Türkiye’nin; Yunanistan, İsrail, ABD, Fransa, İngiltere, Rusya ve daha pek çok ülkenin pay almaya çalıştığı enerji yatağı Doğu Akdeniz’de varlık göstermesi, bu ülkelerden çok CHP'yi rahatsız ediyor. Kimse kusura bakmasın. Özelikle son Libya tezkeresi sırasında takındıkları tavrın başkaca bir nedeni olamaz.. Daha ilk gemimizi Kıbrıs açıklarına çıkardığımızda, CHP'li Ali Mahir Başarır, Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz aramalarının ‘havaya para saçmak’ olduğunu iddia etmedi mi?.. "... Akdeniz’de yapılan sondaj çalışmasında bir kova petrol bulunamadığı ortada..." demiş, buna neden devam ediyoruz diye sormuştu.. CHP'nin karşı duruşu tam da böyle bürünmüştü ete kemiğe.. Libya ile imzalanan deniz yetki alanları ve peşinden gelen askeri işbirliği anlaşmasına da karşı çıkmışlardı.. Sormak lazım, kim adına?.. Çünkü CHP bu itirazıyla artık bu ülke menfaatlerinden çok İsrail'i ve Yunanistan'ı arkalıyor. Bu çok açık. Bakın itiraz ettikleri Libya tezkeresinin görüşüldüğü dakikalarda İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs masaya oturmuştu.. İsrail ile Kıbrıs gazını Avrupa'ya taşıması planlanan bin 900 kilometrelik boru hattının temelini oluşturacak üçlü bir anlaşma imzalandı.. Hat nereden geçiyor? Tam da bizim önümüzden. Haritaya tepeden baktığınızda görüyorsunuz ki, en doğudan batıya doğru dibimizden bir sevkıyat yapılıyor ve CHP bize diyor ki, "bırak yapsınlar, sakın müdahale etmeye kalkma".. Bunun en net yansıması ise CHP'li Engin Altay'ın, Türkiye'yi Hafter'in yanında değil de karşısında olduğu için suçlayan tavrıydı.. "Trablus yönetimi cihatçı eğilimli bir yönetim. Tobruk yönetimi ise (Hafter) daha makul, seküler bir yönetim" demiş ve neden Trablus'un yanında yer aldığımızı sorgulamıştı.. Aynı Engin Altay, bir adım öteye giderek bu kez Libya'ya gidecek olan kahraman vatan evladı için "LEYJONER" benzetmesinde bulundu.. Yani hiç bir amacı ve hedefi olmayan sadece çıkarları için başka coğrafyalarda görevlendirilmiş paralı asker.. Tarihimizden de habersiz, ordumuza da saygısız böyle bir zihniyetle yola çıkıyoruz işte. Şanlı tarihimizde muazzam bir yeri olan, Mehmet Akif'in İstiklâl marşımızı ithaf ettiği "kahraman ordumuz" için "Lejyoner" diyebilecek kadar ruhunu Batı'ya satmış bir parti CHP.. Önce CIA devşirmesi Hafter'le neden işbirliği yapmadığımızı sorgulayan ardından da Hafter'in Türkiye'ye açık açık savaş ilan ettiği bir noktada Türk Askeri için "Lejyoner" benzetmesi yapan bu adamları tanıyın.. Bunlar için asker ancak kendi çıkarlarına hizmet ettiğinde muteberdir. Vatan savunması yapan askere bakışları budur işte.. Aynı CHP zihniyeti değil miydi, AK Parti'yi devirip de kendilerine alan açmak için darbe yapamayınca, bunlar tarafından "Kağıttan Kaplan" olarak aşağılanan.. Tanıyın, görün işte.. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu televizyoncularla buluşmuş. Anlaşılan o ki o buluşmaya katılan haberciler, Kılıçdaroğlu'nun cevaplarını sorulamışlar.. Zira bakıyorsunuz Doğu Akdeniz üzerine konuşmuş, Libya'da bütün bileşenleriyle Hafter'e destek veren ülkelerin bir Barış Gücü kurmaları halinde Türkiye'nin buna destek vermesi gerektiğini anlatmış fakat 'Lejyoner' skandalı hakkında tek kelime etmemiş.. Eğer bu tavrı eleştirmiyorsa Kılıçdaroğlu'nun, bu sözün altına imza attığını var sayarız ki bu hiç de iyi olmaz..
SİZİN BİR İŞİNİZ YOK LİBYA’DA SAYIN ÇIRAY!
İP'li Aytun Çıray kürsüde.. "Libya'da ne işimiz var?" diye söyleniyor.. "..Yeni dertlere ihtiyaç var mı? Doğu Akdeniz'de bu kadar dert varken ordunun gücünü neden bölüyorsunuz?.." diye soruyor.. O bu soruyu sorduğu sıralarda Netanyahu Yunanistan'da gaz anlaşmasını imzalıyor. Türkiye'yi byPass ederek Akdeniz'i parselliyorlardı. Türkiye'nin denklem dışı kaldığı bu pazarlık sonunda, değil gemi yüzdürmek, denize girip kulaç atacak alanımız kalmayacak. Ama Beyefendi soruyor, "ne işimiz var?".. O bu soruyu sorduğu sıralarda, CIA devşirmesi Hafter'in donanma komutanı Farag el Mehdevi Yunan televizyonunda Türkiye'yi tehdit ediyordu.. "Türk gemileri yaklaşırsa vururuz" diyordu.. 15 Temmuz'un arkasındaki BAE, darbeci Faşist Sisi Rejimi, katil siyonist İsrail ve Yunanistan bir olmuş, "Hafter" markası altında bize karşı güç birliği yapmış ve fakat kendine "Milliyetçi" diyen İP'liler soruyor, "bizim ne işimiz var?" Sizin bir işiniz yok. Bu mesele vatanseverlerin meselesi zaten. Siz hiç bozmayın konforunuzu. Nasıl olsa Bodrum'dan Yunan Adaları'na keyif yapmaya gidebiliyorsunuz. E bu da size yeter.