Beklenmedik bir skandalın CIA Başkanı’nın başını yediği Amerika’nın başkentinde, sokağın insanları ile konuşmak “kamuoyu” dediğimiz sihirli dünyanın ipuçlarını vermesi açısından önemli...
Sovyetler Birliği 1979 yılında ülkesini işgal ettiği anda ailesiyle birlikte Amerika’ya gelmiş Afgan asıllı taksi şoförüm, Amerikalı’nın, CIA Başkanı David Petraeus’un Paula Broadwell isimli hoş hanımefendi ile yaşadığı evlilik dışı ilişki sonrası istifa etmesini bakın nasıl yorumladı:”Bunu, Bill Clinton da yaptı. Bence, son 30- 40 yılda bu ülkeye gelmiş en iyi başkandır Clinton. Bu, Monika işi çıktı ortaya. Adam çıktı televizyona, evet, yaptım, ama bu benim ailemi ilgilendiren bir konudur, eşimin ve kızımın ne diyeceği önemlidir, onlardan başka kimseye de laf düşmez dedi. Hillary Clinton ve kızı onu affettiler. İşin orasını-burasını kurcalamak isteyen çok çıktı ama, Amerikalılar o konuyla bir daha hiç ilgilenmediler. Bize ne?.. Ama “general” (Petraeus için kısaca böyle diyor) biraz farklı. O CIA’nın başında. Bir istihbarat işi. Bak Beyazsaray kaldırır ama CIA taşıyamaz bu tür olayları...”
Zaten, David Petraeus da istifa açıklamasında, bir istihbarat teşkilatı başkanının evlilik dışı ilişkisinin başka istihbaratçılar için kötü örnek oluşturduğu için bu kararı aldığını vurguladı. Doğrudur... “Zaaf” dediğimiz duygular bütünü belki, normal işinde-gücünde olan insanlar açısından “insani” bir yüz sergiler ama, iş, istihbaratçıların dünyasına sızdığında, derhal, “şantaj” ve “bilgi sızdırma” işi devreye giriverir...
Zaten... Biraz da öyle olmuş...
FBI’ın gizli soruşturması...
Petraeus’un istifa kararını, evlilik dışı ilişkisinin içine rakip istihbarat teşkilatı Federal Araştırma Bürosu FBI’ın bulaştığını anlamasından hemen sonra aldığı belli oluyor. Kendisi hakkında bir kitap yazmış, hayli zamandır tanıdığı asker kökenli yazar/anti-terör uzmanı Paula Broadwell hakkında henüz adı açıklanmayan bir kadının FBI’ya suç duyurusunda bulunmasıyla aylar önce başlayan bir süreçten söz ediyoruz. Kimliği gizli kadın, Broadwell’in kendisine,Petraeus ile ilişkisi olduğunu düşünerek tehdit mailleri attığını ve yaşamından korkmaya başladığını aktarıyor FBI yetkililerine. Detektifler, her iki tarafın maillerini takibe alınca da CIA Başkanı’nın evlilik dışı ilişkisine ulaşıyorlar. Burada dikkat çeken nokta, geçtiğimiz Salı gününe kadar, Amerikan istihbarat dünyasından (Petraeus dahil) kimsenin FBI soruşturmasından haberdar olmaması!..
(Bazı kaynaklar, Petraeus’un, yaklaşık iki hafta önce, CIA’daki değil, kişisel e-mail adresinin FBI tarafından takibe alındığını öğrendiğini belirtiyorlar.)İş Salı günü patlıyor, Petraeus Çarşamba istifa kararı alıyor, Cuma günü de uyguluyor. FBI’ın işin içinde olmasının ana nedeni, Patraeus’un özel yaşamına dönük meraktan değil, bu tür bir ilişkinin ulusal güvenliğini tehdit edecek boyutta istihbarat sızmalarına neden olup olmadığını kontrol etmek... Şu ana kadar sızma olmadığı da belirtiyor...
Bu olayın yakında filmini seyrederiz!.. Hollywood için kaçırılacak bir konu değil şüphesiz... Gazetecilikte, bir yerde yanlış giden işi ortaya çıkarmanın en etkili yolu, ya parayı ya da gelişmelerin merkezindeki erkeğin yakınındaki kadını yakın takibe almaktır. Anladığım, kural istihbaratçılar açısından daha da geçerli bir yol...
Parlak kariyerin sonu...
Washington’da görüştüğüm kişiler, Obama’nın ikinci döneminin hemen başında CIA içinde köklü bir temizlik ve yeniden yapılandırma başlatmakta kararlı olduğunu fakat beklenmedik istifanın bu işi biraz zora sokacağını vurguluyorlar. Özellikle, CIA içindeki “Mormon mafyası” olarak adlandırılan ve kendisi de “Mormon” inancının temsilcisi olan son başkanlık seçiminin Cumhuriyetçi başkan adayı Mitt Romney’e yakın duran ekibin Teşkilat’tan kazınması bekleniyordu. Her ne kadar kendisi “bu işin içinde ben yoktum” dese de, ülkemizde adı “çuvalcı generale” çıkmış olan Patraeus ise Amerika’nın son yıllarda yetiştirdiği en parlak askerlerden biri olarak kabul ediliyor.
Ama, olan oldu bir kere... Çok başarılı bir meslek yaşamı, beklenmedik bir skandalın kurbanı oldu... Şimdi ortada, bir de, iki küçük oğluyla bir kenara çekilmiş bir koca var...
Yaşanılanlara içinde çok sert tepkiler biriktiren bir karakter... Gazetecilik sezilerim, Amerikan medyasının önümüzdeki günlerde bu hedefe yöneleceğini ve belki de “asıl komployu” bu “kaynaktan” ortaya çıkartacağını söylüyor...