Hz. Âdem’den beri insanlığın neşvünema bulduğu merkez topraklar, dünyanın ve insanlığın merkezi bölgemiz…
İnsan türünün, hayvandan aşağı olanından tut da en şereflisine kadar her türlü numunesinin örneklerine bolca rastlanılabilen bir harman yeri… Bereketli ve mümbit bir coğrafya…
Ne ekersen bitiyor toprağımızda, sadece nebatat, sebze ve meyve çeşitleri ile sınırlı da değil.
İhanet ek en haini yetişiyor… Zulmet ek en Zalimi yetişiyor…
Münafıklık ek en bukalemunu yetişiyor… Küfür ek en kâfiri yetişiyor topraklarımızda…
Ve benzersiz olarak yetişenlerin hikâyeleri insanlık tarihinde bolca okunuyor, okutuluyor...
Örnek gösteriliyor yeni nesillere, aman ha evladım deniyor, bak bu Âdem’in çocukları mazlum Habil ile kardeş katili Kabil’in hikâyesi, bu Firavun ’un hikâyesi, bu Nemrut’un hikâyesi, bu Ebu Cehil ‘in hikâyesi, bu lanetli İzrail oğullarının nankörlük ve ihanet hikâyeleri, ders al, sakın onlar gibi olma…
Bu bereketli topraklarda ayrık otu mesabesindeki kötü türler yetişmez sadece, etkili numuneleri vardır, o kadar… Bu özellik de dünyanın başka yerlerinde yaşayan insanlara nazaran bize önemli bir farklılık ve sorumluluk katar…
Çünkü bu kötülükleri sokağında, şehrinde, ülkesinde, bölgesinde ve günlük hayatında birebir test edebilme, dolayısyla anlama ve bunlara karşı bağışıklık kazanma fırsatı verir…
İnsanlığın şeytanın tuzağına düşmemesi ve karanlıktan kurtulmasında öncülük özelliğini taşıyanlar da bu toprakların çocuklarından çıkar…
Fesada ve sapkınlığa düşen toplulukları uyarmak ve doğru yola sevk etmek için Âlemlerin Rabbi yine bu bereketli toprakların çocuklarından önderler gönderir, İbrahim’i gönderir, Musa’yı gönderir, İsa’yı gönderir, örnek alıp adam olun diye… O da yetmez, sevgilisini, merhamet peygamberi Hz. Muhammed’i görevlendirir…
Çünkü Rabbi kuluna kıyamaz, gözleri önünde ateşe atılan bebeği için annenin çektiği ıstıraptan çok daha fazlasını hisseder…
Onun için her zaman Merhamet bu topraklarda Zulmete galebe çalmıştır… Hainler her zaman kaybetmiş ve zelil olmuşlardır…
Bin türlü fenalıklarla dolu geçirdiğimiz başıbozuk geçen asır, “yüz yıllık parantezi” kapatmak da kolay olmuyor…
Masa başında sadece cetvel ve kalem marifetiyle bölüp parçalanmış, köyün içinden geçen sınır çizgisinin kardeşi kardeşten tam yüz yıl ayırdığı, insanların tek umudu olan ülkemizde başarılı olmayan şeytan zürriyetinin yine muayyen kriz dönemine girdiğini anlıyoruz..!
Ülkenin ayağa kalkması, maddi manevi istikrara kavuşması, “yüz yıllık parantezi” hızla kapatıcı hem içerde hem de dışarda aynı ideal uğrunda bütünleşik kardeşlik kaynaşmaları, medeniyet topraklarımızı gözüne kestiren, kitaptaki tarihi lanetlileri ve içerdeki işbirlikçilerini çılgına çeviriyor..!
Adı adımıza, postu postumuza benzediğine bakmayın, aynı şehir ve köyleri, aynı toprakları paylaştığımıza bakmayın, işbirlikçi hainler, varlıklarını borçlu oldukları ve mamalandıkları efendilerine hizmeti bir ibadet sayarlar…
Çok masumca barıştan bahsederler, demokrasi havarisidirler, sözde özgürlükçüdürler, sözde halkçıdırlar vs.vs…
KafalarınaKobani kadar taş düşesicelerin, “gel Kobani teskeresi çıkaralım”, “Kobani bizim ırkdaşımız” diyenlere bakmayın, onların tek derdi bütün ülkenin Kobani olmasını sağlamaktır..!
Yüz yıldır nefes almadan uyguladıkları soysuzlaştırma gayretleri ile zihinlerini iğfal ederek perişan ettikleri Millet çocuklarını, üstün rol yapma kabiliyetleri sayesinde kandırıp sokaklarda çatıştırarak öldürmek, kanlar içinde kalan çocuk cesetleri üzerinden salyalı bir şekilde afkurmak en şehvetli fantezileridir..!
Lanetlilerin, sözde vaad edilen hedeften gittikçe uzaklaşmaları çılgınlıklarını arttırmakta ve içerde üzerlerine, özgürlükçü, barışçı,halkçı ve dinci kisvesi giydirerek kullandığı işbirlikçilerinin deşifre olmalarına aldırmadan, alışıla gelen hainleri kullanma prosedürüne riayet etmeden, can havli ile açıktan saldırması aydınlık geleceğin habercisidir..!
Her türlü provokasyona rağmen lanetlilerin veişbirlikçilerinin ümitlerini karartan aziz Millet, Hz. Ali’nin “sabır acı meyvesi tatlıdır” buyurduğu gibi, bütün bu yaşanan acılardan sonra en yakın zamanda kardeşliğin bereketli meyvasını da tadacaktır..!
Vesselam…
Twitter; @ahmethamdicamli