Kafanın içinde ses duyma nadir bir durum değil. Muhtemelen toplumun %3-5’i kafanın içinde ses duyma deneyimi yaşıyor. Bu ses duyma deneyimi oldukça rahatsız edici olabilir ve kişinin hayatını önemli oranda etkileyebilir.
Normalde kafamızın içinden bir ses duymamamız beklenir. Eğer kafa içinde sesler duyuyorsak bu durumun çok sayıda farklı gerekçesi olabilir. Bu seslerin anlamı konusunda; tıp, psikiyatri, alternatif yaklaşımlar, doğaüstü güçler (cin yaklaşımı) vb. çoklu açıklamalar var.
İşitsel halüsinasyon her zaman akıl hastalığı göstergesi mi?
Psikiyatride olmayan ve herkesin duymadığı sesin duyulması “işitsel halüsinasyon” olarak adlandırılır. En yerleşik anlayışta, işitsel halüsinasyonlar daha çok psikotik bozukluklar dediğimiz, insan aklını etkileyen hastalıkların bir parçası olarak kabul edilir. Bu yaklaşım yanlış ve yetersiz. Kafada duyulan seslerin her zaman akıl hastalığı olmadığını söylemek gerekir.
Ses duymanın farklı nedenleri var
Çınlama ve gürültü gibi sesler duymak daha çok kulak hastalıklarının göstergesi olabilir. Benim sorun ettiğim ses duyma daha çok psikiyatrik / psikolojik deneyimler.
Kafa içinde ses duymak; şizofreni gibi akıl hastalıklarında, uyuşturucu madde kullanımının zehirlenme ve yoksunluk döneminde, çocukluk çağında yaşanan zorluklara bağlı oluşan disosiyatif kimlik bozukluğunda görülebilir. Bazen de uykuya dalarken veya uyanırken olabilir ki bu durum tamamen normal olarak kabul edilir.
Her işitsel halüsinasyonun akıl hastalığı belirtisi olarak yorumlanmasına çoklu itirazlar var. Örneğin İngiltere’de ses duyan kişilerin oluşturduğu bir dayanışma topluluğu var. Bu topluluk, ses duymanın akıl hastalığı dışında farklı nedenleri olabileceği tezi üzerine kurulu.
Muhakeme ses duymaktan farklı
Bazen zihin içi muhakeme yanlış olarak işitsel halüsinasyon olarak kabul edilir. Meseleleri muhakeme etmek, farklı olasılık ve senaryoları düşünmek tamamen normaldir ve iç ses olarak kabul edilemez.
İç ses, bir meseleyi düşünürken kendimize ait düşünme ve muhakemeden farklıdır. İki ayrı kişinin karşılıklı diyaloğu gibidir. Genellikle de yıllardır vardır ve tüm gün boyunca devam eder.
Zihin bölünmesine bağlı iç konuşmalar oldukça yaygın
Disosiyatif Kimlik Bozukluğu denilen, çocukluk dönemindeki zorluklara ve istismara bağlı zihnin bölünmesi durumunda iç konuşma sesi duymak oldukça yaygın bir durum. Bu rahatsızlığı yaşayan kişiler zihinlerinde kendileri ile konuşan sesler duyarlar. Bu sesler dışarıdan kulağa gelen sesler şeklinde olmayıp, bir iç diyalog/iletişim şeklindedir.
İç konuşma şizofreni hastalığının ses duymasından farklıdır. Bu iç sesler, alter kişiliklerin kendi aralarında konuşmaları sonucunda açığa çıkar ve akıl hastalığı belirtisi değildir.
İç konuşmalar doğaüstü güç belirtisi değildir
Zihin bölünmesine bağlı olan iç konuşmalar cin, melek ve şeytan gibi doğaüstü güçlerin etkisiyle ilgili değildir. Terapi ile bölünmüş zihnin bütünleştirmesi sonucunda bu iç konuşmalar kaybolur.
Sonuç olarak; kafa içinde bir veya kendi aralarında konuşan sesler duymak en fazla “zihin bölünmesi” durumunda görülür. Bu hal bir akıl hastalığı veya doğaüstü güç meselesi değildir. Bu rahatsızlığa özgü bir psikoterapi yöntemiyle tamamen düzelebilir.