Adalet Bakanlığı Koronavirüs salgınıyla mücadele kapsamında açık cezaevindeki mahkûmları izne çıkarmıştı.
14 Nisan 2020 tarihinde alınan kararla hem açık cezaevindekiler hem de kapalı cezaevinden açık cezaevine geçmeye hak kazanan hükümlüler evlerine gönderilmişti. Bir buçuk yıldır devam eden mezkûr uygulama bu ayın sonunda bitiyor.
Ev izninin sürekli uzatılması insanlarda haklı olarak "Bizi tekrar cezaevine almazlar, Denetimli Serbestlik kapsamında kalan cezamızı tamamlarız" düşüncesine sebep oldu. Adalet Bakanlığı'nın 9 kez uzattığı izin sürecinde insanlar hâliyle bir düzen kurdular. Kimi evlendi kimi çocuk sahibi oldu kimi bir yerde çalışmaya başladı. "Bir gün cezaevine gireceğim" diye evde oturamazlardı. Zaten mâlûm hayat şartlarında isteseler de evde oturamazlardı.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü yaptığı duyuru ile izin süresinin 30 Kasım 2021 tarihinde sona ereceğini, mahkûmların aşı veya test olup cezaevlerine 30 Kasım'da teslim olmaları gerektiğini açıkladı.
Denetimli Serbestlik kapsamında cezaları infaz edilebilecek insanları tekrar cezaevine çağırmak yeni mağduriyetlere neden olacaktır. Bana ulaşan çok sayıdaki kişi, "Birkaç aylık cezam var, birkaç ay yatmam devlete bir faydası olmayacak ama benim izin sürecinde kurduğum tüm düzenim bozulacak" diyorlar.
Haklılar, çünkü olağanüstü bir zamandan geçiyoruz ve bundan sorumlu bu kişiler değil. Zamanında cezaları infaz edilseydi onlar da ona göre hayatlarını kuracaklardı. Burada devlet mağduriyet oluşmayacak bir yol izlemeli.
İstenen af değil. Devletten talep edilen, çoğunluğu cezaevine girdikten 4-5 ay sonra Denetimli Serbestlik kapsamında tahliye edilecek bu insanlara cezaevine girmeden Denetimli Serbestliğin uygulanması. Aslında bu uygulama devleti de büyük bir külfetten kurtaracak. Her türlü tedbire rağmen salgın artıyor. Bir noktadan sonra aşılar da fayda etmiyor. Yüzlerce insanın bir arada ve dışarıya temasın yoğun olduğu açık cezaevlerinde salgının önüne geçmek neredeyse imkânsız. 14 Nisan 2020 tarihinde başlayan açık cezaevlerindeki izin uygulamasının sebebi henüz ortadan kalkmış değil.
Hangi zaviyeden bakarsak bakalım bu insanları tekrar cezaevine göndermenin ne devlete ne de topluma bir faydası olmadığı görülecektir. Aksine toplumun bir bölümünde kırılmalara ve mağduriyetlere yol açacaktır. Çözümü çok basit olan bir sorunu krize dönüştürmenin kimseye faydası yoktur.