Devrimci Barikat Oluşumu Erdoğan ve Türkiye aleyhine gösteri yaptı Buenos Aires’de...
‘Gezi'ye ve Esed rejimine destek.., 2020 Olimpiyatları İstanbul'da olmasın’ sloganları attılar...
Bunlar bizim çapulcuların Arjantin şubesi...
Bizim çapulcular da boş durmadılar elbette... Gezi ruhuyla intişar eden ‘Şehir Hareketleri ve Habitat Koalisyonu, Olimpiyat Komitesine bir şikayet mektubu yazdı; ‘Türkiye 2020 Olimpiyatları listesinden derhal çıkarılmalı..’
CHP zaten 2011’den itibaren tüm uluslararası toplantılarda Türkiye aleyhine propaganda yapıyor... Ulaşamadığı yerlere şikayet mektupları yazıyor, katıldığı toplantılarda Türkiye aleyhine lobi faaliyetlerinde bulunuyor... Kılıçdaroğlu son Avrupa gezisinde, Erdoğan'ın faşist bir lider olduğunu anlatmaya çalıştı Avrupalı sosyalistlere...
Velhasıl çapulcular içeride var güçleriyle çalıştılar...
Onları destekleyen CHP de uluslararası çapta lobi faaliyetlerinde bulunup Türkiye'yi karalama kampanyasını yürüttü...
Gezi olaylarında 'devlet katliam yapıyor' yazıları yazan Babıali puştları’nın emekleri de göz ardı edilemez elbette!...
Neticede Türkiye finalde elendi...
2020 Olimpiyatları’nın ev sahibi Tokyo oldu...
Çapulcular çok sevindi bu işe...
2020 Olimpiyatları İstanbul'da olsaydı ülkede çok ağaç mı kesilecekti bilemiyoruz ama, mesele olimpiyat değildi, biz anlamamıştık...
Mesele Erdoğan ve AK Parti'ydi...
Eğer iktidarda Erdoğan varsa hiçbir başarı kabul edilemezdi...
Olimpiyat Erdoğan'la olamazdı...
Barış Erdoğan'la gelemezdi...
Ülke batsa ve bu yüzden Erdoğan gitse, buna dahi razı olurlardı...
Efendim, 40 milyar dolar para gelecekmiş... 1 ay boyunca dünya bizi izleyecekmiş.. Bunun büyük bir reklam değeri olacakmış, prestijmiş..vs, ne önemi var?!...
Çapulculuk kolay değil... Söz konusu Erdoğan’dan kurtulmaksa, memleketin batması teferruattır!...
Bu yüzden Tokyo kazanınca çok sevindiler...
Kutlama yaptılar... Her yer Tokyo diye slogan atanlar oldu...
Örneğin Mine Kırıkkanat müthiş haz aldı bu işten...
Twitter'dan mutluluğunu paylaştı;
"Tokyo kazandı, Tayyip kaybetti... Artık hiçbir şey bu inişi durduramaz, dayan Türkiye kurtuluşa az kaldı..."
"Hahaha hayatımda bir yenilgiye bu kadar sevindiğimi hatırlamıyorum..."
Mine ablanın bu twitleri atarken özel bir şey içtiğini sanmıyorum.
Zira yukarıda dediğim gibi; "Söz konusu Erdoğan’dan kurtulmaksa, memleketin batması teferruattır!..." bir çapulcu ilkesidir... Ve Mine abla sağlam bir çapulcudur!...
Lakin soru şu; Tokyo kazandı diye Tayyip kaybeder mi?...
Dolayısıyla Türkiye kurtulur mu?...
Örneğin İstanbul'un 2020 Olimpiyatları'na ev sahipliği yapamayacak olması, önümüzdeki yerel seçimlerde AK Parti'nin oylarını nasıl etkiler?!...
Ya da 2020 Olimpiyatları'nın Tokyo'da düzenlenmesi, 2015'deki Genel Seçimler'de CHP'nin oyunu ne kadar yükseltir?!...
Tersten sorarsak, eğer 2020 Olimpiyatları'nın ev sahibi biz olsaydık, AK Parti'ye destek yüzde 75'e mi çıkacaktı?!...
Neticede oynanan onca oyuna rağmen ayakta kalan Erdoğan'nın Olimpiyat oyunlarıyla devrileceğine yürekten inanıyor Mine abla...
Kısmen haklı da olabilir!... Zira CHP muhalefetinin AK Parti'yi alaşağı etme imkan ve kabiliyeti, Olimpiyat Komitesi'nin kararlarından daha etkin değil!...
Lakin Mine ablanın Tokyo'nun kazanmasına bu kadar sevinmesinin bir başka sebebi de var diye düşünüyorum...
Yıllar önce (2005) bir makalesinde Türk'ün piknik ve mangal tutkusunu tasvir ederken, Türk erkeğinin kıllarla kaplı olmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirmişti...
"Kirli beyaz atletli, paçalı donlu, geviş getirip geğiren, hart hart kaşınan, "Kıllarla kaplı" erkeğin çok tiksinç olduğundan söz etmişti...
Tokyo'ya, dolayısıyla Japon erkeğine olan düşkünlüğünün sebebi bu olmalı!...
Zira Japon erkeği tüysüz ve köse olur!...
Tokyo kazanınca Erdoğan kaybediyor.., Eh bir de üstüne kılsız tüysüz Japonlar!...
Neden sevinmesin ki?!...
Ha bu arada dün Romanya'yı yendik... Mine abla üzülmüştür elbette.. Çünkü milli maçta kazanmak, AK Parti'nin oylarını arttırır!...
Ama olimpiyatlar kadar etkili olamaz elbette!... Yani sorun yok...
Bir Japon atasözü der ki;
"Olimpia Tokyo Mitsubishi Ye Sushi, Akp'iho Koma İktidaro Kıl'ushi Tüy'oko !... "
Manasını Japonca tercümana sordum, anlamadı...
Ama muhakkak iyi bir şeydir...
Ne de olsa Japon söylüyor!...