2016 İzmir’in Şefleri Ulusal Yemek Yarışması Travel Turkey, Ibatech, Uluslararası Gastronomi Turizm Kongresi, Türkiye Aşçılar Federasyonu ve İzmir Aşçılar Derneği birlikteliğinde 8-10 Aralık tarihleri arasında yeni fuar alanı Gaziemir’de gerçekleşecek.
Turizm faaliyetlerini sadece deniz, kum, güneş anlayışı içinde yer alan kitle turizm faaliyetleri oluşturuyor. Daha sonra alternatif turizm (sağlık, kültür, spor, inanç turizmi) adı altında yeni turistik ürün çeşitlerinin önem kazandığı görülüyor. Özellikle son zamanlarda alternatif turizm çeşitleri içinde gastronomi turizminin de yer almaya başladığı dikkat çekiyor. Dünyada turizm gelirlerinin önemli bir kısmının gastronomi turizmi ile sağlandığı biliniyor. Bu kapsamda Türk mutfağının da dünyadaki sayılı mutfaklar arasında yer aldığı düşünüldüğü zaman Türkiye’nin gastronomi turizmi için yeterli çekicilik unsurlarına sahip olduğu görülüyor. Dünyanın en zengin mutfakları arasında yer alan Türk mutfağı, doğru bir konumlandırma ve yaratılacak çekici bir imajla, destinasyonların markalaşmasına büyük katkılar sağlayacaktır. Türk mutfağı, Orta Asya’dan günümüze kadar çeşitli etnik kökenli milletlerin bir arada yaşayarak oluşturduğu şekliyle günümüze kadar gelmiş ve dünya mutfakları arasındaki seçkin yerini almıştır. Buna karşılılık, çocukluk yıllarımızda daha bir aile kültürü ve birlikte yemek yeme alışkanlıklarımız vardı. Son zamanlarda ise şehirlerde özellikle kadınların daha çok iş hayatına girmesi ile fast-food dediğimiz kültür bize de bulaşmış durumda.
Çok zengin Osmanlı-Türk mutfağımız olmasına karşın pazarlama hususunda sıkıntılar yaşanıyor. Yoğurt ve cacıkta olduğu gibi... Ama yine de ‘Hünkarbeğendi’nin Uluslararası Yemek Federasyonu tarafından yüzyılın yemeği, ‘Aşure’nin ise dünyanın en iyi 10 lezzetinden biri seçildiğini söylemeden de edemeyeceğim. Anadolu topraklarının ne kadar verimli ve ne kadar bereketli olduğunu günümüzde arşivlerden görmekteyiz. Medeniyetin gelişmesine öncülük eden ilk ‘buğday’ da bu topraklarda üretilmiştir. Dünyanın en kaliteli ürünleri olan fındık, kayısı, üzüm, incir ve zeytinin de ülkemizde yetiştiği ve dünya pazarına sunulduğu unutulmamalı.
Ege Bölgesi’nde yetişen Bardacık İnciri ve hurma zeytinin de iyi bir pazarlama ile ve turizm destinasyonu ile markalaşması, o bölgelerin turizminin gelişmesi açısından fayda sağlayacaktır. Bu ürünlere sahip çıkarak ve geliştrerek, gastronomi ile ilişkili UNESCO kültürel miras listesi ve UNESCO gastronomik yaratıcı şehirlerin sürdürülebilirlik turizm politikaları ve stratejileri ile geliştirilmelidir. Burada ise uzmanlaşmış gastronomi turizmi acentaları ile işbirliği yaparak, onların da programlarına kültürel miras ve şehir planlaması yapmalarına teşvik ve destek verilmelidir. Bu teşvikler sayesinde uzmanlaşmayı geliştirerek doğru ve nokta atışlar da yapmış oluruz.
Bizlere düşen, yerel kültürlerin korunması ve kaybolan değerlerin tekrardan güncellenmesini sağlamak ve şeflerimizin de menülerine bu lezzetleri koyarak unutulmuşluğu ortadan kaldırmaları gerekmektedir. Mutfakları oluşturan en önemli unsurlardan bir tanesi yerel kültürlere sahip çıkmaktır. Bu mutfak kültürünüzün ne kadar zengin olduğunun göstergesidir. Sokak lezzetleri ilk etapta önemsiz gibi görünse de bizi biz yapan eşsiz lezzetlerden oluşur. Her bölgenin ve yörenin kendine has sokak lezzetleri de zenginliğimizin bir parçasıdır.
Gastronomi turizmi ve genel turizminde Valilikler, Belediyeler, özel kuruluşlar ve dernekler, Yatırım ve Kalkınma Ajanslarının katkılarıyla yemek yarışmaları düzenleyerek, bölgesel ve ulusal anlamda yayılarak, bölgelere ait yemeklerin taşınması, geniş kitlelere hitap etmesini sağlamada da üzerlerine çok görev düşmektedir. Yapılacak bu tür etkinlikler, karma lezzetlerin doğmasına ve uluslararası anlamda da kendimizi iyi bir şekilde ifade etmemizi sağlayacaktır.
Turizmi desteklemek ve geliştirmek adına, Ekolojik Pazar, Zeytinyağı müzeleri, Organik ürünlerin gelişmesi ve yaygınlaşması, Körfez turizmi, deniz ve deniz ürünleri gibi birçok gastronomi ve turizme yön verecek alanları genişleterek ve zenginleştirerek ülke kültürüne ve mirasına katkı sağlanmış oluyor.
Gelişen ve değişen yemek ve gastronomi kültürünü yakalamak ve geliştirmek için, İzmir Aşçılar Derneği, birçok organizasyona ve sosyal sorumluluk porojelerine imza atıyor. 2016 İzmir’in Şefleri Ulusal Yemek yarışması; mesleğe yeni giren gençlerin ufkunu açacak ve şu an mesleklerine devam eden şeflerimizin kendilerini sınamaları açısından bir fırsat olacaktır.
Yarışmacılar, Butik Pastacılık Yarışması, Profesyonel Ekip, Bireysel ve Öğrenci Ekip ve Bireysel olarak yarışacaklar. Ayrıca Down sendromu çocuklarımızla da aktivite ve yarışmalar yapılacak. Yarışma İzmir’in geleneksel lezzetlerinin sunulmasının yanı sıra Türk mutfağının gelişimi ve önemi açısında da faydalı olacaktır.