Bu fotoğrafa dikkatli bakın..
Karşınıza çıkabilecek en samimiyetsiz kareyi göreceksiniz..
Trump’ın yüzünde emanet duran gereksiz sırıtışını..
Eşi Melania’nın‘bitse de gitsek’ tavrını..
‘Mecburiyet Karesi’adeta..
Pek çok olumsuzluğa rağmen yürütülmesi gereken ülkeler arası ilişkiler ve devlet başkanlarının eşleriyle verdiği ‘müttefik’ pozu..
Trump da ve elbette ondan önceki başkanlar da bunun gibi onlarca resim çektirdi..
Elbette Erdoğan da..
O resmin tek gerçek tarafı neresi biliyor musunuz?..
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağ eline bakın..
40 yıllık hayat arkadaşı yol arkadaşı, tek gerçek dostu, can yoldaşı, eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin elini nasıl da aşkla tutmuş..
Birleşmiş Milletler kürsüsünde kükreyen o dev adam gelsin gözünüzün önüne..
Bir de eşinin şefkatli ellerine sımsıkı sarılan bu sadık dost..
Sadakatin, bağlılığın, aşkın resmini görün..
Emine Hanım, Tayyip Erdoğan’ın fırtınalı havada sığınacak limanıdır..
Soğuk kış gecelerinde boynundaki atkı, dizlerine örttüğü battaniyedir..
Bütün etrafındaki kötülüklere karşı bembeyaz kır çiçeğidir Erdoğan’ın..
Dört bir yanı ‘öfke’ kaplıyken ‘sükunet’i, ‘kavga’ yüklüyken ‘barış’ıdır liderimizin..
Acı günlerinin şerbeti, uykusuz gecelerinin tatlı rüyası..
Hep Erdoğan’a baktık... Ama Erdoğan’ı sahiden görebilmek için Emine Hanım’a da dikkatle bakmak gerekmez mi?..
Rabbim mutluluklarını daim eylesin..
Kaybetmiş bir adam
Evet kaybetmiş.. Tıpkı diğer bütün FETÖ’cüler gibi..
FETÖ’nün Doğan Grubu’na kurdurduğu, başına dafirari FETÖ’cü Eyüp Can’ı getirdiği Radikal gazetesinin yazarıydı..
Pensilvanya’ya gidip geldi, Kanal D’nin Anchorman’i oldu..
O yıllar FETÖ ne emrettiyse tartışmasız yerine getirdi..
Gazetesinde, Gülen’in, yaşadığı evdeki eşyalarla kurduğu mistik bağı uzun uzun cümlelerle anlatan yazılar yazdı.. Kitabında, emniyette ve istihbaratta Fethullahçı yapılanma diye bir şey olmadığını ortaya koyan değerlendirme ve röportajlara yer verdi.. Televizyonda‘Cemaat soruları çalıp yandaşlarına verdi’ diyen konuğunu haşladı.. FETÖ tertipleri başlamadan az önce kurucusu olduğu ODA TV’den ‘arazi’ oldu.. Faturayı Soner Yalçın’a bıraktı.. FETÖ ile hesaplaşma başlamadan az önce de görünmez oldu.. Yazılarını sonlandırdı, Ana Haberden ayrıldı.. İlk uçakla yurtdışına giderek yeni bir sayfa açtı.. Neyse şimdi o da ‘abi’leri gibi kaybetmiş durumda..
Burada yazmasak adını hatırlayacak kimse yok.. Bendeki de iş..
FETÖ övgüleri için arkeolojik kazılar
Hazret benim vaktiyle FETÖ’yü öven yazılarımı çıkaracakmış da çıkarmıyormuş..
Acaba hayatım boyunca hiç ‘FETÖ’yü öven yazım olmadığı için olabilir mi?..
Bak arkadaş senin de anlayabileceğin şekilde tane tane anlatacağım..
Senin Pensilvanya’da, Gülen’in öve öve bitiremediğin malikanesinde olduğun gün, Faruk Mercan beni aradı.. ‘Bir ABD organizasyonuna da sizi dahil edelim’ dedi.. Detaylara boğmayacağım kimseyi.. Kibarca reddettim.. Aradan bir kaç ay geçtikten sonra bu defa bunların Türkiye merkezli vakıflarından biri benzer bir teklif yaptı.. Onu da reddettim.. Sonra bir daha kimse çağırmadı zaten.. Defalarca davet edildiğim halde hiçbir GYV iftarına gitmedim.. İki kez Abant Buluşmasına çağırdılar gitmedim.. Türkçe Olimpiyatlarına, hiç gitmedim.. ‘Maklube’nin tadını bilmem.. Hayatımda hiç yemedim.. Sadece Fethullah Gülen’i ‘Hoca’ zannettiğim zamanlar oldu. Belki o terbiyeyle yaklaştığımı söyleyen çıkabilir.. Ya da Gülen’i Hoca zannederek yanında duran insanlar arasından sevdiklerim oldu, onları kırmamak için nazik davrandığımı söyleyebilirler.. O da bir elin parmaklarını geçmez.. Anladın mı cici çocuk?..