Özel bir okuldaki çocuk istismarının üzerinin kapatılmasını büyük bir öfkeyle takip ediyorum. Okulun adı, itibarı bir çocuğun mahvedilen hayatından daha mühimmiş! Şenâatiörtbas etmenin kılıfını da hazırlamışlar, neymiş, okula ideolojik saldırı yapılıyormuş! ‘Füze ve savunma sistemleri uzmanı’ Nevşin Mengü de okuldaki tacize kılıf takma derdine düşmüş. Mevzuyla alâkalı yazdığı yazıda, iktidarın eğitim sisteminde köklü birtakım değişiklikler yapmak için istismar hâdisesini gündemde tuttuğunu iddia ediyor.
Her ne kadar Nevşin Hanım ‘füze ve savunma sistemleri uzmanı’ olsa da, ideolojik olarak kendini yakın bulduğu okul için yaptığı savunma okulu kurtarmaz. Çünkü çocuk istismarı ideolojik bir hâdise değildir! Lâkin Mengü gibiler hâdiseye ideolojik yaklaştıkları için, kendilerine yakın gördükleri okullarda mezkûr şenâat işlenirse suspus olurlar, ayyuka çıkarsa da kılıf uydurmaya çalışırlar. Aynı şenâatin düşman gördükleri tarafta işlendiği iddiası bile bu güruhun yaygara koparmalarına yeterlidir. İddia üzerinde tepinip dururlar. Doğruymuş yalanmış umurlarında olmaz.
Mâlûm güruhun kurtarmaya çalıştığı okul İstek Vakfı’na ait. İstismara uğrayan çocuğun avukatı Betül Altınsoy’un dediği üzere okul, istismarın yaşandığı güne ait güvenlik kamera görüntülerini mahkemeye verseydi o çok önem verdikleri adları ve itibarları internete düşmezdi. Kamuoyundan da tepki yerine takdir görürlerdi.
İstek Vakfı görüntüleri vermediği gibi bir de avukat hanımı tehdit ediyor. Avukat Betül Hanım da İstek Vakfı’nın bu haydutça tavrına karşı Twitter hesabından vak’ayı duyuruyor. Betül Hanım Twitter hesabında sabitlediği tweette şunları yazmış: “İstek vakfı anaokulundaki istismar hakkında desteğinizle duyurduğumuz #GörüntülerNeredeİstekVakfı sorumuza günlerdir net bir cevap alamadık ve basının da sessizliği sürüyor.”
15 Ocak mezkûr tweette Betül Hanım basının sessizliğinden yakınırken vak’ayla alâkalı akla gelecek her soruyu cevapladığı videosunun bağlantı adresini de paylaşmış. Merak edenler için ben de bağlantı adresini buradan sizlerle paylaşayım: https://www.youtube.com/watch?v=2O3AcSIQR7s&feature=emb_logo
Betül Hanım’ın “Basının sessizliği sürüyor” serzenişine hak veriyor ve örgütlü bir şekilde 5 yaşındaki bir çocuğa yapılan istismarın üstün örtülmesine mâni olabilmek adına köşemi Betül Hanım’ın tweetlerine ayırıyorum:
“Ben Betül Altınsoy. İstek Vakfı'na ait bir anaokulunda cinsel istismara uğramış 5 yaşında bir çocuğun avukatıyım. Sizden duyurmanızı istediğim bir ricam var.
Kızımız 2017 yılında İstek Vakfı Anaokulu'na gitmekteydi. Süreç, yüzme derslerinin olduğu günlerde küçük kızın okula gitmek istememesi ve tepki vermesiyle başladı.
Aile durum karşısında şüphelenmeye başladığında kızına neden okula gitmek istemediğini sormaya başladı. Bunun üzerine küçük kızımız detaylar vermeye başladı.
İyice şüphelenen ailenin kızlarına "okul yıkıldı artık gitmeyeceksin" demeleri üzerine ise kız yaşadığı her şeyi anlatıyor. Burada paylaşmak istemediğim korkunç ifadeler!
Tam bu noktada ailenin karşısında bir duvara dönüşen İstek Vakfı'nın dert ettiği tek bir konu oldu: İsmimiz basında geçmesin! Çünkü İstek Vakfı'na göre marka değeri 5 yaşında bir çocuğun yaşadığı bu korkunç olaydan daha önemliydi.
Sanık yüzme öğretmeni Samet A.'yı işten çıkartan okul ne ailenin sorularına bir cevap verdi ne de olayın gerçekleştiği mekanın kamera görüntülerini paylaştı.
Bir oyalama sürecinin arkasından okul, savcılık tarafından istenen görüntüleri teslim etmek zorunda kaldı. Ancak bu sefer de aile ikinci bir skandalla karşı karşıya kaldı.
Olayın gerçekleştiği sürecin 7 sene öncesine kadarki görüntüler mevcut, olaydan sonrası mevcut, ama tam süreci, yani 2017’nin Ekim ayını içeren görüntüler yok!
Karşımıza örülen duvara rağmen iddianameyi hazırlattık ve süreci mahkemeye taşıdık ancak üzerimizdeki baskı bitmedi.5 yaşında bir çocuk, adli tıp dahil 3 yerde hiç çelişkisiz tüm süreci anlatıyor, fakat koca koca insanlar küçücük bir çocuğun istismarını örtmeye çalışıyor.
Vakfın hukuk müşaviri mahkemeye gelmiş davayı izlerken okul görevlileri aynı ifadelerle üç maymunu oynuyor. Kamera kaydı görüntülerindeki şüpheli durumun üzerine gidilmesi gerekirken mahkeme bilirkişi raporu istiyor. İstenen rapor uyku odasının tenha bir yer olup olmadığı!
Yani “görüntüler nerede?” diyemeyen mahkeme, çocuğun çelişkisiz ifadesine ve sanık ile kurumunun şüpheli hâllerine rağmen uyku odasının tenhada olmamasını sanık lehine kullanma girişiminde!”
Betül Hanım’ın yazdıklarına İstek Vakfı’nın yaptığı açıklama ve bu açıklamaya Betül Hanım’ın cevabını da Twitter hesabından okuyabilirsiniz.