Geçtiğimiz haftayı güney Afrika'da geçirdik. Açıkçası giderken sahip olduğum beklentiler ile dönüşteki izlenimlerim arasında büyük farklar var. Bizim onları yanlış tanıdığımız kadar onlar da bizi bir Ortadoğu ülkesi olarak tanıyor.
Yamanlar Eğitim Kurumları'nın organizasyonu ile ulusal gazetelerin Ege Bölge Temsilcileri'nin katıldığı Güney Afrika seyahatinde, modern, planlı ve yemyeşil bir şehirleşmenin varlığını görmek benim için şaşırtıcı oldu. Ziyaret ettiğimiz Cape Town, Johannesburg ve Pretoria'da yeşil doku bozulmadan planlı ve modern şehirler kurulmuş. Ama bu şehirleri ağırlıklı olarak beyazlar, yani o bölgenin zenginliğine el koyan İngilizler planlayıp yapmış. Doğrusu bildiğimiz, zihnimizde canlandırdığımız Afrika'ya hiç benzemiyordu. Dahası şehircilik boyutunda İzmir'den daha ileri gördüm.
Türkiye, yeni anayasa yapmayı tartışırken, Güney Afrika yıllar evvel şiddetli ırkçı rejiminden sonra dünyanın en demokratik anayasalarından birisini yapmış. Irk ayrımını reddeden, demokratik ve özgürlükçü anayasa ile ülke başkanlık sistemine geçmiş. Eyalet sistemi olan ülkede; yasama, yürütme ve yargı erkleri üç büyük kent olan Johannesburg, Cape Town ve Pretoria gibi şehirlere verilmiş.
Güney Afrika diğer komşu Afrika ülkelerinden yoğun bir şekilde göç olan bir ülke. Bu, aynı zamanda şehirlerde teneke evler kavramını oluşturmuş. Kentin çeperlerinde teneke evlerde oturan zenciler ile ülkede ticareti ellerinde bulunduran beyazlar arasında korkunç bir gelir uçurumu var. Bu da ülke için güvenlik sorununu ön plana çıkarmış görünüyor. Ülkenin altın ve elmas gibi zengin madenlerinden elde edilen milyar dolarlar bu ülkenin alt gelir grubuna gitmiyor. Zengin tam zengin, fakir de tam fakir. Dünyanın en büyük gelir adaletsizliğinin olduğu ülkelerden birisi Güney Afrika Cumhuriyeti.
TUSKON'un Cape Town'da düzenlediği iki ülke iş forumuna katılma fırsatımız oldu. Güney Afrika Bayındırlık Bakanı Geoff Doidge, iş forumunda İzmirli gazeteciler olarak sorularımızı cevaplarken iki ülkenin işbirliğini daha fazla artırması gerektiğinin altını çiziyor ve bunun için de kendisinin her türlü çabayı gösterdiğini açıklıyordu. Türk okullarının başarısına da işaret eden Doidge, bu okulların Afrika için önemine değindi. Türk iş adamları Cape Town'daki iş forumunda önemli ikili anlaşmalara imza attı.
Güney Afrika Cumhuriyeti ile Türkiye arasındaki ilişkiler, son yıllarda artış göstermeye başladı. Güney Afrika'da açılan Türk okulları, bu iyi ilişkiler için önemli bir fırsat. Bu okullar sadece ticari ilişkilere yansıyan bir unsur olarak değil, aynı zamanda ülkemize bakış açısını değiştiren önemli bir unsur. Başarılarıyla kısa sürede adını duyuran Türk okulları; beyazların, melezlerin ve siyahların; Müslümanların ve gayri Müslimlerin aynı sıraları paylaştığı örnek okullar. Cape Town'da Star İnternational School, Pretoria'da ise Moonlight İnternational School ziyaret ettiğimiz iki okuldu. Bu okullar sadece fiziki olarak değil, sosyal imkanları, ülke genelindeki başarıları ile de ülkenin takdirini kazanmış. Öğrenciler, Türkçe'yi çok iyi konuşuyor. Binlerce kilometre uzaklarda vatan özlemi içinde her türlü fedakarlığı yapan hizmet erlerini kutlamaktan öte ne söylenebilir.