İstanbul Büyükşehir Belediyesi yurt genelinde talepte bulunan kütüphanelere 200 bin kitap göndereceği haberini vermişti... Kültürel destek anlamında herkesi sevindiren bir haberdi bu. Ancak, heyecanla bu bağışı bekleyen kütüphaneler, hiç tahmin etmedikleri bir kültrel şok yaşadılar... Zira İstanbul Büyükşehir Belediyesi bağış olarak yollayacağı tüm kitapların künyelerinin bulunduğu ilk sayfaları keserek büyük bir saçmalığa imza atmıştı...
Daha önceki dönemlerde basılmış kitaplar olduğunu gizlemek için mi? Kültürel bir sansür uygulamak için mi? Yollanan kitapların bilimsel çalışmalarda kullanılmasını engellemek için mi? Bilinmez, ama feci bir işe imza atılmıştı... Üstelik maket bıçağı ve matbaalardaki giyotinlerle hoyratça kesilmiş olması da ayrı bir hamakat... Kendisinden evvelki kültürel çalışmalara karşı ortaya konan bu zorba tavrı acaba nasıl açıklayacak İstanbul Büyükşehir?
Kitaplardan kopartılan; eski Büyükşehir Belediye Başkanlarının yanı sıra kitabı yayına hazırlayan ve yayınlayanların da isimlerinin bulunduğu bu sayfalar, Başkan Ekrem İmamoğlu için bir yük değil de, sahip çıkılan bir kültürel birikim olmalıydı oysa...
Kamu hizmetinde devamlılık esastır. Ne sizden evvelkileri reddetmek, ne de sizden sonrakileri kabul etmemek akıl işidir. Ayrıca kültür, yapılan diğer tüm hizmetler arasında en görünmeyeni de olsa, o ruh gibi bir şeydir, dimağdır, zihindir, gönüldür ve bilgi birikimi, zevk oluşumu, hayata bakış, toplumsal ve kişisel tarzlar hep bu kültürel denizin içinde mayalanır... Kültürel hasada sahip çıktığımız oranda yüceliriz. Sahip çıkamıyorsak saygı duyarız, saygı da duyamıyorsak hiç olmazsa yok etmeyiz... İstanbul Büyükşehir, kültürel bir karartma işine kalkmış, bunu da yüzüne gözüne bulaştırmıştır ne yazık ki...
Olayı Zeytinburnu Belediye Başkanımız Ömer Arısoy’dan işiten tüm kültür çevreleri bu işten rahatsız oldu. Ömer Bey, Kültür ve Turizm Bakanlığında uzun yıllar emek vermiş, çok değerli çalışmalara imza atmış bir bürokratik geçmişten geliyor. Belediye bünyesinde gerçekleştirdiği kültürel işlerle bu hizmetine kent düzeyinde devam ediyor artık. Onun rakik sorgulamasıyla gündeme taşınan bu kültürel facianın hesabı muhakkak verilmeli...
İBB’in yaptığı şey; en başta emeğe saygısızlık ve telif haklarıyla ilgili ciddi bir karartma. Okuyucu haklarını ihlal eden yönüyle de vehamet.. Her okuyan kişini, okuduğu eserin künyesini merak etmeye ve öğrenmeye hakkı vardır. Keza okuyan kişi, aynı zamanda araştırmacıysa, eserin künyesine erişmesi bilimsel ve hukuki zorunluluk ve sorumluluktur. Bilimsel düşünceyle ilgili de ciddi sıkıntılara sebep olunmuştur.
Genel manasıyla sansür olarak değerlendirebileceğimiz bu tavır, kültürel yoksunluğa yol açan kaba-saba ve özensiz bir reflekstir. Kültür karşıtlığıdır.
Bu kitapları bu hale getirerek, niçin sansürlemek istiyorsunuz? Bunu niçin hoyratça silmek, yok etmek istiyorsunuz? Yüz yıllık geçmişinde CHP; niçin hep aynı şeyleri tekrar ediyor? Zaman çizelgesinde kendinden evvelkileri ve sonrakileri yok saymak, göz ardı etmek niçin tek yöntemleri?