Maç başlıyor, futbolcular yalandan paslarla biz seyredenleri değil kendilerini kandırıyorlar! 6. dakikada N’Doye rakibin yanlış pasıyla kaleci ile karşı karşıya kalıyor. Lalettayn vuruşla topu kaleciye nişanlıyor ve gol kaçırma vazifesini yerine getirmenin mutluluğu ile yavaşça geri geliyor! Daha 6. dakika; N’Doyenin hemen oyundan çıkarılma zamanı. Sadi Hoca’ya baktım, hareket göremedim.
Ve ortada hiçbir şey yokken Yusuf’un dikkatsizce topu kaybetmesi ve Onur’un yanlış yerde durması, Trabzonspor’un golü yemesine sebep oldu.
N’Doye; Sadi Hoca tarafından hak ettiği kementi yemeyince, aynı güzellikte hiç sıkılmadan gol kaçırmaya devam etti. Salih hücuma katılır gibi yapıp, boş bıraktığı yerden Trabzonspor’un hücum yemesine yardım etti. Gaziantep hiçbir şey yapmıyor ama Trabzonspor o kadar etkisiz ki; sanki maç ortada geçiyormuş gibi gözüküyordu.
İkinci yarıya Gaziantepspor’un kendi kalesine attığı golle girildi. Golden sonra Gaziantepspor atak üstüne atak yapmaya başladı. Trabzonsporlu arkadaşlar buna karşı koyacak bir güç ortaya koymadı. Mehmet Ekici, Özer ve Muhammet oyuna girince Trabzonspor oyuna biraz daha katılmaya başladı.
Yazının başında ne yazmıştım; N’Doye’nin daha 6. dakikada dışarı alınması gerekirdi. Muhammed Beşir oyuna dahil oldu ve golünü attı. Evet gol önemli ama hiç olmazsa oyuna dahil olur olmaz rakiplerine baskı yapmaya başladı. Bu bile N’Doye’nin yapmak istemediği bir durumdu. Hiç sıkmadan mağlubiyetten galip duruma geçen Trabzonspor, kupada sıkıntı çekmeden yoluna devam etti.
Trabzonspor’da artık her şey açıkça görülmeye başladı. Yüksek maliyetli futbolcular; ki bunların başını N’Doye çekiyor; derhal konuşmaya çekilip “Burası üçüncü dünya ülkesi, siz de birinci sınıf futbolcu değilsiniz. Oynamak istemeyene kapı şurada” denmeli.
Trabzonspor aslında içindeki oynamaya hevesli grupla sezonu bundan daha iyi başarılar ile kapatabilir. Sadece gençliğe ne olursa olsun güvenmek gerekiyor.