Fenerbahçe, lige iyi bir başlangıç yaptı. Ligin ilk maçları olağanüstü zordur. Bu her takım için geçerli. Eskişehir karşısında izlediğim Fener, maçın başından sonuna kadar kontrolü eline alan, rakibe baskılı futbola özen gösteren, futbolcular arasındaki mesafeyi daraltan ve oyunun mutlak hakimiydi..
Eskişehir kendi yarı alanında topu kabul ederek arada bir kontrataklarla gol arayışlarında bulundu. Bir tek pozisyodnları vardı. O da Khalifa’nın şutunda topun kaleci Volkan’da kalmasıydı.
Ben Fener’in oyun anlayışını farklı bir şekilde beğendim. Pas yüzdesi yüksekti. Caner’in yerine oynayan Hasan Ali’yi, onu aratmayacak kadar performansını yüksek gördüm. Yapmış olduğu orta topunda Sow’un kafa golü ile Fener öne geçince seyirciyi de ayaklanmış oldu. Hemen ardından, bana göre sahanın en iyisi olan Diego’nun gollük pasını çok iyi kullanan Fernandao, ikinci Fenerbahçe golünü Eskişehir kalesinin tavanına astı.
Daha önce sıkıntılı gördüğümüz savunmanın göbeğinde Alves de Ba da hatasız oynayarak, Eskişehir’e gol şansı vermeyenlerdi. Nani’nin hala beklediğim performansını görmüş değilim. Yetenekli ve usta olduğunu elbette biliyorum. İlerki maçlarda bekliyorum.
Meireles takımda oynadığı süre içinde bana göre görevini en iyi yapandı. Fener’de kusurlu olan bir futbolcu gördüm diyemem. Herkes üzerine düşen görevi en iyi şekilde yapmaya çalıştı. Fener’de kim oynarsa, başarıyı elde etmek için görev anlayışında gördüm. Ligin ilerleyen maçlarında bana göre olağanüstü takım olgusunu yaşayacak ve beklenen düzeyde keyif veren bir takım haline gelecektir. Umarım yanılmam...
Sonradan oyuna giren Van Persie henüz hazır değil. Onun da zamana ihtiyacı var. Ama Fernandao, Diego’nun vermiş olduğu paslar gibi toplar yakalarsa Fener adına gol şanısın artılara getirir.
Kısacası Fenerbahçe kendi evinde, seyircisinin önünde beklenen şekilde galibiyeti bu maçta kazanarak lige iyi bir başlangıç yapmış oldu.