Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın, Akşener'e rağmen arka kapı görüşmeleri ile bazı İYİ Partililerle iş çevirmesi yerel seçimler için yeni bir mecra açtı.
CHP ile İYİ Parti arası toz duman.
CHP, Akşener'in kendileri ile işbirliği yapacağına çok inanmıştı.
İYİ Parti yönetimi işbirliğini kabul etmeyince şok geçirdiler.
Çünkü İYİ Parti desteği olmadan CHP'nin her yerde işi çok zor.
Üstelik İYİ Parti'nin desteklemediği CHP'yi, PKK'nın siyasi kolu DEM Parti destekleyince CHP için tam bir çıkmaz sokak.
Özgür Özel bunun farkında olduğundan hayır cevabına rağmen kapıyı açık tutmak için âdeta çırpındı.
İBB Başkanlığı'na yeniden aday gösterilen Ekrem İmamoğlu'nu 15 Aralık'ta Saraçhane'de ziyaret etti. İYİ Parti'yle ittifak ihtimalini değerlendirirken, "Siyasette hiçbir ihtimal tamamen sıfırlanmaz" dedi.
Kapıyı kapatmadı.
Aslında bu sözler İmamoğlu'naydı.
Ama İmamoğlu Özgür Özel'e rağmen Akşener'i, hem de "haddini bil" diyerek karşısına aldı. Ve Özgür Özel'e meydan okurcasına, kendi başına İstanbul'u dizayn etmeye devem etti.
Dün "ablam" dediği Akşener'e İmamoğlu'nun, bu "haddini bil" çıkışı nereden kaynaklanıyor?
Birincisi İmamoğlu, kendisine çok güveniyor. Buna; 5 yılda İstanbul'a hatırlanacak hiçbir hizmeti olmayan birinin, hayal dünyasının genişliği diyebilirsiniz.
İkincisi, Özgür Özel de dillendirdi; "İYİ Parti tabanı CHP'ye oy verir..."
Akşener'e rağmen tabanda birlik sağlanır umudu, şu anda Ekrem İmamoğlu'nun can simidi gibi.
İYİ Parti tabanının son kertede, Erdoğan kazanmasın, Cumhur İttifakı kazanmasın diye CHP'li adaya oy vereceğine çok inanıyorlar.
İYİ Parti'den Yalova'da uzun yıllardır tanıdığım insanlar var.
Tamam, bunlar Erdoğan'a çok kızıyorlar.
Ama son tercihte; Erdoğan'ı değil de PKK'nın siyasi partisi DEM Parti ile işbirliği yapan bir CHP'yi, yine de tercih edecekler mi?
Meclis'te; PKK elebaşı, bebek katili Öcalan'a methiyeler düzen milletvekillerine tek laf edemeyen bu CHP'nin, milli güvenlik problemi olmasını sineye çekecekler mi?
Erdoğan karşıtlığı; vatanın bütünlüğü, devletin bekası söz konusu olunca da ağır mı basacak?
Ortada İYİ Partili seçmen iradesine kurulmuş bir kumpas var.
Erdoğan karşıtlığı üzerinden seçmen manipüle ediliyor, kışkırtılıyor.
CHP'nin destekçisi yazarlar, medya; İYİ Parti tabanında, Erdoğan öfkesinin, "isterse Türkiye batsın" histerisine kadar gittiğini düşünüyorlar.
İYİ Parti tabanını, gerçekten bizden daha iyi mi tanıyorlar?
6'lı Masa'nın kurulmasından beri CHP ve destekçilerinin, Akşener'e reva gördüğü muameleyi, yapılan hakaretleri, küfürleri parti tabanı gerçekten sineye çekiyor mu?
Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş tarafından İYİ Parti'ye yerleştirilmiş kişiler, uyuyan hücrelerin uyandırılması gibi harekete geçirilerek istifa ettiriliyor.
İYİ Parti tabanı, öylesine bir kafa karışıklığına sürükleniyor ki; "İYİ Parti bitti, bitiyor. Seçimden sonra böyle bir parti olmayacak. Boşuna Akşener'i dinlemeyin" deniyor.
CHP'ye çalışan Sözcü TV'de güya haberleri sunan Fatih Portakal ne diyor: "Akşener, partiye sözünü geçiremiyor. Acaba partisinin üstündeki üst akıl kim? İYİ Parti belki de seçime kadar eriyip gidecek... Bence Meral Hanım'ın ruh halinde bir sıkıntı var. Kolay değil; partisini terk ediyor pek çok insan. Tabii ki seçmenine zarar veriyor."
Evet, İYİ Parti tabanı tarihî bir virajda; öfke ve düşmanlık mı, vatanın selameti ve milli birlik mi, diye karar verecek.