Melih Altınok Atv’de kahvaltı haberini sunacakmış. Show Tv’de ekranda olduğu dönemde yaptığı iyi işlerden söz etmiştim çeşitli zamanlarda.
Sonuçta ekrana yakışan ve bilgisi ekran dolduran bir isim Melih Altınok. Burada önemli bir noktanın da altını çizmek lazım.
Melih Altınok gibi doğaçlaması kuvvetli ve analiz yapma alışkanlığı olan isimler için sabah kuşakları önemli bir fırsat yaratıyor.
Nasıl diyecekseniz söyleyeyim, mesela gazete manşetlerini okumak. Melih, kimin hangi niyetle hangi manşeti attığını analiz eden ve bunu söyleyebilen biri.
O yüzden spikerlik eğitimi ya da kameralara dönüşü değil doğallığı iş yapıyor. Bir başka nokta daha var.
İnsanlar gün içerisinde o kadar çok haber alıyorlar ki ana haberler giderek önem yitirirken günün ilk saatlerinin kıymeti giderek yükseliyor.
Sonuç mu, Melih Altınok kendisi için doğru bir saatte doğru bir adreste yine ekranda olacak.
Alkış olur mu olmaz mı?
Rising Star Türkiye’de Çarşamba akşamı gözüme çarpan bir nokta oldu. Sahnedeki yarışmacının ardından jüri üyelerinde bir alkış esirgemesi görüntüsü var.
Doğru olan yarışma programlarında jüri üyelerinin kimseyi alkışlamamasıdır. Ancak Rising Star’da öyle değil. Mesela bir yarışmacıyı iki kişi alkışlayıp iki kişi alkışlamadığı zaman ortaya alkışlamayanlar adına sevimsiz bir görüntü çıkıyor.
Gülben Ergen rejinin hangi kareyi seçeceğini biliyor, ona göre de profesyonel mimiklerle işi götürüyor ama “Herkes beni sevsin hali de dikkat çekiyor.”
Sonuçta iyi yarışmacılar var bu programda.
Jüri biraz daha oturunca izlemesi daha da keyifli olacak gibi duruyor...
Yaşlılık alametleri...
Dün Simge Fıstıkoğlu yazarak başladım sonra bir yerde pat diye Buse Biçer’e dönmüşüm.
Acaba onun kariyeri ne oldu diye düşünürken herhalde yaşlılık alameti isim kaydırmış beynim. Çok program seyredip çok not alarak yazıya başlayınca motor su kaynatabiliyormuş.
Her neyse hem Simge hem de Buse kusuruma bakmasınlar lütfen...