Beşiktaş’ın bu sezon üç kulvarda da iyi işler yapması mümkün. Bunun için de bir an önce doğru transfer hamleleri gerekiyor. Beşiktaş gereken kadro derinliğine sahip olursa, üç kulvarda birden iddiasını sürdüren, hedeflerini sonuna kadar kovalayan bir takım olur. Hem de stadından yoksun olmasına rağmen.
Neden mi? İlk Feyenoord maçından sonra da yazdım: Beşiktaş geçen sezona göre çok daha iyi bir “yapısal bütünlük” sergiliyor.Bu, sezon performansı açısından çok ama çok önemli bir durum ve büyük bir avantaj. Taktik disiplin, özgüven, hırs konusunda da sorun yok. Biliç uyum dönemini geride bıraktı. Türk futbolunun hinlikleri ve hastalıklarıyla yeteri ölçüde hemhal oldu. Bu sezon daha az hata yapacak, cesur olması gereken yerde tereddüt göstermeyecek.
Bütün bunları üst üste koyunca, kadro derinliği vazgeçilmez oluyor. Beşiktaş’ın eksikleri bir an önce giderilmeli. Bir kez daha hatırlatalım: Oğuzhan’ın yerine değil yanında oynayacak, teknik kapasitesi yüksek bir çift yönlü orta saha. Bir kanat alternatifi. Ofansif yönü gelişkin bir sağ bek. Bunlar herkesin ortak kanısı. Stopere de güven verici bir alternatif eklenmeli bence. Bunlar bir an önce ve doğru tercihlerle gerçekleşirse, Beşiktaş sakatlık ve cezalardan korkulan düzeyde etkilenmeyebilir. Geçtiğimiz sezonlardaki sorunlar geride kalır.
Söz konusu takviyeler hücum üretkenliğinin artması için de şart. Oyuncuların birbirine daha yakın oynadığı ve orta saha derinliği sağlayan bir diziliş için de şart. Feyenoord maçlarının skorları yanıltıcı olmasın. 180 dk’nın toplam bilançosuna bakalım: Gol girişimlerinde 17-17 eşitlik var. İlk maç dk. 59’daki Oğuzhan-DembaBa değişikliğinin ardından pek de üretken olmayan bir 4-4-2’ye büründü Beşiktaş. Feyenoord o maçtaki 10 gol girişiminin 6’sını bu değişiklikten sonra üretti.
Rövanşın ilk yarım saatlik bölümünde de tablo pek iyi değildi. Ba’nın ilk golü oyun stratejisini Beşiktaş lehine çevirdi. Her maç böyle olmaz. Maçın 2. yarısındaki bocalama da aynı sorunun yansıması. Beşiktaş topun arkasına geçip sadece hızlı hücumlarla oynayan bir takım olamaz. Topu ayağında tutan, rakip yarı sahada daha çok boy gösteren, hücum üretkenliği yüksek bir Beşiktaş’a ihtiyaç var. Yükseklere uçmanın formülü belli: Cesur bir Biliç, doğru transferler, kadro derinliği.