24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi öncesi AK Parti ile MHP arasında kurulan ‘Cumhur İttifakı’ 4 ay içinde çeşitli sınamalarla karşı karşıya kaldı.
Bunlar ‘bir şekilde’ çözüme kavuşturuldu veya gündemden düştü.
MHP’den gelen son iki öneri ise en önemli sınamalar.
‘Af teklifi’ olarak da bilinen ‘cezaların infazında indirim’ öngören kanun teklifi ve Cumhur İttifakı’nın 2019 yerel seçimlerinde de uygulanması önerisi.
Esasen MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin her iki önerisi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gündeme alındı.
Erdoğan, “devletin, kendine yönelik suçların dışındaki suçlarda af yetkisine sahip olmadığını” ilkesel olarak ortaya koydu.
Ancak; ‘kamu vicdanını rahatsız etmeyecek bir formül’ için Adalet Bakanlığı’nın çalışma yaptığını da açıkladı.
Erdoğan, ‘yerel seçimde ittifak’ konusunda da -karmaşıklığına rağmen- Bahçeli’nin önerisine hassas yaklaştı ve iki parti arasında bir çalışma grubu oluşturuldu.
Bu çalışmalar sürerken yapılan açıklamalar parti yetkilileri üzerinden tartışılırken, giderek liderlerin gündemine yükseldi.
Erdoğan’ın, “Uyuşturucuyu affeden bir iktidar olarak mı anılacağız” sözü, Adalet Bakanlığı’nın çalışmasının içinde uyuşturucu madde suçlarının olmadığı anlamına geliyor.
Ancak Bahçeli, bunu kendi tekliflerine yönelik olarak değerlendirdi ve düşüncelerini Twitter mesajları ile paylaştı.
Bahçeli’nin bu tepkisi, okullardan kaldırılan ‘andımız’ ile ilgili Danıştay 8. Dairesi’nin verdiği iptal kararını ‘hukuksuz’ bulan eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a yönelik tepkisinin ardından geldi.
Bahçeli, 8. Daire’nin kararını olumlu bulurken, karara karşı çıkan Bozdağ’ı "Sayın Bozdağ Kürdüm, özgürüm diyebilir” diye sert bir dille eleştirmişti.
Bahçeli’nin Erdoğan’ın sözlerine tepkisi de bunun üzerine geldi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in haftanın ilk günü bir basın toplantısıyla bu konulardaki sorulara cevap vermesi, iki lider arasında polemiğin önlenmesi açısından önemli.
Çelik, Cumhurbaşkanı’nın afla ilgili sözleriyle MHP’yi kastetmediğini açıkladı ve “Cumhurbaşkanımız imalarla konuşmayı sevmez. Eğer Sayın Bahçeli'yi ya da MHP'yi kastedecek olsaydı, bizzat MHP'yi ve Sayın Bahçeli'yi zikrederek konuşurdu. Bahçeli'nin ifadeleri Cumhur İttifakı’nın gerektirdiği siyasi nezakete uygun değildir.”
Bu süreç nereye varır?
Çelik’in “Diliyoruz, bundan sonra hassasiyet gösterilsin” sözü, Bahçeli’den olumlu karşılık beklentisini gösteriyor.
Zira Çelik; MHP’nin gündeme getirdiği iki konuda da çalışma yapıldığını hatırlattı; hatta Adalet Bakanlığı’nın çalışmasının ‘tamamlanmak üzere’ olduğunu söyledi.
Çelik’in, “Her siyasi tartışma ve gündemde anlaşacağız diye bir şey yok. Anlaşamadığımız zaman ittifak ortadan kalkacak diye bir yaklaşım da yok. Cumhur İttifakı'nın kıymetinin altını çiziyoruz” sözleri de, Bahçeli’nin daha önceki açıklamalarıyla örtüşüyor.
Bahçeli de af önerisini dile getirdiğinde, “Kanun teklifimizle ilgili gelişler ve alınan tutumlar Cumhur İttifakı'ndan bağımsızdır. İttifak başka, teklifimiz başkadır” ifadesini kullanmıştı.
Daha önce, MHP ve AK Parti’nin ‘tüzel kişilikleriyle farklı partiler’ olduğunun altını çizdiği gibi.
Bahçeli’nin Cumhur İttifakı’nı anlatırken kullandığı, “Cumhur İttifakı, millet aklı, bin yıllık kardeşliğin teminatı. Cumhur İttifakı, milli istiklalin namusu, milli istikbalin müdafaa ruhu” tanımlaması, tartışmanın büyümeyeceği düşüncesini diri tutuyor.
Bahçeli’nin, ‘milli beka’ ile ilişkilendirecek kadar önem verdiği ittifakı, halen üzerinde çalışılan iki ‘iç’ konuya feda etmeyeceği beklentisi var.
Bugün TBMM’de yapılacak AK Parti ve MHP grup toplantılarında iki liderin konuşması konuları netleştirir.