Nasıl bir Türkiye hayal ediyoruz sorusunun cevabı ve anahtarıdır İstanbul.
İyi ve akıllı bir İstanbul tasarlayıp tüm Türkiye’ye uyarlamak, rol model olarak sunmak mümkün.
Dünyanın en büyük, en önemli metropollerinden İstanbul için tek çıkar yol akıllı bir şehir olabilmek.
Akıllı şehir de sadece LED ekranlar, mobil uygulamalar demek değil, şehrin akıllı bir şekilde yönetilmesine, gelecekçi bir bakış açısıyla idare edilmesine ve “dünya nereye gidiyor?” sorusunun cevaplarıyla kaplanmasına akıllı şehir diyebileceğiz.
İstanbul nasıl akıllı olacak?
İstanbul için yeni dönemde en büyük potansiyel “bir akıllı şehir modeli” yaratmak demiştik.
Bu noktada en önemli şehir yönetim unsuru ise “yenilenme” olacak.
Tüm yönleriyle altyapı, ulaşım, çevre, enerji, kentsel yapı gibi konularda “yenilenme trendi” sürdürülebilirlik trendinin önüne geçecek.
Peki biz bu yeni normale, yakın geleceğe ne kadar hazırız?
Örneğin 2019 yılında piyasaya çıkacak yerli ve milli araç elektrikli olacak.
Ortalama olarak yerli araç da dahil, 5 yıl içinde İstanbul yollarına çıkacak elektrikli araçların sayısı 1 milyon civarında ve bu tahmin uçuk bir tahmin değil.
Peki bugün İstanbul’un elektrikli şarj araçlar için şarj istasyonu kapasitesi kaç biliyor musunuz?
1500… Sayıyla bin beşyüz.
Bu şu demek, aynı anda sadece bin beşyüz elektrikli otomobil şarj edilebilir.
Örneğin yeni nesil konut projelerinden birinde toplam 1000 konut bulunuyor. Proje yeni bir proje olduğu için elektrikli araçlar da unutulmamış.
Ama kaç araçlık şarj istasyonu var? Bir ya da iki…
Aklınıza hemen akaryakıt istasyonları gelebilir. Gelmesin…
Çünkü İstanbul’daki benzin istasyonlarının neredeyse hiç birinde elektrikli şarj ünitesi yok.
Kuralım desek bile şehir altyapısından dolayı hızlı şarj denilen istasyonların İstanbul’da bugün itibariyle kurulabileceği akaryakıt istasyonu ya da bağımsız nokta sayısı çok az.
Bu tablonun bu denli olumsuz görünüyor olmasının temel sebebi de İstanbul’un yaşayan dev bir yapı olması ve binlerce yıllık bir altyapının, geçmişin üzerinde oturuyor olması.
Gerçekleri ortaya koyarak doğru çözümleri konuşabiliriz. Bu tablo gerçekleri yansıtıyor.
2019’da, 2020’de, 2023’de dünya hızla elektrikli otomobillere geçerken Türkiye de kendi yerli elektrikli otomobilini üretmiş olacak.
Şehirlerimizi de başta İstanbul olmak üzere akıllı, esnek ve yenilikçi şehirlere dönüştürmek için çok çalışmamız gerek.
BİR ÖRNEK, BİR TEŞEKKÜR
Örneğin, Akıllı Şehirlerle ilgili akademik ve pratik birçok çalışmaya imza atan, arama konferansları düzenleyen İnfoloji şirketi ve genç kurucusu Muhammet Atilla Sevim, akıllı şehirlere çok ciddi derecede kafa yoruyor.
Örneğin teknoloji sektörünün önemli şirketlerinden Cisco’nun Global Akıllı Şehirler İş Kolu'nun kurucusu ve başkanı olan Caspar Herzberg’in birçok şehrin akıllı şehir olma ve dijitalleşme süreçlerini yürüttükten sonra tüm deneyimlerini yazdığı “Akıllı Şehirler, Dijital Ülkeler” kitabını Optimist Kitap ile bir işbirliğiyle Türkçeye kazandıran İnfoloji böylece Türkiye’deki şehirlerin akıllı şehirleşme ve dijitalleşme sürecine büyük katkı sağlıyor.
İnfoloji’ye, Muhammet Atilla Sevim’e ve Optimist Kitap’a teşekkürler, ben okumaya çoktan başladım, size de tavsiye ederim.
BURUK MUTLULUK
Geçtiğimiz günlerde yazdığım Rahmetli Mehmet Ali Özbuğday’ın genç yaşta vefatına ilişkin yazım çok güzel tepkilerinize mazhar oldu.
Ama sadece güzel tepkiler değil, aynı zamanda yazının sonundaki temenni de hayal bile edemeyeceğimiz bir hızda gerçeğe dönüşerek hepimize buruk bir mutluluk yaşattı.
Konya Meram Belediye Başkanı Sayın Fatma Toru hanımefendi, yapımı tamamlanmakta olan 1500 metrekarelik Gençlik Merkezi’nin adını Mehmet Ali Özbuğday Gençlik Merkezi olarak belirledi ve bunu da sayın başkan hanım merkezin fotoğraflarıyla birlikte benimle paylaştı.
İyi insanların isimleri ölümsüzleşmeli.
Şükürler olsun.