Son aylarda ara sıra Çanakkale'ye gitmem gerekti. Aliağa'ya kadar trafik felaket. İzmir'in yirmi beş yıl evvel trafik planlamasında ne yapılmış ise aynen devam ediyor. Yirmi beş yıl önce İzmir'in nüfusu bugünkünün altıda biri. Araç sayısı da beşte biri. İzmir'in dört ana girişi ve çıkışı var. Dördü de bir çevre yolu ile bağlı. Gel gör ki bu dört giriş çıkış da iki şeritli.
Bilindiği gibi, yol kenarında bir aracın durması halinde, durduğu şeridin bir kilometre öncesi ve bir kilometre sonrasının iptal edildiği kabul edilir.
Bizde yollarda sık sık yolcu indiren bindiren, arıza yapmış bir araç durduğuna göre İzmir giriş ve çıkışları tek şeritli yol ile sağlanıyor demektir. İzmir'in bugünkü nüfusu 2,8 milyon, bu şehre girişler sadece dört şeritten sağlanıyor. Hızlı şehirleşen İzmir in ulaşımı her aksta en az dört şerit olmalı.
Aliağa aksı, Manisa aksı çok kolaylıkla dört giriş dört gelişe çevrilebilir. Yatırım da büyük değil. Şimdi trafiğin yoğun olduğu saatlerde kilometrelerce uzun kuyruklar oluşuyor. Hele Aliağa aksında tanker ve servis otoları çoğunlukta. Dur kalk ve düşük hız yakıt tüketimi, fren, balata ve zamanın parasal karşılığını koyarsanız, toplam kaybımız yolları dört şeride çıkarma bedelinin üzerinde.
Aliağa'daki rafineri ve demir çelik tesislerinin mamullerini taşıma için günlük bin beş yüz tanker ve ağır vasıtanın Aliağa aksında her gün trafikte olduğu düşünülürse en acil konu, bu aksı dört gidiş dört geliş şeklinde genişletmek gerekir. Yolların tevsii trafiği alternatif kanallara aktaramadığınız zaman kolay bir işlem değil. İzmir in şehirleşmedeki yükünü dikkate alırsak, yirmi yıl sonrasını planlarsak giriş ve çıkış altışar şerit düşünebilmek ileri görüşlülük olur. Zamanın gittikçe önemsendiği bir devirde trafikte bu kadar zaman kaybetmek akıl karı değil. İlgililere duyurulur.