ABD’nin yeni dışişleri bakanı John Kerry ülkemize geldi, birkaç gün kaldı ve gitti. Kaldığı süre içerisinde gazetelerimize göz attıysa, ‘etnik köken’ saplantımız hakkında bilgi sahibi olmuş ve şaşırarak, “Arkadaşlar nedir sizdeki bu saplantı, ben de kendi kökenimi ellili yaşlarımda öğrendim” demiş midir?
Önce İmralı’da yapılan görüşmenin tutanaklarında, Abdullah Öcalan’ın, bir din önderinden söz ederken, “Onun doğduğu yer Ermeni köyüydü” dediği duyuldu. Ardından, bir bakanın, “Kürt kökenliyim, ama bugüne kadar bunu bir türlü söyleyemedim” dediği...
Tercüme yapanlar Kerry’e anlatmakta zorlanmışlardır... Hatırlamışlarsa, belki, “Ulusalcıların en değer verdiği gazeteci-yazar da annesinin Ermeni asıllı olduğunu ölünceye kadar saklamıştı” tamamlayıcı bilgisini vermişlerdir.
John Kerry Amerikan Senatosu’nda Massachusetts eyaletini temsil etti yıllarca... Katolikler’in kalabalık olduğu bir eyalettir orası ve ‘Kerry’ İrlanda’da bir kasabanın adı olduğu içindir ki, seçmenleri John Kerry’nin İrlanda asıllı bir Katolik olduğunu sanır...
İşin ilginç tarafı, bir ara ABD başkanlığına adaylığını koyan John Kerry’nin kendisi de atalarının ‘Katolik’ olduğunu sanıyordu. Çek Cumhuriyeti sınırları içinde kalan bir yerden Viyana’ya oradan da ABD’ye uzanan yolculuğa ‘Musevi’ olarak başlamış bir ailenin ferdi olduğunu çok sonradan öğrendi John Kerry...
1900’lü yıllara gidilirken Avrupa’da ‘Yahudi kökenli’ olmak ciddi bir sıkıntı kaynağıydı. Anti-Semitizm yeniden yükselişteydi. John Kerry’nin o sıralar ‘Kohn’ soyadını taşıyan ataları Viyana’ya göçmüş ve Yahudi-düşmanlığı sorunuyla yüzyüze kalmışlardı.
Çareyi Katolik olmakta buldular.
Kardeşlerden Otto Kohn soyadını da değiştirmeye karar verdi ve soyadı olarak seçeceği sözcük için bir oyuna başvurdu. Elindeki kalemi masa üzerinde açılı duran haritanın üzerine bıraktı. Kalem İrlanda’nın Kerry kasabası üzerine düştü.
1897’de soyadını değiştiren Otto’yu öteki kardeş Fritz 1901’de izledi; Fritz’i Fred’e çevirmeyi de unutmayarak...
Fred Kerry ABD dışişleri bakanı John Kerry’nin dedesidir. Muhasebeci Fred Budapeşteli müzisyen Ida ile evlendi. Ida’nın kardeşi Judah Loew hahamdı. John Kerry’nin babaannesinin iki kardeşi yıllar sonra Nazi temerküz kamplarında can verdiler...
Ida da eşi gibi Katolik dinine geçti; oğulları Erich’i de kilisede vaftiz ettirdiler. 1905 yılında Amerika’nın yolunu tutan Katolik Kerry Ailesi önce Şikago’ya yerleşti, oradan da Boston’a geçti...
Bu bilgileri edindiğim kaynak üzücü bir haber de veriyor: Hiçbir Katolik pazar âyinini ihmal etmemiş dede Kerry 1921 yılında Boston’da bir otel odasında kendisini başından vurarak intihar etmiş... Kaynak, “Bazıları mali sıkıntı yüzünden olduğunu söylese bile, Çek asıllı bir Yahudi’nin Amerikalı bir Katolik olma serüveninin zorladığı moral, psikolojik ve sosyal değişime dayanamaması da rol oynamış olabilir” diyor intihar için...
Richard Kerry babasının intiharı sırasında altı yaşındaymış. Trajediye aldırmadan Yale ve Harvard gibi iyi okullarda eğitim görmüş. Ordu saflarına katılmış, diplomat olmuş...
En ilginç notlardan biri şu: Kerry Ailesi cedlerinin Yahudi kökeninden o kadar habersizmiş ki, John Kerry’nin en küçük kardeşi Cameron 1983 yılında Yahudi bir kadınla evlendikten sonra Musevi dinine geçmiş...
Oysa kökenini bilse böyle bir geçişe gerek duyulmayabilirdi.
Geçen yüzyılın başlarında Avrupa’dan ABD’ye göçen ailelerin çoğunda köken saklama gayreti fark ediliyor.
Bill Clinton’un dışişleri bakanı Madeleine Albright kendisinin ‘Yahudi’ kökenli olduğunu taa 1997 yılında öğrenebildi. ABD başkanlığına adaylığını koymuş, Kosova savaşı sırasında NATO Kuvvetleri’ne komutanlık etmiş Gen. Wesley Clark da, nice sonra, “Benim babam da Yahudi’ydi, ne olacak?” diyebilmişti.
Ankara’da bulunduğu süre içerisinde John Kerry’e gazetelerde çıkanları tercüme etmişlerse, en çok, kökenle ilgili haberlere şaşırmıştır.