Konut ve Gayrimenkul sektörünün büyük oyuncularının gündemlerinde artık İzmir öncelikli olarak değerlendiriliyor. İzmir son yıllarda konut sektörünün parlayan yıldızı olmaya başladı. Gayrimenkul sektörünün İzmir’e yönelik ilgisi giderek artıyor.
Konut ihtiyacının çok olduğu İzmir, İstanbul ölçekli inşaat şirketlerinin yeni rekabet alanı olmaya başladı. Çünkü İzmir’de büyük ölçekli konut projelerini gerçekleştirebilecek düzeyde müteahhitlik firmaları henüz bir elin parmağını geçmeyecek düzeyde. Onlar da çoklu büyük konut projelerine girmiyor. Konut projelerine giren firmaların büyük çoğunluğu da üst gelir grubuna yönelik çalışmalarda bulunuyor. İzmir’in orta gelir grubu ne yazık ki bugünkü şartlarda ev almaya sadece bir hayal olarak bakıyor. Oysa üst gelir grubu, aldığı daireyi yatırım amaçlı alırken, orta ve dar gelir grubu kira kıskacından kurtulmanın yollarını arıyor.
Öncelikle şunu belirtmek gerekirse, İzmir’de dar gelirliye hitap edecek konut ihtiyacı, nitelikli konut ihtiyacından çok daha fazladır. Bugünlerde İzmir’in önemli gündem maddelerinden birisi TOKİ’nin Çeşme’ye gelip gelmemesi yönündeki tartışmalar. Bazı kesimler TOKİ’nin Çeşme’de konut projesine sıcak bakmıyor. TOKİ’nin Çeşme’ye gelmesine şiddetle karşı çıkıyorlar. Çeşme turistik bir ilçemiz. Bu konudaki tartışmalar belli ölçüler içinde anlayışla karşılanabilir. Ancak bu tartışmaların hiçbirisi İzmir’in TOKİ’ye olan ihtiyacını gölgelemez. İzmir’in TOKİ’ye her zamankinden daha büyük ihtiyacı var. Neden ihtiyaç olduğunun en iyi cevabını SONAR’ın gerçekleştirdiği anket gösteriyor. Yapılan ankette; dar gelirlinin mevcut şartlarda ev sahibi olmasının artık bir hayal bile olmaktan çıktığını ortaya koyuyor.
Kiracı kent İzmir
Geçmişte yerel yönetimlerin konut üretimi ve kooperatifçilik yaygın olduğu için halkın ucuz konut edinme fırsatları daha fazla idi. Bundan 10 yıl öncesine gittiğimizde kooperatifler ev edinmede birinci tercih iken, yeterince denetlenmemesi ve yaşanan suistimaller neticesinde halkın kooperatiflere olan ilgisi giderek azaldı. Yerel yönetimlerin de konut üretiminden çekilmesi ile orta gelir grubu, hayatını kiracılıkta geçirir hale geldi. Bu durum Türkiye’nin geneli için geçerli olmakla birlikte konuya İzmir açısından baktığımızda her yıl, 100 binlerce kişinin göç ettiği İzmir’de yaşayanların yüzde 37’si kiracıdır. Bu arakamlar yakında yüzde 50’lere ulaşırsa hiç şaşırmamak gerekir. Çünkü mevcut konut projeleri İzmir’in her geçen gün büyüyen konut ihtiyacını karşılamaktan çok uzak. Yapılan lüks konut projelerinin hiçbirisi İzmir’in orta gelirine hitap etmiyor. İşçi-memur kesimi maaşı ile alamadığı konutlarını artık tazminatları ile de alamayacağına göre, geriye kalan tek seçenek düşük peşinat ve kira öder gibi ödemesini sağlamak. Ama bunun içinde orta gelir grubuna yönelik konut üretimi yapılmalıdır. İzmir’in asıl konut ihtiyacını bu sınıf oluşturmaktadır.
Şu an İzmir’de gerçekleştirilen konut üretimlerinin yüzde 95’i İzmir, İstanbul, Ankara gibi Türkiye’nin değişik bölgelerinden gelen emekli veya üst gelir grubuna yönelik yapılmaktadır. Orta gelir grubunun TOKİ gibi kurumlarla ev sahibi olması mümkündür. Bunun aksi şimdilik mümkün görünmüyor. Orta gelir grubunun hayalini görünür gelecekte en fazla gerçekleştirebilecek kurumda TOKİ’dir. Bu nedenle İzmir’in TOKİ’ye ihtiyacı var. TOKİ’nin artık İzmir’de büyük ölçekli konut üretim projelerine girme vakti gelmiştir. TOKİ İzmir’de bu konuda liderlik, öncülük etmelidir. Konut yapımı için arsa üretimi yeterli olmayan kentte, kentsel dönüşüm bir fırsatın başlangıcı olabilir.