Dünyada insanlığa hizmetin en önemli ve en son temsilcisi büyük Merhamet Medeniyetinin anlı şanlı varisleriyiz…
Fakat tarihin şu son zamanlarında, yani son asırda, yeryüzünde yaşanan, maddi manevi sıkıntıların, acıların, yoklukların, çilelerin önemli dönemine muhatap oluyoruz, maalesef...
Merhamet medeniyetinin mensupları olarak coğrafyalarımızdaüzerimizde oynanan kumpaslara, çirkin tezgâhlara ve en haince provokasyonlara başka hiçbir millet dayanamaz ve hayatta kalamazdı..!
Çok ciddi yaralar aldık. Topraklarımız işgal edildi… İnsanlarımız silah sanayisinin en son teknolojilerinin üzerlerinde denendiği birer kobay haline getirildi…
Kültürümüz, içine zerk edilen yabancı virüslerin etkisiyle tanınmaz hale getirildi, başkalaştık…
Bir duvarın tuğlaları gibi olmamız gerektiğini emreden medeniyet kaynağımızkitabımıza rağmen, zalimce uygulanan fitne projelerine itiraz etmek şöyle dursun, aksine tabi olduk, gereğini yerine getirerek birbirimizi yedik…
Hem de besmeleyle ve Allahu Ekber nidalarıyla haykırarak, büyük bir cihat aşkıyla bastık ellerimize tutuşturulan tetiklere..!
Bir yandan da onlar, medeniyetimizden hırsızladıkları ilim ve bilim kaynaklarını fesada kullanarak imal ettikleri süpersonik öldürme araçlarıyla, meydana inmeden, tepeden ve geliştirdikleri uzaktan kumandalarla, atari oynar gibi ölüm kustular üzerlerimize..!
Ölümcül kanamalı vampir kene gibi yapıştılar kaynaklarımıza bir asırdıriliklerimize kadar emdiler, bir yandan da kaşınan dişlerini rahatlatmak için, emdikleri memelerimizi dişleyerek kanattılar. Kanımızı canımız emdiler..!
Ama devir değişiyor artık, hava döndü..!
Yüz yıldır yaşanan süreçte, o kadar kar, kış, tipi, fırtınadan sonra zemheri kışı atlattığımız aşikar…
Rab dört mevsim yaratmış..! Hep kış olsa hayat olmaz, çark dönmez…
Mevsimin yaz’adöndüğünü, yüz sene önce yaşadığımız kahredici işgallerle mevsimin kışa döndüğümerhamet medeniyetinin payitahtıİstanbul çocukları olarak görüyoruz..! Bunu en iyi tahlil edebilecek olanlar bizleriz, İstanbul çocukları..!
İşgalle batan İstanbul güneşi, sevki ilahi gereği tekrar doğuyor..!
En bariz göstergesi, işgalcilerin bile reva görmediği zulümleri kendi milletine uygulayan, koskoca imparatorluğu kumar masasında heder eden,sözde yerli yöneticilerin yerine,köküne kadar milli, milletine hizmeti varlık gayesi olarak tanımlayan idarecilerin görevde olmasıdır..!
En bariz göstergesi, medeniyet çocuklarının ancak ölü olanını seven sömürgenlere karşı “dünya beş’ten büyüktür” diyerek haykıran bir’likçilerin görev başında ve umud olmasıdır..!
Şimdi dönen dolapların farkındayım, güneşin batışını da biliyorum, doğuşunu da görüyorum diyenlerin üzerine büyük bir sorumluluk ve gereğini yerine getirmek düşüyor..!
Maddi manevi değerleri üzerinden yıllarca silindir gibi geçilmiş, başını İstanbul’un çektiği medeniyetin çocuklarına yeniden doğmakta olan merhamet güneşini işaret etmek en önemli görevdir..!
Tarih boyunca yiğitlik ve aslanlığı ile maruf ecdadın, türlü filmlerle kedileştirilmiş torunlarını ayıktırma bu günün en önemli vazifesidir..!
Oğlum, sade Amerika’yı keşfetmiş olman değil, sen cehalete boğulmuş dünyayı aydınlatıp karanlıktan kurtaran bir sistemin ve onun kutlu önderinin torunusun..!
Oğlum Sen, beşeri manadailmin de bilmin’de mucidisin..!
Oğlum, bu gün dünyayı beş ’ten ibaret görenlere, aslında beş ’in zalim, yalancı ve sömürgeci olduğunu bilip, beş‘in dışındaki esas çoğunluğun da hakkını arayacak, adaleti tesis edecek bir gayretin en önemli gücüsün, bu gücün kıymetini bil, gereğini yerine getirmede elinden geleni ardına koyma, hatırlatması büyük önem taşımaktadır..!
Ve tekrar o büyüklüğün dinamikleri yakalanması için,devletin veailenin bütün imkanlarıyla seferber olması hayatidir..!
Bütün cephelerde en çetin mücadeleler devam ederken, cephe gerisindeki eğitim alanlarında hummalı bir çalışma güneşin doğuşunu fark edenlerin en önemli görevidir..!
Vesselam…