İyi Parti Milletvekili Ümit Özdağ, Tarafsız Bölge programında partisinin İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun FETÖ ile yakınlığına dair imalı hatta iddialı sözler sarfetti.
Demesi o ki, İyi Parti kurulurken daha, Kavuncu’nun FETÖ’nün bir sivil toplum kuruluşuyla ilişkisi olduğunu, bu yüzden kurucu yapılmaması gerektiğini ifade etmiş. O vakit kurucular listesine alınmamış ama daha sonra parti yönetimine girmiş.
Hali hazırda İyi Parti İstanbul İl Başkanlığı görevini yürütüyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile arası çok iyi. İmamoğlu’nun mazbatasının almaya Kaftancıoğlu ile birlikte gittiler. Amaçları aynı, görevleri de; partilerinin adı değişik sadece.
***İlişkileri ve yakınlıkları dolayısıyla derin bir isim Buğra Kavuncu. FETÖ-CIA ilişkisinin izini sürerken karşınıza çıkan isimlerden biri de o.
FETÖ’den hapis yatan Enver Altaylı’nın yeğeni olması, Altaylı’nın ise meşhur CIA ajanı Ruzi Nazar’la yakınlığı dolayısıyla hakkında yazılıp çizilmişti.
FETÖ ile bağlantısının olduğu iddiası ilk kez gündeme getiriliyor değil yani.
Bıraktığı ayak izlerine bakmak yeterli.
Ama hani bir laf var ya “Yüzde yüz eminim ama ispatlayamam”, o hesap. FETÖ”cülüğün ayırıcı vasfı zaten bu. Boşuna takiyye yapmıyorlar yani.
Bilinir ama somut suç isnat edilemediği için adam saman altından su yürütmeye devam eder.
***Siyaset sahnesindeki kuklaların ipleri kimin elinde diye baksanız da göreceğiniz odur; ama ispatlayamazsınız tabii!
Güvenli evlerde bir umutla darbenin neticelenmesini bekleyenlerin, darbe bildirisinin nakaratı olan “Yurtta Sulh” lafını tesbihat yapanların FETÖ’ye yaptıkları yardım, Fetullah Gülen’in Peygamber efendimizle görüştüğüne, Hz. Yusuf’un hapishanedekilere imamlık yaptığına inanan Haşhaşilerden daha az değil sonuçta. Yani ille de FETÖ’cü olmanız gerekmez, hatta bazen FETÖ’cü olmayarak daha çok hizmetiniz dokunur bu yapıya.
***Özdağ’ın diğer iddiası da vahim.
“Genel Başkan’a üç kez söyledim, Kars’ta MHP’yi desteklemezsek HDP kazanacak dedim ama dinletemedim. Nitekim HDP kazandı” diyor.
Yani İyi Parti olarak HDP’ye çalıştık demeye getiriyor.
Millet İttifakı’nın olayı buydu zaten.
HDP’li vekiller Meclis’te “O koltuklarda bizim sayemizde oturuyorsunuz” dediğinde “Siz de bizim sayemizde şu belediyeleri aldınız” demediğiniz için kimseler bilmiyor zannediyorsunuz, belki.
Millet İttifakı’nın FETÖ ve PKK’nın amaçlarına hizmet ettiği ortada.
Bazen hukuk yargılar bazen de tarih, nasıl olsa…
***Kongre sonrası İyi Parti’de kozların paylaşılacağı tahmin ediliyordu. Meral Akşener disiplin ve ihraç mekanizmasını işletmeyeceğini söylemiş olsa da Özdağ’ın açıklamalarından sonra durum belli ki değişecek. Akşener, Buğra Kavuncu’ya sahip çıktı. İstanbul İlçe Başkanları da Özdağ’ın ihracı için toplu dilekçe verdi. Dahası Akşener, Özdağ hakkında çok ağır konuştu. “Bunu diyen büyük yalancıdır” dedi.
***MHP’nin içindeki isyancılar şimdi birbirine düşmüş durumdalar. İyi Parti’deki rahatsızlık artık halının altına süpürülemeyecek boyuta ulaşmış, öyle gözüküyor.
Kurulduğu günden beri mütemadiyen kopuşların olduğu, toplu istifaların yaşandığı ve içinde bulunduğu CHP-HDP/PKK ittifakından dolayı da milliyetçiliği hep sorgulanan bir yer oldu İyi Parti. Adı sanı, tabelası, cismi var ama hükmü yok bir siyasi parti.
Çünkü toplumsal ihtiyaca değil FETÖ’nün ihtiyaçlarına hizmet etti.
Bu yüzden Ümit Özdağ’ın FETÖ ilişkisini sadece İstanbul İl Başkanı’nda değil partisinin kuruluş gayesinde de araması gerekir.