Merkel’in birkaç ay önceki ziyaretini “Saray’a gitmemek için İstanbul’a geldi” diye yorumlayan Financial Times ve bunun üzerine atlayan ‘uluslararası ilişkiler bölüm başkanı’ unvanlı yorumcular, ‘bağımsız ve gerçek gazetecilik’ yapanlar şu an ne düşünüyor?
***
Önümde Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Ankara programı duruyor:
11:00 - Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Çankaya Köşkü’nde görüşme. Devamında heyetler arası görüşme ve öğle yemeği.
13:30 - Ortak basın toplantısı.
15:00 - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul.
***
Merkel’in Davutoğlu ve Erdoğan’la son görüşmesi 18 Ekim’de İstanbul’da gerçekleşmişti.
“Altın varaklı koltuk” haberlerinden hatırlayacaksınız.
Bir de “Merkel Saray’a gitmemek için İstanbul’a geldi” haberlerinden!
Ve bunlar üzerine keyifli keyifli yorumlar yapan ‘bilim’ adamı, siyasetçi ve ‘muhalif’ kadrolardan…
***
20 Ekim 2015 Salı günü “Merkel neden Ankara’ya gelmedi” başlıklı yazıyı bu konuya ayırmıştım.
18 Ekim’deki ziyaretten önce geniş bir haber-yorum yayınlayan İngiliz Financial Times gazetesi, “Merkel Ankara'ya gitmektense İstanbul'u tercih etti. Bu tercih biraz da 1100 odalı Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde Erdoğan'la birlikte poz vermek istememesinden kaynaklanıyor” diye yazdı.
Haber Türkiye’deki medyada “Erdoğan karşıtıysa iyi haberdir” ilkesi(!) gereği geniş yer buldu.
Türkçe haber siteleri “Merkel Saray’a gelmedi” başlıklarıyla donandı.
Alman medyası da haberden heyecanlandı.
Alman resmi haber kanalı Deutsche Welle, ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Hüseyin Bağcı’ya mikrofon uzattı. Bağcı da, “Merkel çok dikkatli hareket etti ve Ankara’ya gelmek yerine İstanbul’u ziyaret etti. ‘Saray tartışmalarından uzak durmak istiyorum’ mesajı verdi” yorumunu yaptı.
***
Fakat küçük bir sorun vardı:
Görüşme yerini Merkel belirlememişti!
Daha 12 Ekim’de Almanya Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, “Merkel 18 Ekim Pazar günü Türkiye’ye çalışma ziyaretinde bulunacak” açıklamasını yapmıştı. ‘Ankara’ dememişti. Ancak DHA “Nasıl olsa Ankara’ya gelir” diye başlığı Ankara’dan vermişti.
FT bir yanlışın üzerine maksatlı bir yorum yapmıştı!..
Seibert tekrar bir açıklama yapmış ve “Görüşme yerine misafir değil ev sahibi ülke karar verir” diye FT’yi ‘düzeltmişti’…
***
Ancak ‘küresel ekonomi-politiğe yön veren gazete’, ‘uluslararası ilişkiler bölüm başkanı’ ve burada alıntılamadığım ‘Türkiye uzmanı’, ‘genel başkan yardımcısı’, muhalif gazeteci, ünlü yazar gibi sıkı unvanlar taşıyanlar gerçeği aramak yerine ‘gerçeğin kulağına ve işine gelenler olduğu’ ilkesine (!) dayanarak, düzeltilmiş bir yanlış üzerine yorum yapmayı başarabilmişti!
Sadece 12 Ekim Pazartesi sabahı, yani Alman Hükümet Sözcüsü Seibert’in ‘yer belirtmediği’ ilk açıklamasını yapmasından önce 24 TV’yi izlemiş olsalar, “Ankara diye haberler çıktı ama görüşme İstanbul’da olacak” denildiğini duyabilir; olmadı 13 Ekim’deki Star’dan okuyabilirlerdi.
Zahmete katlanırsanız gerçeklere ulaşmak zor değil.
Hem karşılığında böylesi trajik, utandırıcı durumlara düşmemek gibi bir ödül var.
Allah kimseyi gözünü ve aklını karartacak kadar büyük bir nefrete düşürmesin!
Bunlar üniversitede çocuklarımızı yetiştiriyor…
FT’nin haberi: http://www.hurriyet.com.tr/financial-times-ab-turkiye-ilerleme-raporunu-secim-sonrasina-erteledi-40002883