Cumhurbaşkanı Erdoğan pazar günü İstanbul'da peş peşe iki programa katıldı.
İlki AK Parti İstanbul il yönetimince düzenlenen "genişletilmiş il danışma toplantısı", ikincisi ise Star Gazetesinin bu yıl 8'incisini düzenlediği Necip Fazıl Ödül Töreni idi.
Necip Fazıl Ödüllerine ayrıca geleceğim.
Ama önce İstanbul'daki toplantıya dair notlarımı aktarayım.
AK Parti İstanbul kurmayları ve teşkilat mensuplarıyla dolu salonu tanımlamak gerekirse kısaca "inançlı" "heyecanlı" ve hatta "sabırsız" diyebiliriz.
Sahadan hiç çekilmeden 2023 için kendini yeniden güncelleyen teşkilat Türkiye'nin tamamında olduğu gibi İstanbul'da da büyük bir motivasyonla bekliyor 2023'ü. Cumhuriyetin yüzüncü kuruluş yılına güçlenen devlet, artan refah ve Cumhurun zaferiyle girileceğine inanç yüksek.
HDP ve İyi Parti oylarıyla seçilen CHP adayının aradan geçen üç yıla rağmen başarılı bir grafik çizememesi AK Parti'nin işini kolaylaştırıyor.
Yaptığı hizmetlerle değil hazır bulduğu hizmetleri bile iptal etmesi ya da çekip çevirememesiyle anılıyor İmamoğlu.
AK Parti teşkilatı da bu tespiti sahada duyuyor.
İmamoğlu'nun en büyük handikapı İstanbul'u hizmet edeceği şehir olarak değil onu Cumhurbaşkanlığı adaylığına ışınlayacak sıçrama tahtası olarak görmesi.
Öte yandan AK Parti, Türkiye'nin en büyük şehri ve Türkiye'nin özeti sayılan İstanbul'a Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyaset sahnesine çıktığı şehir olarak da önem atfediyor.
1994 öncesi SHP yönetimindeyken susuzluktan, çöpten, hava kirliliğinden, gecekondudan, yolsuz, kaldırımsız, çamur içindeki caddelerden sokaklardan, toplu ulaşım imkansızlıklarından çok çeken İstanbulluların Tayyip Erdoğan tercihi, kısa sürede Türkiye'nin tercihine dönüşmüştü.
Aradan 28 yıl geçti.
Değişen sosyoloji için de Z kuşağı olarak adlandırılan gençler için de 1994 öncesini anlatmanın zorluğu malum.
Orada da en büyük destek İmamoğlu yönetiminden geliyor.
Kötü yönetimleri sayesinde Ak Parti'nin işini kolaylaştırıyorlar.
Erdoğan için Kılıçdaroğlu su-i misal
Erdoğan'ın İstanbul aşkı sokak sokak, semt semt ömür sürdüğü, emek verdiği bir şehri sevmenin de ötesinde. Bunu sıklıkla dile getiriyor.
Cumhurbaşkanı olarak da İstanbul markasına değer katmak, İstanbullulara hizmet etmek için canla başla çalışıyor.
AK Parti Genel Başkanı sıfatıyla teşkilatın çabasını yakından takip ettiği de açık.
Nitekim İstanbul İl Danışma Meclisine hitap ederken de ifade etti bunu: "Allah'ın izniyle görüyorum ki 2023'ün ışıkları ufukta. Maşallah, tebarekallah, bu ne güzellik böyle".
Türkiye'yi büyütmek güçlendirmek için ne yapıldığını, 2023 hedeflerini, teşkilattan beklentilerini uzun uzun anlattıktan sonra hemen her konuşmasında olduğu gibi lafı CHP liderine getirdi Cumhurbaşkanı.
"Bay Kemal" diyerek muhalefetin muhalefet etme biçimini eleştirdi.
Salonda onu dinlerken bir kez daha fark ettim ki Kemal Kılıçdaroğlu'nu siyasi muhatap olarak ciddiye aldığından değil siyaseten olmamışı, hamı, yanlışı, eksiği, yamuğu göstermek için anıyor Bay Kemal'in adını.
Böylece AK Parti'nin icraatlarını, anlayışını, siyasi farkını sıfır noktasına, bazen sıfır altı çukurluklara kıyasla anlatmak çok daha etkileyici oluyor.
Öte yandan kitlesel bir eğlenceye dönüştüğü de açık muhalefetin içine düştüğü açmazlar, çıkmazlar, tenakuzlar. Kılıçdaroğlu'nun gafları, iddiaları, yalanları, dünü yarını kısa metrajlı mizah muamelesi görüyor.
Star Gazetesinin bu yıl 8'inci kez dağıttığı Necip Fazıl Ödülleri'nde ödüle layık görülen her isim, önceki yıllarda olduğu gibi yine isabetli şekilde seçilmişti. Seçici kurulun yetkinliği ve titizliği tartışmasız iyi.
Hal bu ki dünyadaki en yaygın ödüller de dahil olmak üzere ödül sistemlerinin en büyük handikapı ödüllerin açıklanan kriterlere değil başka ölçütlere göre verilmesidir. Yetkinlik, yaratıcılık, özgünlük değil de çoğu zaman ideolojiler, siyasi görüşler, ırkçılık, seçkincilik belirleyici olur. Mahalle faktörü işler. Kullanışlı isimler öne çıkar vesaire.
Necip Fazıl Ödülleri'nde ise ilk yıldan itibaren her dalda gerçekten doğru seçimler yaptı. Ödülün çıtasını ve itibarını yükseğe koydu. Bu hakikati tespit etmek, jüriyi ve jüriye alan açanları hassaten tebrik etmek isterim.
Öte yandan Sayın Cumhurbaşkanının yoğun programına rağmen her sene ödül törenine katılması kuşkusuz hem Necip Fazıl Ödülleri'nin kurumsallaşmasına katkı veriyor hem de ödül alanlara ve ödülü ihdas eden Star Gazetesine onur veriyor.
Cumhurbaşkanı geçenlerde 2023'ü Türkiye'nin alt yapı alanındaki atılımını tamamlamak, 2053'ü ise kültür sanat ve bilim alanındaki üst yapı atılımı için hedef göstermişti.
Türk Medya ailesi de bu hedefe doğru payına düşeni yapmayı başından beri hakkıyla sürdürüyor. Türkiye medyasının az sayıdaki fikir ekinden biri ve bana kalırsa en başarılısı olan Açık Görüş'ün hem kurucu editörü hem okuru olarak önemli bir ihtiyacın bu sayede karşılandığı kanaatindeyim. Star ve Akşam gazetelerinin kitap eklerini, kültür sanat haberlerini, 24 TV yayınlarını, belgesellerini ayrıca kayda geçirelim. Emeği geçen herkesi kutlarım. 2053'e doğru daha nice başarılara inşallah!