Tekrarda fayda vardır... Bu seçimler sadece Türkiye’nin kaderini değil, tümüyle medeniyet coğrafyamızın yarınını etkileyecektir.
Sadece bir örnek ile Türkiye’nin ilkeli tutumunu görmek, coğrafya insanının Türkiye’den beklentilerinin çapını ifade edebiliyor: “Muhammet Mursi”. Mısır’ın halkın büyük çoğunluğunun oylarıyla iktidara gelen ve darbeyle oradan indirilen Cumhurbaşkanı.
Bu olay karşısında Türkiye’nin tutumu sadece bugünün parametreleriyle bakıldığında değil, yıllar sonra “devlet felsefesinin içeriği nedir” sorularıyla tarih yazıldığında, gelecek neslin hayranlıkla söz edeceği bir tutumdur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Mısır halkının seçimine sonuna kadar sahip çıkması ve her fırsatta dünyanın önemli kürsülerinden bunu ifade etmesi, dünyanın sessiz tutumunu haykırarak kınaması bile başlı başına DEVLET ADAMLIĞI dersinin verilmesidir.
Zamanında Kafkaslarda, Balkanlarda, Orta Asya’da, Doğu Türkistan’da ve Orta Doğu’da Türkiye’nin varlığını göstermek isteyen Devlet Adamları olmuştur elbette. Hatta bu gayretlerin sonunun neyle bittiğini de yeni tarihimiz sayfalarına geçmiştir. Rusya, ABD, İran ve İngiltere’nin bu coğrafyadaki plan-programlarında bile gerektiğinde müdahil olma gayretleri de olmuştur. Lakin sonuç hep, Türkiye’nin boy göstermesinin belli noktadan öteye geçmesini arzu etmeyenlerin engelleriyle dolmuştur.
Mısır’ın Cumhurbaşkanı Muhammet Mursi’nin çağdışı yöntemlerle devrilmesi olayı gibi, coğrafyada onlarca olaylar sözkonusu olmuştur. Hepsinde, Türkiye tek başına bir şeyler yapma çabalarıyla ve bir de bunu arzulamayan güçlerin engelleriyle baş başa ve hüsranla karşı karşıya kalmıştır. Hatta Türkiye, kendi içindeki siyasi zıtlaşmaları bile dışarıya yansıtabilmiştir.
Devrin Cumhurbaşkanı Demirel’in, o zamanki Başbakan Çiller’e yönelik Azerbaycan’da Haydar Aliyev’i devirecekmiş iddiları buna dayanarak, arayıp Aliyev’i uyarması dahil, tüm yöntem aslında rakibi Çiller’e yönelik olsa da, Türkiye’nin imajını kendi ülkesinin Başbakanını, aslı astarı olmayan, ne olduğu belli olmayan suçlamalarla ihbar edecek kadar rencide ettiğini düşünmemiştir bile... Veya Türkiye’de bir zamanlar hükümetlerin farklı Cumhurbaşkanlarının, farklı politikalar uygulamalarının faturası, bu itibarsızlığa tabi tutulan Türkiye imajının yaranmasına hizmet etmiştir demek ki...
Oysa, Çiller de zamanında Azerbaycan’ın Keleki Köyünde zor durumda yaşayan Azerbaycan’ın o dönemdeki Cumhurbaşkanı Elçibey’e insani yardımlarını eksik etmemiştir. Ondan olmalı ki, halen Azerbaycan’da özellikle Bağımsızlık Harekatı Üyeleri arasında Çiller’e sonsuz sevgi sürmektedir. Demek ki tarih, bu tür olayları unutmuyor ve halklar yıllar geçse de vefanın, uzatılan yardım elinin gereğini, pekişen ilişkilere katkılarıyla gösterebiliyor.
Şu anda Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı düpe düz Yeni Tarih yazmaktır...
Mursi’ye boşuna atıfta bulunmadım. Erdoğan’ın sonuna kadar gösterdiği destek, onun ister bir lider ister bir insan gibi kalitesinin göstergesidir. İnsanlar için bu vefa, sadece Erdoğan’la başlayıp Erdoğan’la biten bir anlayış değil. Bu, Türkiye’ye artan güvenin temel taşlarıdır. Bu taşlardır, ileride Türkiye’yi daha da itibarlı, güvenilir konumlara taşıyacak...
Mursi, artık bir demokrasiye uzatılan ellerin önünde sesi yüksekten çıkan, asil bir adam simgesi olmuştur...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, tıpkı ecdadımızın yaptığı gibi ilkelere, törelere sadık kalarak, siyaset dizayn etmesi ise sadece Doğan Medya Grubunun değil, dünyanın siyaset ustalarının da ezberini bozmuştur. Literatürü konuşma tarzı, ilkesi, vicdanı bile herkesten farklı olan Türkiye’nin varlığıdır yeni tarihin konusu. Şimdi değil ama ileride, bugün karşı duranların esasen kullanacağı, nemalanacağı bir tarih yazıyor Türkiye... Başkanlık sistemiyle, bu tarih sadece sayfalar değil, dünyanın okuyup faydalanacağı, ciddi bir devletin yarım kalan hikayesini anlatan kitap olacaktır. İsmi “Türkiye” adlı bu kitap, sadece ülkenin değil, dünyanın faydalanacağı, insanlığa “devlet nedir” sorusuna, cevap niteliğinde ciddi şeyler öğreten bir kitap olacaktır... Bunu gör-
mek için İMAN, yardım etmek için YÜREK, buna sevinmek için ise AŞK gerekmektedir...