İsrail, Hz. Yakup'un isimlerinden biri aslında.
Sahte ilahlarla mücadele eden anlamına geliyor.
İbranice'de ise, "İlahla ile güreşen/mücadele eden" ya da "İlah eliyle mücadele eden" anlamlarına geliyor.
Yisra, üstün gelmek...
El, İlah demek.
Yisra'el: İlaha üstün gelmek.
Tevrat'a göre bu isim Hz. Yakup'a, Yahova tarafından verilmiş:
"Ve Yakup yalnız başına kaldı. Ve seher sökünceye dek bir adam onunla güreşti. Ve yenmediğini görünce adam, Yakup'un uyluğunun başına dokundu. Ve Yakup'un uyluk başı incindi. (...) Adam: 'adın nedir?' dedi. Diğeri karşılık verdi: 'Yakup'. Ve adam şöyle dedi: 'Artık sana, Yakup değil, İsrail denecek. Çünkü İlah'la ve insanlarla uğraşıp yendin."*
'Dinler'in semboller kullandığınızı biliriz.
Tevrat müfessiri Sadya Goan, "İlahla güreşme" tabirini "İlah'ın meleği ile mücadele etmek" diye tefsir eder.
SİYONİST PSİKOLOJİSİNİN KAYNAKLARI
Amacımız ne etimolojik bir çalışma yapmak...
Ne de Yahudi teolojisinin girift dehlizlerine girmek!
Hele hele, dinler savaşı söyleminin köpürtüldüğü bir zamanda, ateşe odun atmak hiç değil niyetimiz.
Kaldı ki, bu söylemi çıkaranların nasıl ikiyüzlü olduğunu hepimiz biliyoruz.
Bizim derdimiz, bir getto ideolojisi olan Siyonizm'in ürettiği şiddetin psikolojik kaynaklarını araştırmak.
Eylemlerinin mesnetlerinden biri Tevrat...
Yahudilerin bir kısmı buna itiraz etse de...
Siyonist terörü besleyen bu gerçek değişmiyor.
'On Emir'in altıncı emrindeki "öldürmeyeceksin" emri dahi, 'seçilmiş kavim' inancı doğrultusunda başka bir yere evrilebiliyor nihayetinde.
Savunma Bakanı'nın "insansı hayvanlarla savaşıyoruz" demesinin arkasında da işte bu entegrist inanç var.
BÜYÜK SÜRGÜNLERE TÂBÎ TUTULDULAR
Bugün biraz tarih, biraz da kavramları konuşalım...
Yahudiler tarihte birçok kere sürgüne tabi tutuldular.
Mısır'dan kovuldular...
Kudüs'ü ve mabedi yerle bir eden Nebukadnezzar da sürdü yaşadıkları topraktan onları.
Sonra Roma...
Uzayıp gider...
Tarih boyunca devamlı sürgün edilmiş bir kavmin bugünkü çocuklarının aşırılıkçıları Siyonistlerin psikolojisini belirleyen ikinci unsur sürgün.
GETTODA ŞEKİLLENEN HINÇ
Entegrizm kavramını irdelemeden...
Yahudilerin getto tarihine inmeden...
Filistin topraklarını bir ur gibi saran Siyonist terörün şiddet temelini anlayamayız.
Siyonizm demek getto demek.
İbranice bir kelime getto.
İlk kez Avrupa'daki kentleşmiş Yahudi topluluklarını anlatmak için başvurulmuştur bu kavrama.
Anlaşılacağı üzere getto psikolojisi, düşman bir topluluk ortasında yaşamayı ifade eder.
Asırlarca Avrupa'nın, İsa'yı ihbar eden bir kavim olarak suçlanıp gettoya hapsedilmek...
Ve asırlarca bu aşağılamayla yaşamak!
Sonra, Hitler malum...
Yüz binlerce Yahudi'yi, Doğu Avrupa'da oluşturduğu onlarca gettoya hapsetti.
Psikolog Kurt Lewin'e göre gettodakiler "büyük grup için olumsuz valans taşıyan gerilim kaynağı olmuşlar, dolayısıyla olumsuz güç alanları yaratıp kızgınlık, saldırganlık, öfke gibi olumsuz duygulara hedef olmuşlardır."
Hınca, kine, şüpheye maruz kalmak...
Korkunç bir yük!
Siyonist İsrail'in insan kaynağı, işte bu gettodaki insandır.
Siyonist entegrizmin, arz-ı mev'ud ideali de buralarda şekillendi dense yeridir.
SİYONİZM GETTO İDEOLOJİSİDİR
Hem de ırkçı bir ideoloji.
Her ırkçı ideoloji gibi soykırım mühendisliğine de açıktır.
Hele hele, bu ırkçı ideoloji "dini bir entegrizmle" birleşince, vahşetin boyutu bir kat daha artar.
El-Ehli Baptist Hastanesi'ne atılan bombadan sonra yapılan sevinç gösterilerini izlemişsinizdir.
Propaganda aygıtı tarafından ne kadar perdelenirse perdelensin...
Bu görüntülerde dini ve ideolojik entegrizmin insanı nerelere sürükleyebileceğini görüyorsunuz.
Entegrizm cehaleti şekillendiriyor.
Cehalet bilmemek değil...
Bilakis bilerek inkâr etmek.
Siyonizm'in temelinde de bu korkunç gerçek var.
Kendi kibirlerinden başka hiçbir değerleri yok.
Hınçlılar...
Kinliler...
Fakat kime?
İşlediği suçu daha büyük bir suçla örten bu topluluk, Allah'ın kaderiyle kanlı bir savaşa tutuştu hasılı.
*Tevrat, Tekvin, Bap 32:24-25, 27, 28