Galatasaray oyuna maçı kazanma adına baskılı ve istekli başladı. Ama futbolun kitabında her türlü terslikler mevcuttur. Galatasaray Belhanda ile ilk bulduğu gol pozisyonunu bu oyuncu kendi vursa belki gol yapardı. Yanlış tercih kullanarak gol olacak güzelim pozisyonu Galatasaray adına harcadı.
Macion’un ters topa hamlesiyle kendi kalesine talihsiz golü atması Akhisar’ı avantadan 1-0 öne geçirdi. Lopes’in kırmızı kartla oyun dışı kalmasında biraz hakem kararı ağır geldi bana. Olcan’ın uzaktan akıl dolu aşırtma vuruşuyla kazanılan ikinci Akhisar golü oluşurken, Muslera’nın son maçlardaki hatalarının tekrarı oldu. Galatasaray 2-0 yenik duruma düşmesine rağmen kazanma arzu ve isteğinden en ufak bir eksiklik göstermezken, ikinci yarı başında Fernando’nun güzel golüyle farkı bire indirdi. Ardından Gomis’in ikinci Galatasaray golü maçı farklı görüntülere götürdü. Ayrıca Galatasaray’ın dirilişinin habercisiydi. Hiç hesapta olmayan Gomis’in kırmızı kartla oyun dışında kalmasıyla takımlar 10’ar kişi oynamak zorunda kaldı. Belhanda üçüncü golü atınca maçın gerçek galibi belirlenmiş oldu. Feghouli’nin golüyle de maç 4-2 Galatasaray lehine noktalandı.
Ben Galatasaray taraftarını anlayamıyorum. İlk yarı 2-0 yenik duruma düşmesine rağmen belirgin hatalardan kaynaklanarak mağlup duruma düşmesi sonucunda İgor Tudor’u niye istifaya davet ettiler? Takımları iyi oynuyordu. Biraz sabırlı olsalar, ikinci yarıyı bekleseler, ondan sonra gerçek Galatasaray’ın ne olduğunu görselerdi acaba Tudor’a istifa davetiyesi çıkarırlar mıydı?
Bu kadar sabırsızlığı ben bir türlü anlamıyorum.