Kıdem tazminatı, özellikle fon tartışmalarıyla birlikte gündemdeki yoğun yerini koruyor. Fon ile birlikte her ne kadar yeknesaklık sağlanacak ve herkesin bu hakka erişimi mümkün olabilecekse de, halen yürürlükte olan mevcut düzenlemede işçi ve işveren arasındaki anlaşmazlıklar da devam ediyor. Kıdem tazminatında 10 yıllık zaman aşımı süresi vardır. Bu da anlaşmazlıkların çözümünde büyük sıkıntı yaşanmasına neden olmaktadır. Özellikle son günlerde istifa edenlerin kıdem tazminatı alıp almayacakları tartışılıyor. Uygulama da esasen istifa edenler kıdem tazminatına hak kazanamazken, 15 yıl ve 3600 gün sayısını doldurup yaşını bekleyenler kıdem tazminatı alabilmektedir.
Tavan var!
İşçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenmektedir. Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılmaktadır.
1475 sayılı İş Kanunu, ödenecek kıdem tazminatının bir yıllık miktarını en yüksek devlet memuruna (Başbakanlık Müsteşarı) ödenen bir yıllık emeklilik ikramiyesi tutarı ile sınırlandırmıştır. Memur maaş katsayısına bağlı olan kıdem tazminatı tavan oranı sürekli değişmektedir. 1/1/2016 tarihinden itibaren işçilere ödenecek kıdem tazminatının yıllık tavanı olan 4.092,53 TL’nin üzerinde ücret alınması halinde en fazla her bir yıllık çalışması için bu tutar üzerinde kıdem tazminatı ödenebilecektir.
Yaş bekleyene ödenir mi?
Mevcut kıdem tazminatı düzenlemesinde, yaş dışındaki diğer emeklilik şartlarını tamamlayan kişiler, kıdem tazminatı alarak işyerinden ayrılma hakkına sahiptir. İş Kanunu’nda belirtilen (ve kıdem tazminatına hak kazanılan) nedenlerden biriyle iş sözleşmesinin sona ermesi halinde en az bir yıllık kıdemin bulunması durumunda işçinin işe başladığı tarihten itibaren hizmet akdinin devamı süresince her geçen tam yıl için işverence işçiye 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir.
Bir yıldan artan süreler için de aynı oran üzerinden ödeme yapılır. Kıdem tazminatı ödenmesi gereken koşullardan birisi de, 08.09.1999 tarihinden önce çalışmaya başlayanlar için aylığa hak kazanma koşullarından yaş dışında en az 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3600 prim ödeme gün sayısı koşullarını, 08.09.1999 tarihinden sonra çalışmaya başlayanlar için ise 60’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaş koşulu dışında kalan sigortalılık süresi ile prim ödeme gün sayısı koşullarını yerine getirdiklerinde kıdem tazminatı alabilir yazısı verilmektedir. SGK tarafından, 8.9.1999 öncesi sigortalı olanlardan, 15 yıl ve 3600 gün sayısını doldurup yaşını beklediğinize ilişkin ‘Kıdem Tazminatı Alabilir’ yazısı verilmişse, kıdem tazminatınızı alınabiliyor. Yani, sigortalılık süresini ve pirim ödeme gün sayısını tamamlayan işçi, yaş koşulu sebebiyle emeklilik hakkını kazanamamış olsa da, anılan bent gerekçe gösterilmek suretiyle işyerinden ayrılabilecek ve kıdem tazminatına hak kazanabilecektir. İşçinin işyerinden ayrılmasının yaş hariç emekliliğe dair diğer kriterleri tamamlaması üzerine çalışmasını sonlandırması şeklinde gelişmesi ve bu durumu işverene bildirmesi gerekir.
Kıdem tazminatı alan çalışabilir mi?
“Kıdem Tazminatı Alabilir” yazısını almak suretiyle işyerinden ayrılanlar başka bir işyerinde çalışmaya başlayabiliyor. İşçinin emeklilik nedeni ile iş sözleşmesini feshetmesinden kısa bir süre sonra, yeniden çalışmasını gerektirecek durumlar ortaya çıkabileceği gibi işçinin bu hakkını kendisi için daha olumlu sonuçlar doğurabileceğini düşündüğü bir başka işyerinde çalışma amacı ile de kullanması mümkündür.
Özetle, kişinin, yeniden çalışmaya başlamasını yasaklayan kanuni bir düzenleme bulunmadığından, emekli olduktan kısa bir süre sonra başka bir işte çalışmaya başlaması kişiye kanunen tanınmış bu hakkı ortadan kaldırmadığı gibi Anayasal bir hak olan çalışma hakkının kullanılmış olmasının hakkın kötüye kullanılması şeklinde yorumlanması mümkün olmuyor. Ancak, değerlendirmemize göre, her hakkın olduğu gibi, bu hakkın da iyi niyetle kullanılması gerekiyor. Gerçekten de, başka bir işyerinde çalışmak ü zere işten ayrılacak kişinin, bu yazıyı alabileceği için kıdem tazminatı alarak işyerinden ayrılması iyi niyet kuralları içerisinde sayılmamalıdır. Bu anlamdaki irade, istifa niteliğinde sayılmalıdır. Aksi halde, 8.9.1999 tarihinden önce sigortalı olan herkesin, tüm işyerlerinden kıdem tazminatı alarak ayrılma hakkı bulunuyor. Çünkü yasal olarak 15 yıl 3600 gün gerekçesi ile sınırlı bir kullanım hakkı yok. Bu yazıyı dilediği zaman ve istediği işyerine karşı sunabiliyor.