İstanbul Film Festivali programı açıklandı, sinemaseverlerin keyfi tıkırında... 20’den fazla bölümde 200’den fazla film 5 - 20 Nisan tarihleri arasında Beyoğlu, Nişantaşı ve Kadıköy salonlarında gösterime sunulacak. Geriye kaldı bunca film arasından seçim yapması!
Bu yıl odakta Polonya sineması var ama sadece iki ülke arasındaki ilişkilerin 600. yıldönümü nedeniyle değil. En politiğinden en sanatsalına dek yılın en cazip filmlerinden bazıları Polonya’dan çıktığı için!
2013’ün en iyi filmlerinden biri “Ida” idi. Pawel Pawlikowski her daim beğendiğimiz bir yönetmen ama kariyerinin en iyi filmine imza attı “Ida” ile. Londra, Les Arcs, Gdynia ve Varşova film festivallerinde En İyi Film seçilen “Ida” Toronto’da FIPRESCI Ödülü’nü aldı. Gdynia Film Festivali hakkındaki yazılarımda değindiğim “Ida”, Holocaust ertesi Polonya’da rahibe olmak için son yeminini etmeden önce Yahudi olduğunu öğrenen, Holocaust davalarıyla ünlü yargıç teyzesiyle tanışan ve ailesinin geçmişini öğrenen genç kadının, hayatına yön verme öyküsünü anlatıyor. Son derece dokunaklı ve şiirsel bir film. Savaş sonrası çekilmiş bir film gibi siyah beyaz görüntülerle dönemin atmosferini bire bir yansıtabiliyor. Ödüllü iki başrol oyuncusundan Agata Kulesza’yı “Roza”daki muhteşem performansından hatırlıyoruz. Filme adını veren Ida’yı canlandıran Agata Trzebuchowska yönetmen Pawlikowski ile birlikte İstanbul’a konuk olacak.
***
Sinemanın yaşayan efsanelerinden Andrzej Wajda, Nobel Barış Ödülü sahibi Dayanışma lideri Lech Walesa’nın hayatını konu alan “Walesa. Czlowiek z nadziei / Walesa” (Umudun Simgesi) ile yeniden afişlerde! Büyük usta, Polonya’nın yakın tarihine damgasını vuran Walesa’nın Gdansk’ta bir dok işçisi olarak atıldığı mücadelede önce ülkedeki demokratikleşmenin öncüsü olan Dayanışma Sendikası liderliğine yükselişini ve değişimin ardından Polonya Cumhurbaşkanı oluşunu anlatan 20. yüzyıl destanını beyazperdeye taşıdı. İstanbul Film Festivali daha önce toplu göstesini de yaptığı Wajda’ya Yaşam Boyu Başarı Ödülü de veriyor... Ancak 88 yaşındaki yönetmenin sağlık durumu elvermediği için İstanbul’a gelemeyecek, ödülü onun adına filmde Walesa’yı canlandıran Robert Wieckiewicz alacak. Wieckiewicz’i son dönemin en iyi Polonya filmlerinden Agniezska Holland’ın “In Darkness / Karanlıkta Kalanlar” ve “Wymyk / Cesaret”in başrollerindeki başarılı performanslarından hatırlıyoruz.
Yönetmenliğin yanı sıra yazar, şair ve ressam olan Lech Majewski “Psie Pole / Köpekler Tarlası” ile bir kez daha izleyenleri büyüleyecek. Majewski, Michael Francis Gibson’ın aynı adlı kitabından yola çıkıp Pieter Brueghel’in “Çarmıha Yürüyüş” tablosunu beyazperdede canlandıran “Değirmen ve Haç” ile 2011’de Altın Lale’ye adaydı. Bu kez Dante Alighieri’nin “İlahi Komedya”sından esinlenen bir görsel şiirle karşımıza çıkıyor.
Kasım ayında Malatya Uluslararası Film Festivali’nde Kristal Kayısı için yarışan Joanna Kos ve Krzysztof Krauze imzalı “Papusza / Taş Bebek” bu kez de Altın Lale’ye aday. Polonya’da her daim ezilen Roman azınlığın, özellikle de kadınların sesi olan şair Bronislawa Wajs’ın çileli hayatından kesitler sunan bu film de siyah beyaz görüntülerinin lirizmiyle dikkat çekiyor. İlk kadın Roman şairi canlandıran aktris Jowita Budnilk Festival’in konukları arasında yer alacak.
600. yıldönümü nedeniyle Polonya canlandırma sinemasının deneysel örneklerinden oluşan üç programlık bir dizi Pera Müzesi’nde izlenebilir. Poznan Canlandırma Film Festivali direktörü, sanat tarihçisi ve eleştirmen Marcin Gi?ycki’nin derlediği Polonya Deneysel Canlandırma Sineması Antolojisi çerçevesinde 40 kısa film gösterilecek. Canlandırma sineması meraklıları bu alanda uzman Polonyalı yönetmen ve akademisyenlerin katılacağı paneli de çok yararlı bulacaktır.