ABD’liler olmasa Avrupa müzeleri boştu sloganını atan Hazine Avcıları insan hayatıyla sanat eserinin değerini kıyaslama hatasına düşüyor.
Davut heykeli halen ayakta duruyorsa, Mona Lisa hala gülümsüyorsa bunu Amerikalı fedakar sanat tarihçi askerlere borçluyuz! ABD, sadece Avrupa’yı Naziler’den ve komünistlerden kurtarmakla kalmadı, Avrupa uygarlığının sanat eserlerinin özgür Batı’da kalmasını da sağladı. O eserler ki insan hayatından da kıymetli. O yüzden hayatlarını o eserlere feda etti sanatsever Amerikalılar...
Yukarıdaki paragrafı okuyunca “Yok daha neler!” dediyseniz Hazine Avcıları size göre bir film değil... Gözleriniz yaşardıysa bu yazıyı okumakla vakit kaybetmeden koşun sinemaya! Evet, oyuncu kadrosu da muhteşem. Bob Balaban ve Bill Murray özellikle iyi, Cate Blanchett dekor, Jean Dujardin çeşni, Matt Damon yine dümdüz olsa da!
George Clooney’yi Hollywood’un liberal kanadından, o alemin standartlarında muhalif bir oyuncu ve yönetmen olarak biliriz... Babası dolayısıyla içinde büyüdüğü medya çevresinden öyküler anlattığı ilk filmleriyle başarılı oyunculuk kariyerini yönetmenlikte de sürdüreceğinin sinyallerini vermişti... Filmlerinde çalıştığı Steven Soderbergh’ü ustası bellediği ve bir stil oluşturacağı umudunu vermişti... Politik doğrucu bir çizgi de tutturmuştu...
SOVYETLER VE NAZİLER YAĞMACI, FRANSIZLAR GEVŞEK
Gelin görün ki son iki filminde George Clooney’in de ana akım Hollywood’un dümen suyuna girdiği; kalıplaşmış fikir ve yaklaşımları benimsediği ve eğlence sinemasına daldığı görülüyor. İyi Geceler, İyi Şanslar’ın yönetmeniyle Hazine Avcıları’nın yönetmeni aynı kişi değil sanki! Soderbergh’de de benzer bir eklektizm vardır zaten...Trafik’in Argo’dan çok mu farkı vardı ki Hazine Avcıları’nın olsun? Filmin Türkçe adı, anıtları/ yadigarları kurtaran adamlar anlamına gelen özgün adının aksine foyasını çıkarıyor! Çünkü içeriğinde anıtı dikilecek adamlar konusunu işliyor!
Bir misyon uğruna bir araya gelmiş, birbirinden çok farklı erkeklerin misyonu yerine getirme sürecinde kahramanlaşmalarını ve tarih yazmalarını anlatan pek çok film izlemişizdir... Gerçek olaylardan yola çıkan Hazine Avcıları’nın Naziler’in başta Paris müzeleri olmak üzere işgal ettikleri topraklardan yağmaladıkları eserleri kurtarmalarına bir diyeceğim yok. Müttefiklerin asıl Nazi altınlarının peşinde olduğunu inkar etmemekle birlikte tipik Hollywood önyargılarını da kullanıyor: Sovyetler’i Naziler ile aynı yağmacı kefesine koyuyor, Fransızlar’ı savaşmaktan imtina eden gevşek ahlaklılar olarak yaftalıyor, vs. vs.
Öte yandan sanatı yücelten, insan hayatıyla sanat eserinin değerini kıyaslayan didaktik sözlerle dolu bu film. İzlediğimiz içinde aksiyon da mizah da bolca bulunan bir eğlence yapımı değil de entelektüel bir film olsa belki bu sözler bir zemine oturur ve ciddiye alınırdı ama ileri sürdüğü fikirler bu sıvılaşmış zeminde tartışılmamalıydı...
Orijinal adı: Monuments Men
Yönetmen: G. Clooney
Senaryo: G. Heslov, G. Clooney
Oyuncular: G. Clooney, M. Damon, B. Murray, J. Goodman, J. Dujardin
Tür: Dram, macera
Yapım: ABD, 2010, 111 dakika.