Avrupa’da geçen yıl Euro krizi vardı... Euro dayanacak mı, kimler Euro’dan çıkmak zorunda kalacak... bunlar soruluyordu. Sonra Avrupa Merkez Bankası (AMB) başkanı Draghi çıktı, Spagetti Kovboyları usulünde -Euro’nun kılına dokunan, karşısında beni bulur- dedi... Piyasa da buna inanmış göründü.
Batık ülkelerin borçlarını AMB’nin üzerine yazar gibi yaptılar, çoğunu da halının altına süpürdüler... Halının altında da yer yok, ama şimdilik görünürde sorun yok.
Hâlâ birisinin -yani piyasanın ‘çek bakalım silahını, sen nasıl kovboymuşsun’ demesi mümkün ve o zaman da Spagetti Kovboy’un marifeti görülecek. Ama o zamana dek durum idare edilecek. Ve ‘herşey normalmiş gibi’ davranılacak.
‘Euro ülkelerinde herşey normal’ masalı sürüyor. Euro saadet zincirinde kopma belki önlendi, ama krize ilaç olarak dayatılan kemer sıkma, Avrupa ekonomilerini durgunluğa itti. İşsizlik dayanılmaz boyutta ve Euro ekonomileri hâlâ daralmada... Daralan, resesyondaki ekonominin nasıl -normal- olduğunu sormak gerekir.
Piyasa, Euro Bölgesi’ndeki daralmanın bu yıl da süreceğini tahmin ediyor. Resmi kanat ve dahi AMB Başkanı Draghi -Daralma bu yıl biter- diyor... Olacağı şu: Ekonomiyi daraltıp sonra bir kazara yüzde 0.1 büyüme yazıp, -yaşasın daralma bitti- diye zafer ilan edecekler... O büyümeyi de yaparsa, Almanya yapacak... Almanya’nın şahsi büyümesinin İspanya ya da İtalya’ya ne faydası olacaksa, o kadar olacak... Ayrıca da 0.1’lik büyüme olmazsa, bir yaptırımı, cezası yok. Resmi kanat -tuh yanılmışız, nasıl yazık oldu- diye üzülmüş görünecek, AMB Almanya izin verirse belki faiz indirecek, o kadar. Piyasa ise zaten o büyümenin de olmayacağını düşünüyor.
Avrupa’da işsizlik tavanda. Euro Bölgesi ortalaması yüzde 12. AB’deki 27 ülkede ise 26 milyon işsiz var. Gençlerdeki isşizlik daha da ağır: En az yüzde 24. Krizin vurduğu İspanya, Portekiz, İtalya, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ta işsizlik rakamları kırmızı noktada. İspanya’da dört kişiden biri ve 15-24 yaş grubunda iki kişiden biri işsiz. Diğer ülkelerde oranlar buna yakın.
Yunanistan’da da dört kişiden biri işsiz görünüyor, ama Yunan istatistiklerine güven olmadığından, bu oran daha yüksek. Yunanistan’da halk yakacak odun bulmak için ormanları kesmeye başladı. Yunanistan’da büyük bir ağaç kesimi başladı, millet kaçak kesim odunla ısınmaya çalışıyor... İtalya’da resmi işsizlik yüzde 11. İş aramaktan vazgeçenleri katınca, dört kişiden biri işsiz. İtalyanlar henüz ağaç kesmeye başlamadı.
İşsizlere sigorta ve maaş vermesiyle meşhur AB’de bu denizin de sonu geldi. ‘Refah Devleti’ kavramı artık ansiklopedilerde kaldı... İspanya, sosyal güvenlik fonlarıyla kendi hazine kağıdını satın alıyor. Fonda para bitmek üzere. Onların savunması da -kendi ülkemize yatırım yapıyoruz- şeklinde... Hazine kağıtlarına bir hal olursa, Sosyal Güvenlik sistemi de batacak. Öte yanda bir teselli var: Hazine’ye bir hal olursa Sosyal Güvenlik’in batması ya da batmaması bir anlam taşımıyor, hepsi aynı gemideler...
Bu ortamda Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi -İstihdam bizim görevimiz değil- diyebiliyor. Daha geçen hafta bu vecizeyi çıkarttı: ‘Tam istihdam, görev tanımımızda değil’... Bu kağıt üzerinde doğru. AMB’ye Almanya’dan mülhem sadece -enflasyonu düşürme- görevi verildi. Eh, daralan ekonomide enflasyon da olmayınca, görev başarıyla ifa edilmekte... Hoş, enflasyon görevi verilse de şu durumda AMB’nin yapacağı birşey yok. Araba yokuş aşağı gidiyor, Draghi de ‘direksiyondaymış’ rolü yapıyor. Olan, biten hep zaman kazanma, erteleme, öteleme. Çözüm? Yok.
Rol icabı süren kriz yönetiminin sokaktaki etkisi ise gerçek. Avrupa’da işsizlik ve huzursuzluk artıyor. Huzursuzluk siyasete yansıyor. İngiltere ve İspanya başta, çoğu ülkede AB karşıtı partiler yükselişte. İtalya’da Monti-Berlusconi çekişmesi bir anlamda Almanya-Serbest İtalya çekişmesi. Berlusconi’yi beğenmeyenler için: Bu işsizlik ve kriz İtalya’da çok daha radikal ve sevimsiz bir lider de çıkarabilir. Bunlar hep zamana bağlı.
Şimdilik AMB’nin kontrolde olduğunu varsayıp, siyasi gelişmeleri ve sokağı izlemek gerekiyor. Bu ortamda Euro yine dolara karşı yükselebilir, ama kur yükselişi Avrupa’nın düzelmesinden değil, AMB’nin krizi dondurmasından ve FED’in doları düşük tutma çabasından. Bu gidişle yıl içinde Euro’yu 1.44’te gören tahminler de var. Bu kur, Euro Bölgesi’nin süper düzeldiğini değil, resesyonun ve reel ekonominin durduğunu, donduğunu, ABD’de ise düşük dolarla yürüdüğünü gösterecek. Donan her nesneyi çözecek bir güneş vardır.
twitter.com/selimatalayny