Balık sezonu açıldı, tezgahlar balıkla dolu. Yunanistan'ın iki katı büyüklüğünde kıyı şeridine sahip olmamıza karşın bu faydalı besinin tüketiminde son sıralardayız. Japonya'da yılda kişi başına tüketilen balık miktarı ortalama 70, İzlanda'da 90, Türkiye’de ise sadece 8 kilogram!
Balık avı yasağı kalktı ve balıkçılar molalarında ağlarını atıyorlar denize… Palamutlar, lüferler sırayla geçecek Boğaz'ın her geçen gün biraz daha serinleyen sularından… Balıkçı tezgahları taze balıklarla dolu bu ara.
Her sene bu dönemde sürdürülegelen tartışmalar da devam ediyor tabii haliyle. Balık neslinin tükenme riskiyle karşı karşıya olduğunu söyleyen çevrecilerle "Bu denizde daha çok ekmek var" diyen balıkçıların bitmeyen kavgası başlıyor her balık sezonunda.
Balık yenilenebilir bir kaynak aslında ama pek çok balıkçılık faaliyetinde uygulanan yanlışlar bu kaynaklarda sıkıntılara yol açıyor. Trolle kaçak avlanma, aşırı avlanma, belirlenen standartlarda ağ kullanılmaması gibi yanlış uygulamalar balıkların tükenmesine neden oluyor.
Kurallara uygun, zamanında yapılan balık avına diyecek söz yok kuşkusuz fakat kaçak avlanmaya denetim ve yaptırımların çok daha sert ve caydırıcı olması gerekiyor. O yüzden sürdürülebilir balıkçılığın yaygınlaşması, denizlerin temiz kalması için atıksu arıtımına önem verilmesi, kaçak avlanmanın kesinlikle önüne geçilmesi gerekiyor.
EN BÜYÜK HAZİNEYİ KİRLETİYORUZ
Balık avı başladı, balığın en bol olduğu günler kapıda, buraya kadar her şey çok güzel de çok ilginç bir nokta var dikkatimi çeken. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde aslında ne kadar az balık tüketiliyor biliyor musunuz? İlginç bazı verilerden bahsetmek istiyorum. Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrili yani bu, tam 8 bin 300 kilometrelik kıyı şeridi anlamına geliyor. İngiltere, Fransa, Norveç gibi Avrupa ülkelerinden fazla olmasının ötesinde Yunanistan'ın kıyı şeridinin iki katı! Buna rağmen daha az balık tüketiliyor Türkiye’de. Japonya’da yılda kişi başına tüketilen balık miktarı ortalama 70 iken bu rakam İzlanda’da 90, Türkiye’deyse ortalama 8 kilogram.
Rakamlar arasındaki uçurum belirgin olmakla birlikte sonuç komik aslında. Bu kadar uzun sahil şeridi ve bolca balığı olmasına rağmen diğer dünya ülkeleri kadar balık tüketmiyor oluşumuz komik gerçekten. Böyle bir hazineye sahip olmamıza rağmen denizlerimizi kirletiyor, en büyük zararı kendi ellerimizle yine kendimize veriyoruz farkında olmadan. Sonra da fiyatı bir türlü ucuzlamayan balıklardan şikayet ediyor, tüketecek et arıyoruz üç tarafımız denizlerle çevriliyken… Üstelik balığın en faydalı temel besin maddelerinden biri olduğunu bile bile!