İzmir sahip olduğu zenginliğe ve potansiyele rağmen hala birçok alanda ve sektörde hak ettiği payı alamıyor.
Turizm sektörü de İzmir var olan tarihsel zenginliği ve potansiyeline rağmen bir Alanya kadar dahi turizmde etkinliği bulunmuyor. İzmir’in turizm pastasından bir Alanya’nın sahip olduğu dilime bile sahip olmaması düşündürücüdür.
İzmir’in birçok alanda olduğu gibi turizmde de hak ettiği yerde olmamasının elbette birden çok sebepleri, nedenleri var. Ama benim kişisel görüşüm bunun öncelikle yerel dinamiklerin iyi değerlendirilemediği ile ilgili olduğu yönündedir. İzmir ne yazık ki yerel dinamiklerini iyi kullanabilen bir kent değil. Bundan dolayı da potansiyelini kullanamıyor. Ama he olursa olsun İzmir başarmak için mazeretleri olmayan bir kenttir. Bu kent başarmak için her türlü imkan ve potansiyele sahiptir. Tek sorun birlik beraberlik içinde hareket etmemek, kentin yerel dinamiklerinin oluşturduğu sinerjiyi iyi kullanamamak ve tanıtımdan kaynaklı sorunlar vardır.
Geçtiğimiz günlerde Ege Turistik İşletmeler ve konaklamalar Birliği (ETİK) tarafından kamuoyu ile paylaşılan bilgiler İzmir’in bu konuda çok çalışması gerektiğini bir kez daha ortaya koydu. ETİK; ‘İzmir turizm liginden de düşüyor’ uyarısı yapıyor ve çarpıcı rakamlarla kentin turizmde ki fotoğrafını çekiyor.
ETİK’in açıkladığı raporlara göz attığımızda İzmir’in beklentilerin ne kadar altında kaldığını görmek son derece üzücüdür. İzmir turizminin bir nevi karnesi niteliğindeki ETİK’in yayınladığı turizm raporuna göre, İzmir geçen yıl bir önceki döneme göre yüzde 2,8 artışla 1 milyon 407 bin 240 turist ağırladı. Yurtdışında yaşayan Türklerin de ziyaretiyle bu sayı 1 milyon 943 bin 253’e ulaştı.
Rapora göre, konaklama tesisleri açısından en önemli turist pazarının Almanya olduğu ortaya çıktı. İzmir’e gelen 357 bin Alman turistin yüzde 80’i en az bir geceleme yaptı. Kalan yüzde 20’si ise günübirlik ziyarette bulundu. Bunların yüzde 71’inin kiralık ev, kendi evleri ya da tanıdıklarının evlerinde kaldığı ortaya çıktı. Kente gelen her 10 İtalyan turistin 9’u İzmir’de günübirlik seyahat ediyor. İngiltere’den İzmir’e geçen yıl 114 bin turist geldi. Bunların yüzde 37’si yine günübirlik ziyarette bulundu. Bunların yüzde 57’si konaklama tesislerini tercih etti.
Bütün yönleriyle olmasa da rapor İzmir’de ki durumu çok iyi özetliyor.
ETİK Başkanı ve TÜROFED Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, İzmir’in 1980’li yıllarda Türkiye turizminde üretilen iş ve katma değerin yüzde 10’luk bölümünü yaratırken artık yüzde 5’e kadar düştüğüne vurgu yapıyor. Turizm gelirleri açısından İzmir’in aldığı payın yüzde 5’te olduğunu belirten İşler, “Tablo iç açıcı değil. İzmir finans merkezi ve kongre merkezi hedefini İstanbul’a, kitle turizm hedefini Antalya’ya kaptırmış bulunuyor. Turizm liginden düşüyoruz” uyarısında bulunuyor.
İşler, turizmdeki düşüşün nedenlerini sıralarken 7 başlık sıralıyor; Tanıtım eksikliği. Ecrimisil, direk uçuş olmaması, turistik tesislerin suyu pahalı kullanması, kenti kucaklayan müze olmaması ve kötü mimarı diğer sorunlar”
İzmir’in hangi sektörlerde bir üst lige çıkma potansiyeline sahiptir diye sorulsa bu sorunun cevabını ilk üç sırasında turizm diye verebilirim. İzmir’in en üst lige çıkabileceği sektörlerde bile gerilerde kalması çok düşündürücüdür. Ama ben umutsuz değilim. Daha önceki görüşlerimde dile getirdiğim gibi İzmir bir üst lige çıkacaktır. Ama bizim arzumuz bunun yerel dinamiklerin eliyle olmasıdır. Öyle görülüyor ki bu sektörde de İzmir’de dış dinamikler etkili olacak.