İstanbul'da şehircilik açısından heba olan 5 yıl var. Hadiseye müspet yönden bakarsak, uzun bir aradan sonra İstanbullu, CHP belediyeciliğini (beceriksizliğini) tecrübe ederek AK Parti belediyeciliğinin farkını anlamış oldu. 90'larda CHP zihniyetinin yönettiği İstanbul'daki sefaleti yaşamayan gençler de anne babalarının anlattıklarının hikâye olmadığını yaşayarak gördüler.
Mızrak öylesine çuvala sığmıyor ki, sadık ortakları Saadet Partisi bile ağır eleştiriler eşliğinde İstanbul'da kendi adaylarını açıkladılar. Saadet Partisi adayı Birol Aydın İstanbul'un 5 yılını heba eden Ekrem İmamoğlu'nu şu sözlerle eleştirdi:
"Kendisi nice fedakârlıklarla 2019'da altın tepside sunulan fırsatı hoyratça heba etmekte ne derece mahir olduğunu gösterdi. Cumhuriyet Halk Partisi adayı İmamoğlu'na sesleniyorum. Beş yıl önce göreve gelirken trafik yükünü ve toplu taşımada, ulaşımda yoğunluğu azaltacağınızı iddia etmiş, insanımıza bu yönde vaatlerde bulunmuştur. Ancak bu 5 senede trafik problemi çözülmedi, trafikte kalma süresi azalmadı. Bu şehirde 5 yıl önce de İstanbullular çeşmeden su içemiyorlardı, 5 yıl geçti, sandığa gidiyoruz, yine insanlarımız çeşmeden su içemez durumdalar. Sahipsiz başıboş köpeklere dair tek bir somut adım atılmadı. Deprem riski için tüm binaların kontrol edileceğini söylemiştiniz. Ancak daha yüz binlerce binaya bir tek belediye elemanı uğramadı. Şimdi 16 milyonun sizlere verdiği hizmet süresinin artık sonuna geldik. Şunu çok net ifade ediyorum. İstanbul'un sizlerle kaybedecek bir 5 yılı daha yok."
Evet, İstanbul'un 5 yılının heba edildiğine dair hemen hemen herkes hemfikir.
AK Parti'nin adayı Murat Kurum malum kişi karşısında en güçlü aday. Aslında İstanbul'da Kurum'un rakibi İmamoğlu değil. Kurum'un İstanbul'daki rakibi, durumun vahametini anlatmaya artık fahiş kelimesinin bile yeterli gelmediği ev ve dükkân kiraları. Tabii ki marketlerin etiket değiştirmekten rafa ürün yerleştiremediği zamlar da en büyük rakiplerden biri.
İstanbul'da yaşamak oldukça pahalandığından tersine göç başladı. Bu hususta herhangi bir araştırma yapıldı mı veya yapılıyor mu bilmiyorum ama çevremde müşahede edebildiğim kadarıyla, İstanbul'u pahalılıktan terk edenlerin çoğunluğu AK Parti'ye oy veren insanlar.
Bir önceki belediye seçimlerinde, market poşetlerinden 25 kuruş alınacak kararı bile etkili olmuşken İstanbul'daki hayat pahalılığının bu seçimde etkili olmayacağını düşünmek abes olur.
Murat Kurum geçtiğimiz hafta "Türkiye Yüzyılı İstanbul Vizyonu" başlığıyla düzenlediği toplantıda başkan seçilirse yapacaklarını açıkladı. Vaatleri arasında İstanbulluyu en çok ilgilendiren vaat, 5 yılda 650 bin yatay mimari eksenli konut inşa edilecek olması. Kurum mezkûr projenin detaylarını şu sözlerle anlatıyor:
"5 yılda 650 bin yatay mimari eksenli konut inşa edeceğiz. Yeni güvenli, huzurlu binalarımızın 300 binini bilinçli bir şekilde durdurulan KİPTAŞ eliyle yapacağız. Biz öldürülen, yavaşlatılan KİPTAŞ'ımızla 300 bin konutu başlatıyoruz. 15 Nisan'da hemen başvuruları alacağız. 700 bin lira hibe desteği 700 bin lira kredi desteği ve 100 bin lira da taşıma desteği vereceğiz. 18 ayda bu konutlarımızı planlayacağız. Yerinde dönüşüm ile 250 bin konut yapacağız... Kentsel dönüşüme özel 100 bin konut yapıp, ihtiyaç sahiplerine uygun fiyata kiralayacağız. Bu konutlardan 39 ilçemiz faydalanacak. Bu konutlar kesinlikle satılmayacak. İhtiyaç sahiplerine kiralanacak. Böylece kira artışlarını durduracak ve vatandaşlarımıza yardımcı olacağız."
Seçim gününe kadar sadece bu proje anlatılsa bile Murat Kurum'un kazanmasına yeter. Kurum'un bakanlığı sırasında çalışkanlığına ve güvenirliğine her kesim şahit.