CHP’li bir vekil meclis kürsüsünden tam 235 kez “Kahrolsun Faşizm!” diye bağırıyor AK Parti grubuna yönelerek. Faşizmi yanlış yerde arıyor o CHP’li şovmen vekil. Faşizm konusunda sahiden duyarlı olmuş olsaydı, Türkiye’de faşizmi devlet ideolojisine dönüştürmüş CHP’de siyaset yapmayı aklının ucundan dahi geçirmezdi.
CHP’nin “Milli Şef” ideolojisi “Führer ideolojisi”dir. “Milli Şef” üzerinden Hitler’e gönderilen en derin selam ve saygılar adı Cumhuriyet olan bir gazetede sürmanşetten yayınlanabilmiştir. O Cumhuriyet ki CHP’nin “Pravda”sıdır. O sendika kökenli ve sözümona demokrasi konusunda duyarlı olduğunu iddia eden CHP’li vekil bunu bilmiyorsa CHP’nin geçmişini çok iyi araştırsın.
Araştırdığında ayrıca görür ki bugün saflarında siyaset yaptığı CHP’nin eli kanlıdır.
Zilan katliamından tutunuz da Dersim katliamına varıncaya değin bir dizi katliamın altında CHP’nin imzası vardır.
CHP o tarihlerde iktidardaki partilerden bir parti değildir. Gerçekte devletin ve hükümetin bizatihi kendisidir.
Araştırdığında faşizmin derin izlerini CHP’nin “Tek Parti Diktatörlüğü” döneminde fazlasıyla bulacağından eminim.
CHP’nin ideolojik genlerinde faşizm var
CHP’nin ideolojik genlerinde faşizm var. Devlet üzerinden toplumu fethetmeye ve kendinden farklı düşünün herkesi “iç düşman” gibi görüp imhaya yönelmek faşizm ideolojisinin bir amacıdır.
CHP tam da böyle bir Faşist Jakoben anlayışın temsilcisidir. CHP’nin faşist genleri günümüzde tekrar harekete geçmiş bulunuyor. O CHP’li vekil isterse araştırma zahmetine katlanmasın da daha birkaç gün önce partisinin genel sekreterinin sarf ettiği şu sözlere baksın: “7 Haziran’da iktidara geldiğimizde hemen ertesi gün o gazetelere el koyacağız.”
Evet, Gürsel Tekin aynen böyle diyor. El koyacağını söylediği gazeteler kendilerine muhalif olan gazeteler. CHP’nin geçmiş faşist uygulamalarından olan Takrir-i Sükun dönemine yeniden dönüşün ifadesidir bu sözler. Hoş, CHP’nin iktidara gelme şansı hiç yok bundan böyle. Ama sarf edilen bu sözler CHP’nin kendi ideolojik genlerinden kopmadığı/kopmayacağı anlamına geliyor. CHP’nin “Führer”i İsmet İnönü döneminde sayısız muhalif gazetelere nasıl el konulduğu ve muhalif gazetecilerin hangi yöntemlerle nasıl susturulduğu biliniyor. CHP’nin vaat ettiği şey, işte bu faşist günlere geri dönüştür.
Muhalefete tahammülsüzlük
Paralel ihanet şebekesiyle geliştirdikleri kirli ilişkiler açığa çıkınca telaşlanan CHP’nin muhalefete nasıl tahammülsüzlük içinde olduğu da kendini açığa vurdu.
Fuat Avni yazışmaları üzerinden ortaya çıkan gerçek yüzleri demokrasi adına utanç verici bir durumdur. Çıkıp bu konuda kamuoyuna dönük açıklamalar yapacaklarına o itirafları yayınlayan demokrasi savunucusu kendilerine muhalif gazeteleri/gazetecileri susturacaklarını açıklamaları CHP’nin bu faşist genlerinin imkan bulduğunda tekrar harekete geçeceğinin apaçık bir belgesi hükmündedir.
CHP’nin devr-i iktidarında yapılacak olanların itirafıdır bu. CHP tıpkı geçmişte olduğu gibi Türkiye’yi “Takrir-i Sükun” yasalarıyla idarede edeceğini alenen söylemekten kaçınmıyor. Ama bir şeyi unutuyor CHP. O da, Türkiye’nin eski Türkiye olmadığıdır.
CHP’yi zinhar iktidara getirmez bu millet, ama milyonda bir ihtimal bile olsa böyle bir şeyin gerçekleşmesi halinde aziz milletin gök kubbeyi CHP’nin başına nasıl indireceği de malum ilamı olur sadece.
Gazeteciler Cemiyeti nerede?
CHP Genel Sekreteri’nin bu sözü karşısında o malum gazeteciler cemiyeti neden sessiz kaldılar? Bu sözleri AK Partili biri söylemiş olsaydı eminim ki yeri göğü inletirlerdi. Sokakları hareketlendirirlerdi.
Orhan Pamuk niçin suskun?
Orhan Pamuk niye suskun peki? Bu lafları duymadı mı yoksa? AK Parti iktidarı döneminde muhalif gazetelerin/gazetecilerin susturulduğu, başka bir deyişle otoriter bir yönelime girildiği söylemi üzerinden laf sokuşturmaya çalışan Orhan Pamuk niçin CHP Genel Sekreteri’nin tekrar Türkiye’yi o eski faşist döneme götürmek isteyen bu laflarını görmezlikten gelir veya görür de ses etmez? Türkiye’nin bir kısım aydınları işte böyle. Türkiye’nin malum gazeteci cemiyetleri işte böyle... Tıpkı o sendikacı kökenli solcu CHP’li vekil gibi...
CHP hem faşist, hem diktatör sevici
Bu satırları yazdığım genel kurulda Süleyman Şah Türbesi’ne yapılan başarılı askeri operasyonla ilgili görüşmeler yapılıyordu. CHP adına konuşan yetkili Suriye topraklarına yapılan tecavüz-işgal söylemi üzerinden bir AK Parti karşıtlığı sergiliyordu.
Esed rejiminin tepkisiyle CHP’nin tepkisinin söylem düzeyinde de bir olması CHP’nin durduğu yeri de gösteriyor.
CHP dibine kadar faşist bir ideolojiye sahip ve sonuna kadar Esed gibi diktatörlerle kol kola olan bir parti.
“Kahrolsun Faşizm!” diyen o CHP’li vekil, CHP’yi işaretliyor farkında olmadan.