Kemal Kılıçdaroğlu "İkinci Yüzyıla Çağrı" toplantısıyla bir misilleme yaptı. Geçtiğimiz ay Erdoğan "Türkiye Yüzyılı" vizyon belgesini okumuştu. Siyaset meydanında alelacele atılan adımlar ancak parti tabanına "heyecan" verebilir. Oysa millet her şeyi tartabilecek idrake sahip. Kemal Bey eski hesap uzmanı ama siyasetteki hesapları bugüne dek hiç tutmadı.
Bizde kimi gazeteciler "İkinci Yüzyıla Çağrı" programını allayıp pulladılar. Ekonomi biliminin verilerinden, politikacı-bilim insanı yönetişiminden bahsedildi. Bilime itirazımız yok elbette ancak ekonomik verileri küresel siyasetten ve jeopolitik denklemden bağımsız düşünemezsiniz.
İnternette bilgiye ulaşmak çok kolay. Eski politikacılara, bilim insanlarına, şirket yöneticilerine ulaşmak için bir çok web sayfası var. Mesela www.speaking.com sitesine tıklıyorsunuz. Kimi konuşturmak istiyorsanız listeden seçiyorsunuz. Amerikalı ekonomist ve politik danışman Jeremy Rifkin'e bu sayfadan rahatça ulaşabilirsiniz. 30.000 ile 50.000 Dolar arası istediğiniz konferansa yahut sempozyuma konuşmacı olarak davet edebilirsiniz.
Rifkin'in Açık Toplum Vakfı'nca fonlanan faaliyetlerini ben söylemiyorum. Gazeteci arkadaşlar etraflıca araştırsın. Açık kaynaklarda hepsi mevcut. Katalonya'nın İspanya'ya açtığı isyan bayrağının arkasından danışman Rifkin çıkacaktır. Meraklısı hatırlayacaktır İspanya Anayasa Mahkemesi ve Avrupa Parlamentosu karşı karşıya gelmişti. Ocak 2021'de Katalonya özerk meclisi sözde YPG/SDG terör devletini tanıma kararı almıştı.
İthal akıllarla Türkiye'ye manda ve himaye dayatanlar geçtiğimiz yüzyılda vardı. Cumhuriyete giden yolda, Erzurum ve Sivas Kongrelerinde mandacılara sert cevap verildi. Şimdi Danışman Rifkin'in pozisyonu çok net. YPG/SDG'ye müsaade edecek bir iktidarı/koalisyonu destekleyecekler sonra da fonları getirecekler.
Dünyanın içinden geçtiği süreci küresel rekabet, belirsizlik, durgunluk gibi tanımlarla nitelendiriyoruz. Kartlar yeniden karılıyor ve ülkelere dayatılan modeller sayesinde uydulaştırılmak isteniyor. Anlı şanlı ekonomistler sizin üretim alanlarınıza müdahale ediyorlar. Fabrikalarınız çalışırken ve dünya pazarında rekabet ederken onlar size bambaşka reçeteler veriyorlar.
Altılı Masa'nın kurucusu Kemal Bey "3 Aralık'ı bekleyin" dedi. Müzmin muhalifler büyük ümitlerle bekledi. Şimdi şapkadan Neo-Liberal politikalar ve danışmanlar çıktı. Artık gelinen duruma yıllarca bu harekete emek vermiş eski tüfekler cevap versin. 12 Eylül sonrası sol umuttur diyerek bu çizgiye emek veren 68 kuşağı, 78 kuşağı ne düşünüyor acaba?
Halkçı Parti, SODEP, SHP, CHP hikayesi seçime 6 ay kala Neo-Liberal danışmanlara mı teslim edilecek?
Olmadı Kemal Bey! ABD'ye seyahat edip de danışman getirmeniz çare değil. Çare partinize emek vermiş, küstürdüğünüz kadrolarda aranmalı. Liyakatli iktisatçılarınız varken, düşünen, tartışan eski partilileriniz varken yabancı danışman tutmak sizin hesap uzmanlığınıza yakışmadı.