirmiştir bir kere...
Türkiye genelinde Bakanlar Kurulu kararıyla ertelenen oda ve borsa seçimlerinde, odalardan çıkan sesler netleşirken sular bulandıkça bulanıyor... Güç, makam ve mevki tehlikeli bir aldatmaca...
Kalabalıklar içinde kaybedemezsin yalnızlığını, kendi yalnızlığındaki kalabalığı düzenlemedikten sonra... O an, işte o an, her şey çok geç olmadan...